Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murat Vuran

Murat Vuran
@MuratVuran
Tanı, evreni tanı, dünyayı tanı, doğayı ve insanı tanı, işte o zaman kendini tanımaya başlayacaksın...
İş Makinesi Operatörü, Ressam Adayı :), BŞEÜ Moda Tasarım
Ön Lisans
Bilecik
Diyarbakır, 26 Aralık
140 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
126 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bitirimler, kevaşeler, covinolar ve daha niceleri… Çarpıcı ve farklı bir anlatım dili, kenardakilerin ya da ötekilerin ya da yanıbaşımızdakilerin eşsiz ve fırıldaklara göz kırpan deli dolu yaşamları. İlk olarak filmini izlediğim bu güzel eserin cazibesine ve o insanı cezbeden sokak diline aşık oldum diyebilirim. Yazarın bu romanı yazarken daldığı düşünce deryalarında nasıl kulaç attığını bir nebze de olsa anlamaya çalışmak eşsiz bir deneyim oldu benim için. İstanbul’un bugünkü kadar modern ve kalabalık olmadığı o güzel zamanlarında geçiyor hikayemiz. Kabadayılık kültürünün son demleri yaşanıyor bu mahallede.İnsanoğlunu bu dünyadan soyutlama yeteneğine sahip olan envai çeşit uyuşturucu maddenin tüketilmesinin ekmek gibi su gibi normal olduğu bir mahalle burası. Buranın ismi Kolera. Gıli gıli Salih, Berber Ali, Tilki Orhan, Gaftici Fethi, Tina ve diğerleri. Her birinin hikayesi farklı her birinin yaşam amacı farklı. Bu güzel mahallede gezinirken aşkın karekökünü çözeceksiniz, bitirimlerin kabadayılığa göz kırpmalarını göreceksiniz, bazen Kolera canavarı sizi korkutacak ama yine de ne olursa olsun neşenizi asla kaybetmeyeceksiniz… Böyle nadide bir eseri bizlere sunduğun için teşekkürler sana Metin Kaçan İyi okumalar sevgili okur :)
Ağır Roman
Ağır RomanMetin Kaçan · Everest Yayınları · 20211,693 okunma
Reklam
172 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
O bir deli, o bir müştemilatta yaşayan, müştemilatta karısıyla beraber yaşayan bir deli :) Bir inceleme yazmak istiyor Konrad, bilim literatürüne girecek ve daha önce hiç yazılmamış bir konu olan "işitme" üzerine üzerine inceleme yazmak istiyor. Ama gelin görün ki sakat karısı ile beraber kireç ocağında geçirdiği yıllar boyunca bir türlü incelemesini yazamıyor, o inceleme hep kafasında ancak bir türlü kağıda dökmeye cesaret edemiyor. "An" diyor hep kendi kendine doğru an değil diyor erteliyor ve erteliyor ve tekrar ve tekrar erteliyor. Ne yapmalı nasıl başlamalı nereden incelemeye dalmalı bunu Konrad da ben de bilemedim doğrusu. Thomas Bernhard okumayı seven insanlar için çok özel bir kitap. Konusu elbette çok da önemli değil bence, yazarımızın kelimelerle, cümlelerle müzik yaptığı, okurken derin bir haz aldığım çok güzel bir başucu kitabı benim için. Bana göre anlatılmaya çalışılan en önemli şey ise asla ama asla ertelememek, yapılması gereken şey kendi zamanında, olması gerektiği anda yapılmalı ve insan bunun için gerekli cesarete sahip olmalıdır aksi halde ertelenilen şeyi bir daha asla yapamayabilirsiniz, hayatın kötü yanları sizi her an karşılayabilir. Memnun kaldım, rahatlıkla tavsiye edebilirim, okuyanlara, okumak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum...
