"İnsanlar artık nerede duracaklarını bilemiyorlar. Hangi zeminin üstünde? Hangi gökyüzünün altında? Hangi kargaşanın dışında? Hangi dinginliğin içinde? Hangi doğruluğun yanında? Hangi yanlışlığın uzağında? Sorular çoğaltılabilir; ama hepsinin aslında aynı soru olduğu gerçeği değiştirilemez. Bilmek istediğimiz, kim olduğumuzdur. Kim olduğumuz hakkında bir fikrimiz olsaydı; zaten durmamız gereken yerde duruyor olacaktık. Sonuna soru işareti eklediğimiz bütün cümleler ele veriyor bizi. Biz kim olduğumuzu ve yerimizin neresi olduğunu bilmiyoruz. Kendimizi tanıtmakta kullandığımız o aciz kelimeler, koskoca belirsizliğimizi belgelemekten öte bir işe yaramıyor. Kim olduğumuzu söylüyorsak, o değiliz aslında. Nerede durduğumuzu iddia ediyorsak, orada değiliz. Panik içinde sarıldığımız o cevaplar gerçek olsaydı, hiç sorumuz olmazdı. Ama biz, dışımızdan atsak da, içimizden atamıyoruz o soruları. Belki başka hiçbir adreste değil, sorularımızın gösterdiği o adreste bulabilirler arayanlar bizi..."
youtube.com/watch?v=dRaEVXN...