Durgun su, bir müddet sonra kokar. Akıl ve yetenekler de böyledir. Bir müddet hareketsiz kaldıklarında etkin rollerini kaybederler. Bundan ötürü Müslüman bir şahıs, aklını ve yeteneklerini köreltmemelidir. Aksine gücüne güç, yeteneklerine yetenek katmalıdır. Elimizden hiç kimse tutmasa bile bu böyle olmalıdır.
Bir kitap okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
Okur Takip Önerileri
M tekrar paylaştı.
Hepimizin bu davanın bir yerinden tutması icap ediyor.
Yazı yazabilen yazsın, gazeteci olan haber paylaşsın, hiçbir imkanı olmayan en azından dua etsin ve yaptığı işi en güzel şekilde yapsın. Ama herkes bir sey yapsın.
Yazılarımızla kağıtları diriltmek ve kalemleri tüketmek için bunu yapmamız gerekiyor.
Sayfa 41Kitabı okudu
Aklımızın sınırlarının genişlemesi için günümüzü ve etrafımızda dönen olayları tahlil edebilen ve geçmişle bağlantısını kurabilen anlayışlara ihtiyacımız var. Bu durum, Siyonistlere, Haçlılara ve Oslo sultasına karşı verdiğimiz cihad mücadelemiz için de geçerlidir. Tarihimizi iyi bilmemiz gerekir ki geleceğimizi inşa edebilelim.
Meydanlarda silahla mücadele etmek cihadın bir çeşidi olduğu gibi, direnişin edebiyatını yazmak ve gelecek nesillere rehber olabilecek eserler meydana getirmek de cihadın bir diğer çeşididir. Ayrıca itiraf etmem gerekir ki bana en hoş gelen cihad çeşidi, kalemle yaptığımdır. Çünkü benim nazarımda yazmak, özgürlüğe açılan bir kapıdır.
67 kere müebbet hapis ve 5200 sene... Büyük bir ceza; fakat Allah, daha büyük, en büyük... Beşeri sistemler ile Allah'ın sistemini ve düzenini kıyas etmemiz doğru değildir. Çünkü Siyonist düşmanın bana en fazla yapacağı şey, kabir gibi hücrede ölüme terk etmektir. Ama Allah'ın hükmü ise hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir. Öte yandan Kur'an'da belirtildiği gibi inanan ve sabredenlere zafer, kurtuluş ve hükümranlık vardır.
Bizim bayramımız, topraklarımızın özgürleştiği; Mescid-i Aksa'mızın Yahudi işgalinden temizlendiği ve Siyonist zindanlarında ömürleri çürüyen kahraman direnişçilerin hür olduğu gündür!
Ramazan geldi, sonra da bayram... Bilmem bu kaçıncı Ramazan, kaçıncı bayram... Ömür geçiyor, yıl üstüne yıl konuyor; ama biz esirlerin hali değişmiyor.
Bir kitabı okumayı düşünüyor
“Öyleyse ağlayın hâlinize! Allah hepsinden razı olsun, bizim dindar atalarımız, birinin hâlini ona (Allah'a) hamd ve şükrünü hatırlatmak için sorarlardı. Fakat bugün böyle bir hâl hatır sormamak daha iyi, çünkü sizin sorunuz karşınızdakinin sadece (Allah'tan) şikâyetine sebep oluyor."