Kireç Ocağı
Kireç OcağıThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2021309 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Nietzsche Ağladığında Kitabın ismi dahi insanı heyecanlandırmaya yetiyor. İçeriği ise oldukça doyurucu bilgilerle donatılmış bir başyapıt. Lou Salome'nin Nietzsche için Dr. Breuer 'den yardım istemesi ile başlıyor romanımız. Teklifi kabul eden doktorumuz Breuer kendisinin de bir hasta olduğundan habersiz Nietzsche için yardım etmeye karar vermiştir. Ama Nietzsche ile daha ilk buluşmalarında da diğer hastalarından çok daha farklı şeyler sezinlemiştir. Zaman içerisinde bazen Breuer bazen Nietzsche hasta konumuna geçmiş bazen bunu ortak bilinçli bir kararla bazen de farkında olmadan yapmışlardır. Nietzsche'nin felsefesi ile ilgenenenler için çok güzel bir psikolojik roman diyebilirim. Breuer ile Nietzsche'nin konuşmaları, fikir alışverişleri insanı hem çok heyecanlandırıyor hem de aydınlatıyor. Nietzsche'nin hastaneye yatmasından sonraki bölümleri çok heyecanla okudum. Özellikle mezarlıktaki yürüyüşlerinde yaptıkları konuşmalar insanın beynine bir balyoz gibi iniyor. Nietzsche'nin neden bu kadar önemli bir filozof olduğunu kitabı okuyunca gayet iyi anlayacak ve felsefesindeki başlıca önemli fikirlerin romanımızda serpiştirildiğini, insan yaşamı ile çok güzel harmanlanarak okuyucuya aktarılmaya çalışıldığını göreceksiniz. Breuer'ın Nietzsche'nin tavsiyesi ile özgür olmak için çıktığı yolculuk beni çok sürükledi ve bu yolculuğun son vardığı nokta fazlasıyla şaşırttı :) Rahatlıkla tavsiye edebileceğim çok güzel bir eser. Okumayı düşünüyorsanız bence asla pişman olmayacaksınız. İyi okumalar.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
566 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Bir klasik nasıl gerçekten bir "klasik" oluyor? Anlatabilmek veya anlatmaya çalışmak gerçekten çok zor. Peki ya sen Victor Hugo, sana yazar mı demeliyim yoksa şu an gerçek dünyada bir kısmı yanmış olan tarihin gerçek tanığı ihtişamlı katedralin gerçek mimarı mı demeliyim. Evet belki senden çok daha önce yapıldı o "mabet" ama
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,7bin okunma
212 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Spoiler içerir: Dostoyevski, Tolstoy gibi büyük yazarların olduğu Rus Edebiyatı'nın etkilendiği en önemli ekol olduğu birçoğu tarafından kabul edilen Fransız Edebiyat' ının baş yazarlarından olan Honore De Balzac'ın ünlü eseri Vadideki Zambak. "Aşk" ın bu dünyadaki en güzel duygu olduğunu, sınır tanımadığını, zaman ve mekandan münezzeh olduğunu anlatan muazzam bir eser. Genç bir erkeğin evli bir kadınla olan aşkını anlatan bu başyapıt adeta insanı büyülüyor. Henriette'nin hüzün ve masumiyet dolu yaşantısınının, kocasının çekilmezliğinin, çocuklarına karşı olan sorumluluğunun ve dini değerlerinin aşkının önüne geçtiğini söylemek çok da yanlış olmaz. Bu sebepledir ki hiç bir zaman Felix'le bütünleşememiş ve onu kaybettiği için hüzünlü bir şekilde ebediyete doğru yol almıştır. Yazarın betimlemeleri, benzetmeleri adeta insanı büyülüyor ve romanın baş karakterlerinin yaptığı sık yürüyüşlerde kendinizi karakterlerin yanında hissediyorsunuz. Güzel bir eser, rahatlıkla tavsiye edebilirim, iyi okumalar :)
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Dorlion Yayınevi · 201842,4bin okunma
Reklam
234 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
186 günde okudu
Silav û rêz hevalên hêja . Niha ez serî da vê gotina xwe bêjim û piştre vekolîna xwe bikim. Lê ez bîst û heşt salî me û xelaskirina xwandina pirtûka min a ewil romana "TU" ye. Ev tişt pir tiştêkî ecêb e, lê mixabin ne tenê sucê min e sucê asimilasyon û dijmînê ye jî. Roman a "TU" li ser vê mijarê hatiye nivîsandin ku ew jî behsa girtîgehê û girtî yên sîyasîyan dike. Jixwê Kurd ji vê mijarê girtîyan pir nêz de nas dikin. Her dem û her wext de Kurd tê binçavkirin. Mixabin sedema vê mijarê bêguman bêwaritî û bêserxwebunîyê ye. Qehremana romanê bêsebep tê girtin. Dema ku meriv romanê dixwîne rondikê çavan diherike. Ez naxwazim spoiler jî bidim. Bixwînin hûn poşman nabin. Ez mirovê Amed'ê me ji bo wî xwandina "TU" ji min re hinek zehmetî bû, ji ber ku zêdêtir li ser peyvên Botan'î hatiye nivîsandin. Dîsa jî pir xweş bûn. Bixwînin, jê kêm nemînin. Xwandina zimanê zikmakî pir xweş e :) Bimînin xêr û xweşîyê de.
