Muhammed Maşuk
@MuhammedMasuk
كل يوم يقال: مات فلان وفلان، ولا بد من يوم يقال فيه: مات معشوق
15 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Rasûlullah ﷺ buyuruyorlar ki:
“Kişinin (sağlıklı iken) hayatında bir dirhem sadaka vermesi, ölümü esnâsında yüz dirhem sadaka vermesinden daha hayırlıdır.”
[Ebû Dâvud, Vasâyâ, 3/2866]
Subhânallâh...
Rasûlullah ﷺ buyuruyorlar ki:
“Allah, sizin her biriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Soluna bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O halde artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.”
[Buhârî Zekât 10, Rikak 31, Tevhid 36; Müslim Zekât 97]
Subhânallâh...
Rasûlullah ﷺ buyuruyorlar ki:
“Cennet size, ayakkabınızın bağından daha yakındır. Cehennem de öyledir.”
[Buhârî, Rikâk 29]
Bizler bugün, Rabbimizin defâlarca çağrı yaptığı Cennet'i uzak görmüş olacağız ki, başka Cennet arayışlarına, peşin Cennet hayallerine yöneliyoruz.
Halbuki Sevgili Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem Cennet ve Cehennem'in sanıldığı kadar uzakta olmadığını haber veriyor bizlere...
•Ayakkabımızın bağı bizlere ne kadar yakın ise, onlar da bize o kadar yakın! Tâbir-i câizse Cennet de, Cehennem de bir ‘’tık’’ kadar yakın bize...
•İnsan bazen Allah subhânehu ve teâlânın rızasını kazanacak bir ibâdeti yapar da, bu ibâdetin kendisini nereye ulaştıracağını tahmin bile etmez. Halbuki o ibâdet onu Naîm Cennetleri'ne ulaştırır.
•Bazen de Allah'ın gazaplanacağı, kendisinin ise önemsemediği bir günah işler de bu günah sebebi ile bir anda Cehennem'i hak eder. Halbuki o, bundan habersizdir.
•Dolayısıyla hiçbir iyilik küçük diye terk edilmemeli, hiçbir kötülükte küçük diye işlenmemelidir.
•Evet insan bazen Cennet'in yoluna götüren, bazen de Cehennem'in yoluna götüren ayakkabıları giyer ve bağlarını da ona göre bağlar.
Subhânallâh...
Allah subhânehu ve teâlâdan Cennet'ini talep eder, Cehennem'den O'na sığınırız.
Okur Takip Önerileri
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Yararlı işler görmekte acele ediniz. Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kaplayacaktır. O zamanda insan, mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak geceler; mü’min olarak geceler, kâfir olarak sabahlar. Dinini küçük bir dünyalığa satar.”
[Müslim, Îmân 186. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 30, Zühd 3; İbni Mâce, İkâme 78]
Seleften Riyâh el-Kaysî رحمة الله عليه şöyle demiştir:
“Kırk küsür günahım var. Her günahım için yüz bin kere istiğfâr ettim.”
[Mecmû' Resâil, İbn-i Receb 1/364]
Subhânallâh...
Sevgili Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem bütün günahları affedilmiş olmasına rağmen, günde yüz defa tövbe eder, Allah'tan af dilerdi.
Bundan dolayı hiçbirimiz "Ben günah işlemedim ki, neden tövbe edeyim!" diyemez. Çünkü kul kusursuz olmaz. Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz birçok günah vardır.
Allah subhânehu ve teâlâ: "Kendinizi temize çıkarmayın." buyurmaktadır.
[Necm Sûresi, 32]
Subhânallâh...
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
•Kim haksız olduğu bir münâkaşayı terkederse kendisine cennetin kenarında bir ev kurulur.
•Haklı olduğu bir münâkaşayı terkedene de cennetin ortasında bir ev kurulur.
•Kim de ahlâkını güzel kılarsa cennetin yüce yerinde bir ev kurulur."
[Tirmizî, Birr 58, (1994); Ebu Dâvud, Edeb 8, (4800); İbnu Mâce, Mukaddime 7, (51); Nesâî, Edeb (6, 21)]
Subhânallâh...
İnsanlara derdini anlattığında çoğunlukla konuşma şu sözle biter: "Allah yardımcın olsun!" O halde sen, derdini doğrudan sana yardımcı olacak olana anlatıp, sadece O'ndan yardım dile.
Subhânehû ve teâlâ...
Hasân-ı Basrî rahmetullâhi aleyh şöyle demiştir:
"Ey Âdemoğlu! Hz. Mûsâ, Hızır aleyhisselâma üç yerde muhâlefet etti. Sonunda Hızır aleyhisselâm O'na dedi ki:
"İşte bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır."
[Kehf Sûresi, 78]
Sen her gün Rabbine defalarca muhâlefet ederken, hâlin nasıl olacak? Rabbinin sana "İşte bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır." demiyeceğinden nasıl emin olabilirsin?"
Subhânallâh...
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Kendisine iyilik edilen bir kimse o iyiliği yapana, cezâkellâhu hayran (Allah seni hayırla mükâfatlandırsın) derse, ona en iyi şekilde teşekkür etmiş olur.”
[Tirmizî, Birr 87]
Subhânallâh
Atâ b. Ebî Rabâh rahmetullâhi aleyh şöyle demiştir:
"Andolsun adamın biri, sinirli olduğu esnada öyle bir kelime ile konuşur ki, onunla 60 veya 70 yıllık amelini yıkar."
[İbn-i Receb, Fethu'l-Bârî 1/200]
Subhânallâh
İmrân b. Husayn radiyallâhu anh şöyle demiştir:
"Kul, şu üç şey ile dünyâ ve âhiretin arzu edilen nimetlerine ulaşır:
•Belâ anında sabır
•Takdir olunana rızâ
•Rahatlık zamanında duâ
[Ebû Dâvûd, Kitâbu'z-Zühd: 392]
Subhânallâh
Ebû Kılâbe el-Cermî رحمة الله عليه şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber’in sünnetinden bahsederken biri çıkıp onu bırak da bize Kur’an’dan söz et diyorsa bil ki o adam sapıtmışın biridir.”
[İbn-i Sa'd, et-Tabakât 7/184]
Subhânallâh
Ebû Kılâbe el-Cermî رحمة الله عليه şöyle demiştir:
"Kardeşin hakkında kerih gördüğün birşey sana ulaştığında onun için mazeret ara! Eğer bir mazeret bulamadıysan de ki: "Belki benim bilmediğim bir mazereti vardır."
[Hilyetu'l-Evliyâ 2/285]
Subhânallâh
Mü'minlerin annesi Meymûne radiyallâhu anhâ yerde bir nar tanesi görür, onu alır ve der ki:
"Muhakkak ki Allah fesadı sevmez."
[İbn-i Sa'd, Et-Tabekâtu'l-Kübrâ, 8/110]
Subhânallâh... Sadece bir nar tanesi! Mü'minlerin annesi bugün israf ettiğimiz binlerce nimeti görse acaba ne derdi?