Ali Çift

632 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Jane Eyre
Kadın yazarların ciddiye alınmadığı zamanlarda Charlotte Brontë’nin bir erkek adı altında çıkan ilk iki romanının birincisidir. Birçok insan tarafından kadın hak ve özgürlüklerini savunan ilk roman olarak kabul edilir. Bu savunma, kitabın yayımlandığı zamanın İngiltere’sinin perspektifinde Charlotte Brontë’nin kaba, ahlaksız görülmesine ve devrimci olarak suçlanmasına yol açmıştır. Kitap, adını aldığı Jane Eyre denen çalışkan, çok güzel olmayan bir kızın hayatında iz bırakan deneyimlerini bizi yormadan -geçmişe dönük samimi yorumlarıyla- akıcı ve anlaşılır bir dille kaleme almasıyla oluşuyor. Olay örgüsünün başarılı işlenişi birkaç satır veya sayfa sonrasında ne olacağını kestirememenin verdiği merak duygusu ile birleşince karakterlere olan bağlılık ve kitaba karşı olan heyecan seviyeniz artıyor. Hikaye, belirli noktalarda bana zorlama gelse de kitabın havasını bozmuyor. Toplum ve din baskısının insanlar üzerinde oluşturduğu etkinin bir raddeden sonra insanların hayatını olumsuz yönde etkilediğini, erkeklerin kontrolsüzlüklerinden dolayı kadınların belirli normlar altında yetiştirilmesi ve yargılanmasının saçmalığını bizlere yazıldığı dönemin şartlarını zorlayarak anlatıyor. Kitabı okurken beğendiğim bir cümleyi buraya bırakarak incelememin sonuna gelmek istiyorum.(#232482153) İncelememi okuduğunuz için teşekkür eder ve iyi okumalar dilerim.
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202131,5bin okunma
Reklam
9/10 puan verdi
Anna Karenina
Dostoyevski’nin ‘Çağımızın Avrupa Edebiyatı benzerlerinden hiçbirisinin kendisiyle boy ölçüşemeyeceği kadar kusursuz, mükemmel ve ölümsüz bir sanat eseridir’ diye bahsettiği kitap. 1870’li yılların Rusya’sının üst sınıfındaki insanların arasındaki ilişkileri anlatan eserimiz genel olarak baktığımızda aşk romanı olarak gözükse de yazarımız zamanının ekonomisi, devletin yürütülüş sistemi, savaşlar, din, toplumun dinamikleri hakkındaki düşüncelerini karakterler aracılığıyla bizlere aktarıyor. Kitaptaki karakterlerin kendi iç dünyalarında verdikleri savaşları, başkalarıyla olan ilişkileri size empati kurmanızı gerek bıraktırmayacak şekilde anlatılıyor. Bazen karakterlerin yaptıklarını onaylamasanız bile onların neler hissettiğini, bu hareketleri neden yaptıklarını anlıyorsunuz. Ancak bu uzun kitaptaki karakter sayısının çokluğu sizi zorluyor, bunun yanında bu karakterlerin her birinin isimlerinin uzun olması ve her karakterin isminin kısaltılmış halinin olması da cabası. Bazı çok önemli olmayan karakterler hakkında ayrıntı verilmesi benim canımın sıkılmasına sebep olsa da bunu sevenlerde olabilir. Okurken yaşamın sonunda ölüm olsa da yaşamak ve sevmekten vazgeçmememiz gerektiğini bir kez daha anladım çünkü hayatın bize ne zaman ne verebileceğini hiçbir zaman bilemeyiz.(#225261481) Zamanınızı ayırarak okuduğunuz için teşekkür ediyor ve iyi okumalar diliyorum.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,7bin okunma
331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Hangi Körlük?
Kitabın kapağını görüp ismini okuduğum ilk andan beri kafamda kurduğum senaryo ve yaptığım çıkarımların üstüne kitabın ilk sayfasında okuduğum “Bakabiliyorsan, gör. Görebiliyorsan fark et.” cümlesi ile beraber müthiş bir heyecana kapılarak okumaya başladım. İsminin akla gelen ilk anlamından da belli olduğu üzere ani ve belirtisiz bir şekilde kör
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
İyilik ve Kötülük
Bu kitabı ilk defa 9. sınıfta kitap sınavımız olduğu için okumaya başlamıştım. Kitabın hızlı olmayan olay akışı, betimlemeleri hoşuma gitmiş olsa da devamlılıkta zorlanmıştım. Okuma zorunluluğu hissetmemin, okuma isteğimin önüne geçmesi sebebiyle de kitabı yarıda bırakmıştım. Son zamanlarda duyduğum istekle kitabı okumaya tekrar başladım. Küçük
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,8bin okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İlk İncelemem
Öncelikle kitaba ön yargılı yaklaşmamanız gerektiğini ve hangi yaş grubundan olursanız olun sizi etkileyecek bir hikayesi olduğunu düşünüyorum. Beş yaşında zeki, hayalperest ve bir o kadar da haylaz bir çocuğun dünyanın acımasızlığını bu küçük yaşında öğrenmesine onun minik kafasına girerek tanık olduğumuz bu kitap, sizi bazen gözlerinizi doldurarak bazen güldürerek bazen ise ikisini aynı anda yaparak kendisine bağlamayı başarıyor. Çocukların çok güçlü ama bir o kadar da kırılgan varlıklar olduğunu, onları şiddet yerine şefkatle eğitmenin daha etkili olduğunu, yaşantımızdaki sıkıntı veya sorunlarımızı onlara yansıtmamamız gerektiğini ve en önemlisi onlara, onları sevdiğimizi ve değer verdiğimizi hissettirmemiz gerektiğini anlatan bir kitap. Kitabın otobiyografik bir yanı olduğunu, bazı çocukların bu kitapta anlatılanların beterlerini yaşadıklarını düşünmek insana acı veriyor ve bu dünyanın gerçekten de ne kadar yaşanılmayası bir yer olduğunu gösteriyor. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Dünyayı daha yaşanılası bir yer yapmak üzere iyi okumalar dilerim.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231,6bin okunma