Tu
TuMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20204,096 okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Özgürlük", kelimesinin insanlık tarihi kadar eski olan anlamını düşünmek ve bir martının kanatlarında bu kelimenin anlamını bir kez daha kavrayabilmek. Martı Jonathan Livingston sadece bu hikayedeki bir karakter değil, hepimizin içimizde beslemek zorunda olduğumuz özgürlük tutkunu olan o tanımlamakta dahi güçlük çektiğimiz gerçek benliğimizdir. Hikaye ise kısa olmasına rağmen çok güzel mesajlarla dolu. Bir solukta okuyabileceğiniz güzide bir eser. Rahatlıkla tavsiye edebilirim. İyi okumalar :)
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,2bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
Bundan üç yıl önce bir belgesel filmini izlediğim ve fazlasıyla dikkatimi çeken bir yazar Thomas Bernhard. Nihayet bugün erken dönem kitaplarından biri olan "Sarsıntı" yı bitirmiş bulunmaktayım. Doğrusu inceleme yaparken de onun gibi paragraf da kullanmak istemiyorum. :) Çok ilginç ve bir o kadar da insanı cezbeden bir anlatım tarzı var yazarımızın. Uzun uzun tekrarlayan cümleler ve cümlelerin sonuna sürekli belli başlı kelimeleri yerleştirmesi ve anlatmak istediği olaylar örüntüsünü çarpıcı bir şekilde okuyucunun yüzüne haykırması ne kadar özgün bir yazar olduğunu ortaya koyuyor. Açıkçası çoğu cümlenin sonuna, bazen de birden bire ortasına "dedi" kelimesini sıkıştırması okuyucuyu çok farklı bir okuma formuna sokuyor. Dalıyor, dalıyor, dalıyor ve birden "dedi" kelimesiyle karşılaşıyorsunuz ve bu benim kitabı okurken çok farklı ve güzel bir haz almamı sağladı. "Sarsıntı" nın içeriğinde ise doktor olan babasıyla beraber hastaları ziyaret eden çocuğun gözlemleri yer alıyor. Kanyonlardaki yürüyüşler, çarpık hasta insan manzaraları ve sıradışı olayların anlatımı insana gerçek hayata dair çok farklı bakış açıları da kazandırıyor. Yazarın isminin bende uyandırdığı merakı bu kitap ile gidermiş oldum ve tatmin olmuş bir durumdayım. Okumak isteyen okuyuculara rahatlıkla tavsiye edebilirim. :)
Sarsıntı
SarsıntıThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2021758 okunma
52 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Muazzam bir eser, bu zamana kadar okumamış olmam büyük bir kayıp diye düşünüyorum. Dr. B' nin hücresinde yaşadığı o uzun dönem hayalimde çok ilginç yansımalara neden oldu. Tahayyül etmesi çok güç ancak bir insanın kendi kendisiyle satranç oynayabilmesi ve bunun zamanla patolojik bir hal alması gerçekten çok ilgimi çekti. Czentovic ise inanılmaz yetenekli olmasına rağmen bir o kadar da sıkıcı ve kibirli bir profil olarak gözümde canlandı. Yazarın anlatımı çok güzel ve akıcı bir üslup kullanmış. Kitabı okumak isteyenlere ise şunu söyleyebilirim, okumayı düşünüyorsanız sakın ertelemeyin :)
Satranç
SatrançStefan Zweig · Dorlion Yayınevi · 2018237,3bin okunma
493 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
193 günde okudu
Kitabı uzun bir süreye yayarak okumak zorunda kaldığım için detaylı inceleme yapamayacağım. Dostoyevski'nin kaleminden çıkıyor olması zaten okunması için yeterli diye düşünüyorum. Yalnız bu kitap biraz farklı. Çünkü hapishane yıllarında yaşadığı ve birebir gerçek anılarını birleştirdiği bu güzel eser bizlere kader mahkumlarının yaşantılarına tanık olma şansı veriyor. Fiziksel özgürlüğün ruhsal dünyayı nasıl da etkilediğini çok iyi anlatıyor. Birbirinden farklı karakterlerin hapishane yaşamlarında ne gibi zorluklarla karşılaştıklarını daha iyi anlayabiliyoruz. Okumak isteyenlere rahatlıkla tavsiye ederim. İyi okumalar.
