Canavarlarla dolu bir ormandayız. Yolumuzu hayaletler kesiyor. Tanımadığımız bir dünya bu. İthal malı mefhumların kaypak ve karanlık dünyası. Gerçek, kelimelerin arkasında kayboluyor.
Fakat birçok kişi için, insan olmanın zevkini ve keyfini çıkarmak değil, hayatı sürdürmek ve korumak daha önemli görünüyor. Ne pahasına olursa olsun yaşamaya çalışmakla, doğrusu çok büyük bir mutluluğu kaçırıyorlar.
Evet ben tabiiyetsiz, yurtsuz ve lüzumsuz bir insandım. Fakat karşımda oturan insan, göründüğü kadar sert ve merhametsiz değildi. Şimdi, iki kaşının ortasındaki dik çizgi kaybolmuştu. "Yurtsuz, memleketsiz olduğumdan acımıştı bana."