Herkesin gözü, titreyen kalçalar, göğüsler ve üzerlerindeki ter damlalarındaydı.Çünkü izleyenlerin çoğu erkek, azı da lezbiyendi
Hiç fena değil değil mi? Hayvan gibi bira içip sonra da ne yapacaklarını
şaşırıyorlar!
kokain o bok yüzünden öz kardeşini vuranları karısını boğanları, kendi çocuğunu tanımayanları görmüştü.
Okur Takip Önerileri
kokainmanlar dünyanın zerre kadar umursamadığı insanlar olurdu ama onlar evrenin merkezi olduklarına
inanmak için gezegen sayısı kadar neden bulurlardı
Derda'nın midesi bulanmaya başlamıştı. yoksunluk esrar yıllar sonra babasını görmesi kızın içini altüst etmişti.
iki elini kulağına götürdü Yerinde durup durmadığını anlamak
için. Koptu sanmıştı. Ama babalar kulakları böyle çekerdi.Bir de böyle azarlarlardı
Regaip o kadar yüksek sesle bağırıyordu ki, o sırada ev kapısının
kilidinin kırıldığını, içeri altı SAS komandosu ve iki MI5 memurunun girdiğini duyamadı.
Dili döndüğünce hayatını
anlattı kızına. Dili döne döne, onu neden bırakıp gittiğini anlattı bol bol "Mecburdum!" geçen cümleler kurdu.En az o kadar da af diledi
Allah bizi beterinden korudu.
şükredebileceği tek şey Kızını sikmemiş olmak. O da Regaip'e yetti. Bu yüzden gözleri kapalı gitti.
On bir yaşında köyünden alınıp ve bir sadistin karısı olmaya mecbur bırakılmış masum bir kızdan daha dramatik ne olabilirdi? Üstelik
babası bir tetikçiydi.
Sen ne yapıyorsun? Ne yapayım, amma koyayım! Eşek gibi çalışıyorum. Sonra da buraya gelip eşek gibi içiyorum!"
öldüğünden haberi olmayan Derda, hayatı boyunca kaçacakmış gibi koşuyordu. Nereye gittiğini bilmeden.
Derda aslında, ne yürüyor ne de koşuyordu.Şehrin ışıklarının altında, rengarenk bir kelebeğin siyah gölgesi gibi uçuşuyordu.
Derda, filmlerdeki gibi duruyordu. Kısa boyuna rağmen
herkesten uzunmuş gibi. Sessizliğine rağmen herkese küfrediyormuş gibi.
Elindeki bıçağı alıp, göğsüne sokabilirdi. Ya da zayıf ve kırışık
elini üzerinde durduğu masaya çivileyebilirdi.