Alan Lightman beni yine bir düşünce denizinde yüzdürdü diyebilirim. Tanrının uykusundan uyanıp evrenler yaratması ve bu yolculuğa çıkmak gerçekten güzeldi.
Yalnız, yazar evrenin kurulması ve sonuna kadar olan kısmın temel bilimsel açıklamasını da yapmış kitapta ve kitabı evren nasıl oluştu, nasıl yok olacak bilim demosu haline de getirmiş. Bu kısımlar, bana bu zaten kısa olan kitap için, biraz gereksiz geldi, yazar bilimi kısıp Tanrı, eniştesi-teyzesi ve şeytan arasındaki felsefeyi artırsaymış daha ilgi çekici bir kitap olabilirmiş.
Bay TanrıAlan Lightman · Aylak Kitap · 2012264 okunma
Her ana karakterinin yolculuğu ayrı ve iyi birer kitap olabilecek bir seri yazmayı başaran
George R. R. Martin, üç bin sayfadır okuttuğu karakterlerine sonlar yazmaktan da çekinmiyor. Buz ve Ateşin Şarkısı serisi gerçekten de inanılmaz bir seri ve bu kitap da şimdiye kadarki en çok değişikliğin olduğu en sansasyonel olayların gerçekleştiği kitap.
Çok fazla şaşırtıcı ve inanması güç olay gerçekleşiyor ama bunların sırf okuyucuyu şoke etmek amacıyla kurgulanmaması bu kitabı bir o kadar iyi yapıyor. Gerçekleşecek olayların önceden detaylarının verilmesi, hazırlıklarının yapılması onları daha az şaşırtıcı yapmasa da daha inandırıcı yapıyor. Yazar, kurduğu evrenin her detayına hakim ve sizi de o güven içinde yüzdürüyor.
Bu kitabın asıl ilgi alanının ise norm ve yıkılmaz kabul edilen güven alanlarının yıkılması olduğunu düşünüyorum. Yemin bozmak ve onun üzerine tartışmalar ilk kitaptan beri veriliyor ama toplumsal olarak güvenli alan ilan edilen yerlerin de nasıl çıkarlar için yıkılabileceğini hatırlatıyor adeta yazar. Aile içi düşmanlık, konuklarını pusuya düşürmek, kutsal olması gereken evliliği kullanmak gibi. Bu noktada da Twyin Lannister şunu soruyor:
"Lütfen bana açıkla; bir savaş alanında on bin adam öldürmek, neden bir ziyafette on adam öldürmekten daha soylu bir eylem?"
Halk açıkça boyun eğeceğine söz verirse, bu davranışıyla kendi kendini dağıtıp halk olmaktan çıkar. Ortaya bir efendi çıkar çıkmaz, egemen varlık diye bir şey kalmaz, politik bütün de artık yok olup gider.
Fethetmek yönetmekten çok daha kolaydır. Oldukça uzun bir kaldıraçla insan dünyayı tek parmağı ile yerinden oynatabilir ama, onu taşımak için Herakles'in omuzları gerekir.