Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

M

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Güle Güle Godot
Güle Güle GodotFerhan Şensoy
8.3/10 · 132 okunma
Reklam
Bir şeyleri Bir yerlere Tıkıştırdık Geçti ömür Bir şeylere Bakıyoruz Özgeçmiş Öz boşa geçmiş Şeylerimiz Çok anlamsız Çok anlamsız Geçti ömür Bir yaşamı Bir yerlere Tıkıştırdık Geçti zaman Bir şeylere bakıyoruz. Salak salak Gelip geçiyorken ömür.
Sayfa 70
Bir şeyleri Bir yerlere Tıkıştırdık Geçti ömür
Sayfa 70

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Alışmışız Yıllar yılı Koyun gibi Güdülmeye İtilmeye Kakılmaya Özgürlükle Çarpışınca Çok doğaldır, Çok şaşırdık!
Sayfa 80
TOPRAK- Gitmek marifet değil artık, ka­lıp burda direnmenin zamanı . . . ÇİÇEK- Gitmesi gereken biz değiliz, Godot! KAVUKSUZ- O kolay kolay gitmez! DOLUNAY- Gidecek!
Sayfa 62
Reklam
1. G.GIL .- Ülkeyi terketmek için bir ha­zırlığa gerek yok yani şimdilik! lTOLUIT .- Ne münasebet hocam, ülke bi­zim ülkemiz! 1 . G.Gll .-Hayır, devrim mevrim olursa, bizi oyarlar da, onun için şey yaptım ... lTOLUIT .- Ne devrimi hocam? Bu ülkede devrim, yalnız biz isteyince olur!
Sayfa 58
lTOLUlT- Anlıyorum . . Fakat böyle bıldırcın gibi boşa patıranmanız size bir şey getirmez, götürür. Sı­kıntılar gelip geçicidir. Her fe­laket bir mutluluk müjdesidir. Felaket artık olmuştur, geride kalmıştır, sürekli olması söz konusu değildir, önümüzde bi­zi, güzel günler beklemektedir. Mavi engin gökyüzünün bize verdiği akılla çözümlemek ge­rek herşeyi. Deliliğin ne yararı olmuş Neron'a?
Sayfa 39
Bugün sizle­re bir harikalar imparatorluğundan söz etmek istiyorum. Çalışma sevincinin damarlarda kan gibi dolaştığı bir impara­torluk. Durmak, dinlenmek bilmeyen bir dünya, herkesin ne olduğunun ve ne olmadığı­nın bilincine erdiği ve görevle­rini aksatmadan yerine getirdi­ği bir toplum. Herkesin kendi işiyle ilgilendiği bir yaşam.
Sayfa 31
BOKKO- Suskunluk ne kadar dingin! DOLUNAY- Ah, bu dinginlik beni çıldırtı­yor... BOKKO- Kimi çıldırtmıyor? DOLUNAY- Onu diyorum işte! BOKKO- Onu, anlıyorum zaten.
Sayfa 28
KAVUKSUZ- Öğle paydosu ve çiş molalarıy­la sınırlı direnişiniz bizim sini­rimizi dingildetiyor. DOLUNAY-(alaylı) Sık sık dingildediği oluyor mu sinirciğinizin? KAVUKLU-Hayır. Genelde sinirliyiz. DOLUNAY- Hımmm . . . Daha çok nelere sinirleniyorsunuz? KAVUKSUZ- Sinirlenmediğimiz bir şey yok. ÇİÇEK- (alaylı) Anlıyorum! KAVUKLU- Neyi? ÇİçEK- Bilmiyorum. KAVUKSUZ- (alaylı) Anlıyorum. DOLUNAY- Böyle çabuk anlaşmanız çok iyi oldu .
Sayfa 19
Reklam
KAVUKLU- Çok güzel bir aptallık var orta­da. DOLUNAY- Sensin aptal! KAVUKLU- Ben kimseye aptal demiyorum, aptallık öyle lök gibi duruyor ortada, kime ait olduğu belli değil, kimse sahip çıkmıyor, öylesine sokağa bırakılmış piç bir aptallık. . . Öyle salak salak bakmayın bana, somut olarak var bu aptallık, kokusu burnu­ma, pıtırdısı kulağıma geliyor ...
Sayfa 18
KAVUKLU- Saçmalıyoruz! KAVUKSUZ- Evet . -Kısa susku. KAVUKLU- Yani artık bir bütünün birbirini tamamlayan parçaları değiliz. KAVUKSUZ- Doğru !
Sayfa 14
Uyduk Beckett'e Bekledik onu Gelmedi Godot Godot gelmedi Sorduk Beckett'e Kim lan bu Godot? Samuel Beckett Suskunluğu korudu Susunca haklı çıkıyor insan Bir bok denizindeydik Umuttu Godot Godot'ydu moda!
Sayfa 7
KAVUKLU- Sabun gibi yaşıyoruz işte, bir ka­lıp sabun gibi ... KAVUKSUZ- Tamam. Biliyorum. Bırak şimdi bunları . . . KAVUKLU- Neyi biliyorsun? Ne tamam? Ne­yi bırakayım? KAVUKSUZ - Sabun gibi her gün köpürüp bir şeylerimizi yitirerek sudan şey­lerle... (güler) Hıh! Tıpkı otel odasından yütürülmüş hoş ko­kan bir minik sabun gibi . . .
Sayfa 6
KAVUKSUZ-Çok soru soruyorsun! KAVUKLU- Kafam çok karışık. KAVUKSUZ- Sus! KAVUKLU- Susunca beynim tatile girmiyor ki!
Sayfa 6
428 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.