Ölü Evinden Anılar
Ölü Evinden AnılarFyodor Dostoyevski · Dorlion Yayınları · 201914,5bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
1957 yılı Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış ve günümüzde de popülerliğini devam ettirmekte olan bir kitap. Baş karakterin anlatımı ve olayları bizzat kendi anlatması insanı olayların içine çekiyor. Yalnız bana göre olayların anlatımı çok hızlı gelişiyor ve bu yüzden beklediğim derinliğe, olayların içlerindeki psikolojik örüntülere bir türlü kendimi veremedim. Yine de modern edebiyatın klasikleri arasında bulunmayı gerçekten hakediyor. Özellikle kahramanımızın son bölümdeki papazla görüşüyor olması günümüzdeki teist olmayan insanların sıkça karşılaştığı bir durum ve papaz gerçekten beni de çok rahatsız etti. Dindar insanlar hiçbir zaman kendilerini hiçbir konuda üstün görmemeliler ve inanmayanlara karşı kibirli tavırlar takınmamalılar. Papaz gibi davranmaları onları çok itici kılıyor. Okunabilir ve ödülü hak etmiş bir eser olduğunu düşünüyorum lakin abartıldığı kadar da iyi olduğunu düşünmüyorum. Herkese iyi okumalar.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,7bin okunma
217 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Daha önce diğer iki serisini okuduğum "Dünya Fikir Mimarları" nın son serisi "Üç Büyük Usta" Stefan Zweig'ın güzel anlatımıyla bugün son buldu. Balzac, Dickens ve Dostoyevski' nin incelendiği bu eserde yazar, diğer yazarları anlatırken gayet açık bir dil kullanarak, aydınlatıcı bilgilerle bize "büyük roman yazarları" nı anlatıyor. Tavsiye ederim, iyi okumalar.
Üç Büyük Usta
Üç Büyük UstaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,1bin okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
75 günde okudu
Friedrich Nietzsche, nin de deyimiyle insana verilmiş en anlamlı, en derin eser. Zerdüşt, bir mağara insanı, Zerdüşt, inzivaya çekilmiş münzevi, Zerdüşt tanrıyı öldüren cesur yürek. Onu anlamaya çalışmak bile başlı başına çok büyük bir haz. Kitabın içeriği ile ilgili yorum yapmayacağım. Çünkü her insanın kendisi ve yaşam için çok farklı anlamlar çıkarabileceği, labirentlerle dolu muazzam bir eser. Aforizmalarındaki şiirsel anlatım ise ruhumuza dokunan, iç dünyamızda çözülmelere götüren her biri ayrı ayrı kıymetli yıldızlar gibiler. Teşekkürler Zerdüşt.
Böyle Buyurdu Zerdüşt
Böyle Buyurdu ZerdüştFriedrich Nietzsche · Tutku Yayınevi · 201137,8bin okunma
138 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Tıpkı ilk kitabı Seher'deki gibi kısa kısa hikayeler var Selahattin Başkan'ın ikinci kitabında. Okuyucu yine ilk kitaptaki gibi her hikayede hem hüzün, hem mutluluk duygularını rahatlıkla tadabiliyor. Beni en çok etkileyen son hikaye oldu. Ama her biri ayrı ayrı çok güzeldi. Selahattin Demirtaş yakında bir roman da çıkarırsa hiç şaşırmam. Yazarlığa bir hayli kaptırdı kendini :-)
Devran
DevranSelahattin Demirtaş · İletişim Yayınları · 20198,6bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Aykırı filozofumuz Friedrich Nietzsche, kendi deyimiyle, çekiçle felsefe yapmayı bu güzel kitabında gayet iyi anlatmıştır. Peki neydi Nietzsche'yi özel kılan? Aykırılığı mı, başkaldıran, isyan eden öğretileri mi? Filozof benim gördüğüm kadarıyla insanlığın bütün değerlerini alt üst eden bir felsefe yapıyor. Ahlak felsefesini adeta alt üst ediyor. Hristiyanlığı neredeyse aşağılıyor. Değerlerin tekrar değerlendirilmesi, insanoğlunun tarih boyunca yaşadığı deneyimlerin tekrar tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini gösteren pos bıyıklı filozofumuzun bu şaheseri kendi felsefesinin özeti niteliğini taşıyor. Felsefesini beğendiğimi söyleyebilirim ancak modern toplumda onu izleyebilecek ve en azından pratikte takip edebilecek entellektüel deneyimimizin olmasının çok çok zor olduğunu düşünüyorum. Ama olsun insanın onu anlamaya çalışması fazlasıyla keyifli :-)
Putların Alacakaranlığı ya da Çekiçle Felsefe Yapmanın Yolları
Putların Alacakaranlığı ya da Çekiçle Felsefe Yapmanın YollarıFriedrich Nietzsche · Can Yayınları · 20216,1bin okunma
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.