Muhammed Maşuk
@MuhammedMasuk
كل يوم يقال: مات فلان وفلان، ولا بد من يوم يقال فيه: مات معشوق
15 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Seher vakitlerindeki zikrin en faziletlisi, istiğfardır!
Allah subhânehu ve teâlâ şöyle buyurmaktadır:
"Onlar geceleyin pek az uyurlardı. Seher vakitlerinde de Allah'tan bağışlanma dilerlerdi."
[Zâriyât Sûresi 17-18]
Süfyân es-Sevrî rahmetullâhi aleyh, İbrâhîm bin Edhem'e gelir şöyle derdi:
"Ey İbrâhîm! Allah'a, canımızı tevhîd üzere alması için dua et!"
[İbnu'l Cevzî, Es-Sebât İnde'l Memât-80]
"Ey insanlar!
Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir; (bununla) sadece fâni dünya hayatının menfaatini elde edersiniz; sonunda dönüşünüz yine bizedir. O zaman yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz."
[Yunus Sûresi 23]
Okur Takip Önerileri
Ezan okunurken önce namaza, sonra kurtuluşa davet edilir!
حي على الصلاة
حي على الفلاح
Felâha ermek isteyen namaza sarılsın!
"Allah, gözlerin hâin bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir."
[Mü’min Sûresi 19]
İbn-i Abbâs radiyallâhu anh, bu âyet-i kerîmeyi açıklarken şöyle demiştir:
"Kişi bir topluluk içinde bulunurken oradan bir kadın geçtiği zaman yanındaki kişilere bu kadına bakmadığını gösterir. Onlar başka bir şeyle meşgul olurken de kadına bakmaya başlar. Onlar bu kişiye baktıkları zaman kadından bakışlarını çeker. Oysa kalbinden bu kadının avret yerlerine bakmayı geçirdiğini Yüce Allah bilir."
Subhânallâh...
"Şüphesiz Allah ve melekleri Peygambere salât ediyorlar. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle ona selâm verin."
[Ahzâb Sûresi 56. Âyet-i Kerîme]
اللهم صل وسلم على نبينا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين...
Dünya hayatının özeti, Cebrâil aleyhisselâmın Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selleme söylediklerinde gizlidir:
"Cebrâil gelerek bana şöyle dedi: Ey Muhammed!
•Dilediğin kadar yaşa, sonunda öleceksin.
•Dilediğini sev, sonunda ondan ayrılacaksın.
•Dilediğin şeyi yap, sonunda mutlaka karşılığını göreceksin."
[Hâkim, Müstedrek, 4/360]
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
"Âdemoğlu sabaha erdi mi, bütün azaları dile temennâ edip:
Bizim hakkımızda Allah'tan kork! Zira biz sana tâbiyiz. Sen istikâmette olursan biz de istikâmette oluruz. Sen sapıtırsan biz de sapıtırız derler."
[Tirmîzî, Zühd 61]
Subhânallâh...
Hz. Osman radiyallâhu anh şöyle demiştir:
•Allah ﷻ size dünyayı, onunla âhireti isteyesiniz diye verdi, ona meyledesiniz diye
değil!
•Dünya geçici, âhiret ise ebedîdir.
•Geçici olan sizi şımartmasın, ebedî olandan
uzaklaştırmasın ve oyalamasın.
•Sürekli olanı, geçici olana tercih edin.
•Dünya yokluğa mahkumdur, son varış ise Allah'adır.
[El-Bidâye ve’n-Nihâye 7/241]
İnsanın rızkı belirlidir. Allah’ın takdir ettiği rızık, ne eksiz ne de fazla mutlaka sâhibini bulacaktır.
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem rızık konusunda bizleri şöyle uyarmıştır:
“Ey insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Hiç kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkı -geç de olsa- elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Helâl olanı alın, haram olanı terk edin!”
[İbn-i Mâce, Ticâret, 2]
"Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan bağışlama dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur."
[Nisâ Sûresi 110]
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ölüyü defnetme işini bitirdi mi, onun mezarı üzerinde durur ve şöyle derdi:
“Kardeşiniz için mağfiret dileyin, ona sebât isteyin! Çünkü o, şu anda sorgulanmaktadır.”
[Ebû Dâvûd 2/70, Hâkim 1/370, Beyhakî 4/56, Abdullâh bin Ahmed, Zevâidu’z-Zühd 129]
Şüphesiz sâlih kul, göreceği güzel nimetlerden dolayı cenâzesini taşıyanlara, kendisini mezara hızlı götürmelerini talep eder. İsyankâr kimse ise, mezara götürülmemesi için feryat eder.
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Ölü tabuta konulup da insanlar (veya erkekler) onu omuzladığı zaman, eğer iyi bir kişi ise “Beni çabuk götürünüz, beni çabuk götürünüz!” diye seslenir. Eğer iyi olmayan biri ise, “Eyvâh! Bu tabutu nereye götürüyorsunuz?” der. O cenâzenin sesini insandan başka her şey duyar. Eğer insan bu sesi duysaydı, bayılırdı.”
[Buhârî, Cenâiz 50, 53, 90; Nesâî, Cenâiz 44]
Subhânallâh...
Rasûlullah ﷺ buyuruyorlar ki:
"Kul, kabrine konduğu ve arkadaşları geri dönüp gittiklerinde onların ayakkabılarının seslerini işitir. İki melek (Münker ve Nekir) kendisine gelip onu oturtarak: "Şu adam Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- hakkında ne derdin?" diye sorarlar. (Mü'min): "Onun, Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet ederim" diye cevap verir. Bunun üzerine ona: "Cehennemdeki yerine bak! Allah, onun yerine sana cennetten bir yer verdi" denilir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: "O iki makamını birlikte görür." Kâfir veya münâfık ise şöyle cevap verir: "Bilmiyorum. Ben, insanların dedikleri gibi diyordum." Bunun üzerine ona şöyle denilir: "Ne hak ve doğru olanı bildin, ne de Kur'an'ı okudun." Sonra demirden bir balyozla iki kulağı arasına vurulur. Öyle bir bağırır ki onun bu feryadını, insan ve cinden başka, ona yakın olan her şey işitir.”
[Buhârî, 1338; Muslim, 2870]