Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaybeden Güldürü

Kaybeden Güldürü
@Mobese
"...Anlamamak ve anlaşılmamak insanı mükemmelliğin zorbalığından kurtarır..." (Adam Phillips / Kaçırdıklarımız - Yaşanmamış Hayata Övgü)
Sempatinin en güçlü olduğu zamanlar bile tetikteyim.
Sayfa 14 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yoksullar lüks yargı çevrelerine gitmezler, kibar kişilerse, görmüşsünüzdür, hiç değilse bir kez hep kötü şöhretli yerlere saplanırlar sonunda.
Sayfa 96 - Can YayınlarıKitabı okudu
Demek ki ben köleliğin aydın bir yandaşıyım, azizim.
Sayfa 92 - Can YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...her şey jokeylerin giydiği renklere gezegenlerin nasıl etki ettiğiyle belirleniyordu..."
Sayfa 13 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Bu para hem çok hem az" dedi. Bir iş yapabilmek için çok, har vurup harman savurmak içinse az.
Reklam
"Ben o saray müşavirinin oğluyum" dedim. Hayatımda insanların birdenbire değiştiklerini çok görmüştüm. Ama bu sözü söylediğim zaman adamın bütün varlığında gördüğüm değişiklik gibi birdenbire olanını hiç görmemiştim. Bana sövmek için açılmış olan ağzı öylece açık kaldı. Gözleri hala öfkeliydi, ama yüzünün alt kısmında bir çeşit gülümseme oynaşıyor ve yavaş yavaş bütün yüzüne yayılıyordu.
Ruhların soluk alıp vermesi olan müziği de güfteler katarak bozuyorlar. Böyle şeyler ancak nasır tutmuş ruhları kavrar, onların hoşuna gider.
"Ya", dedi Bully, "cidden üzüldüm." Ama gözlerinin parladığını dikizleyebiliyordunuz, çünkü artık bu gece liderlik ona geçecekti. Güç, güç, herkes güç istiyor...
Sayfa 162Kitabı okudu
Bizler güdülerle, yüksek etikle ilgilenmiyoruz. Biz sadece suç oranını düşürmekle ilgileniyoruz...
Sayfa 112Kitabı okudu
Evet artık bir kabahat işlemiyor. Ama ahlaki seçimler yapabilecek bir varlık olmaktan çıktı.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Bana sanki, artık kanayan, çok yorgun, perişan bir herif değilmişim de cansız bir nesneye dönüşmüşüm gibi çok soğuk gözlerle baktı.
Artık hepsi, duyarsızlığın dalağını filan yarmış bir halde bana katıla katıla gülmekteydiler.
Gün geçmiyor ki Modern Gençlik'le ilgili bir şeyler yazılmasın.
Gazetede her zamanki gibi ölçüsüz şiddet vakalarından ve banka soygunlarından ve grevlerden ve ücretleri artırılmazsa, gelecek cumartesi maça çıkmayacakları tehdidini savurarak herkese korkudan felç geçirten şerefsiz futbolcu lavuklardan bahsediliyordu.
Ancak başkalarının kanı akar da kendisinin ki akmaz sanırmış gibi gözlerini kandan alamıyordu.
"Lambanın gazını bile içseler üzerlerindeki baskıdan kurtulacak durumda değillerdi."
Reklam
"Vicariolarla ne kadar bağımız varsa onunla da o kadar var" demişti babam. "Her zaman ölüden yana olmak gerek" demişti o da.
Bir keresinde kızlardan biri kendini bir başkasında öyle kusursuz bir biçimde kopyalanmış görmüştü ki, hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. "Kendimi sanki aynadan dışarı çıkmışım gibi hissettim" demişti.
İnanç, Ulus yahut Sınıf konularında kişisel açıklamalar yapılırken ortaya çıkan muğlaklık, bozulma ve sorunlar, bireyin kültür anlayışını oluşturur.
Birliktelik değil, sakınma ve ayrılma, çağımızın megapollerindeki başlıca hayatta kalma stratejisi haline gelmiştir. Komşuları sevmek ya da onlardan nefret etmek artık mesele değildir. Komşulardan uzak durmak bu ikilemin icabına bakacak ve seçim yapmayı gereksiz kılacaktır; sevme ve nefret etme arasında bir tercih yapılmasını gerektiren durumları bertaraf etmemizi sağlayacaktır.
Yürümeyi bırakıp bir otobüs durağının bankına oturuyorum. İnen ve binen insanları izliyorum. Hepsinin gözleri ve kulakları cep telefonlarına yapışık, telefon ekranlarına sığacak kadar küçük dünyalarıyla meşguller.
Sayfa 219Kitabı okudu