Varoluşuna uygun yaşayamayan her insan istemediği ancak sürdürmek zorunda kaldığı, içinde sıkışmış bir yaşamın sonucu kırgın ve öfkelidir.
Içindeki boşluk hissi "Herşey çok farklı olabilirdi" dediği ancak bir türlü olduramadigi yaşamına duyduğu hüzündür.
kibrit çakıyorsun karanlıkta
badem çiçeklerini görmek için
ve Mart denizlerinde tedirgin bir çift
sarnıç gemisi gözlerin
bir iş açacaksın sen başımıza
yangın mı olur artık, bahar mı?
“bütün pencerelerde bekleyen benim,
ve
o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşan da.
kabul.
bir kez yolda karşılaşalım
onunla da avunacağım.
adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
sesini duysam, susacağım.
yel esiyor ama
değirmen dönmüyor.
kuraklık bu,
adın ekmeğe dönüşmüyor…”
📍Turgut Uyar
Sorgulanmadan kabul edilmiş inançlar yaşamımızda boşluk doldururlar.
Boşluk doldurulduğu sürece bir inancı başka bir inançla değiştirebiliriz
Dün inandıklarının bugün tam tersine inananlardan ateşli savunucular ve fanatikler çıkar.
Fanatizm bir şeyin içselleştirilmediğinin göstergesidir.