"Ancak onun(Levh-i Mahfuz'daki) yazışı, hüküm olarak değil, vasıf itibariyledir."
Yani olacakların hâlini beyân etti, yoksa şöyle şöyle olsun, diye hükmetmedi. Zirâ bu durumda kullardan sâdır olan fiillerde cebr meydana gelirdi.
...Kulun fiili, yaratılması bakımından Allah Teâlâ' dan, kesb edilmesi bakımından kuldandır... Fiili işleme azmi kula aittir. Yâni kul, fiili işleyecek son kastı oluşturmadıkça Allah Teâlâ, kulda o fiili yaratmıyor...Kulun sorumluluğu, fiilin kastını gerçekleştirmesindendir. Buna göre; "Sevap veya ceza, kulun âhirette karşılaşacağı her neyse o, fiil anındaki kastından dolayıdır." dense yanlış olmaz.
Evrimin; hakikat değil, bilimsel olmayan bilimsel gerçeklerden ve haddi olmayan (konuştuğu konularla ilgili bilgisi olmayan ancak her konuda söz söyleme hakkı olduğunu düşünen) bilimadamları(!)nın aldatmacaları, hayalleri ve kuruntularından oluşan bir sapkınlık yumağı olduğunu ve evrimin, İslam'a muhalif olmadığını savunan, buna delil olarak - hadsiz, usûlsüz şekilde - Kur'an ayetlerini te'vil eden (aynı zamanda bazı Âlimlerin ve "Âlimlerin" evrime muvafık olan düşüncelere sahip olduklarını savunup bu şekilde ilgi çekip haklı olduklarını belirten, "Aaa bak demek ki olabilirmişş." diyen, ancak bahsettikleri âlimlerin evrimin "e"sinden dahi bahsetmemiş olduklarını göremeyen) din adamlarının(!) sahtekârlıklarını ve ahmaklıklarını... ortaya koyan güzel bir çalışma olmuş.
Gördüğünüz yerde okuyun...
"Kur'an-ı Azîmüşşân, insanların anlayışları nispetinde her düşüncesini ona nispet ve boca edebileceği sıradan bir metin değil, Zât-ı Bârî'nin mukaddes kelâmıdır."
"Evrim hakkında konuşacak kimselerin biyoloji bilmesini istemek hak da İslâm adına, Kur'ân adına konuşacak ve hüküm verecek, tefsir gerçekleştirecek kişilerin İslâmî ilimler bilmesini istemek suç mudur bilinmez."