Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murat Vuran

Murat Vuran
@MuratVuran
Tanı, evreni tanı, dünyayı tanı, doğayı ve insanı tanı, işte o zaman kendini tanımaya başlayacaksın...
İş Makinesi Operatörü, Ressam Adayı :), BŞEÜ Moda Tasarım
Ön Lisans
Bilecik
Diyarbakır, 26 Aralık
140 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İçten, candan yaşayan, gerçek acılar ve hayal kırıklıklarıyla karşılaşıp da yıkılmayan adam, her işi rastgelen ve bir bakıma bolluk içinde ömür süren adamdan daha değerlidir.
Reklam
Kayra, yolculuğunun parçaladığı hayatını toplayıp geri dönmelisin. Çünkü burada her şey var !… Her şey var. SON
Hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilememesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. Aşklar, alkol, nikotin, ahlaki değerler, uyuşturucular…
Uyuşturucu sadece, dünyanın farkında olacak kadar akıl sahibi ancak üzerinde yaşayamayacak kadar sakat bedenli olanlara sunulması gereken bir maddedir oysa !
Reklam
Suat, ellerimin titrememesini, terlemememi biraz garipsemişti. Hiç de HIV pozitif olduğunu yarım saat önce öğrenmiş birine benzemiyordum. Demek ki çelik gibi sinirlerim vardı. Tam üzerinde binlerce deney yapılacak türden bir hastaydım. Ölümü önemsemeyen bir hastadan daha iyi ne olabilirdi ki, bir doktor için ?
Emin olmamak hiçbir şeyden, tereddüt etmek aynadaki görüntüden, doğal bir uyuşturucu gibi. Muz kabuğu ya da kurbağa sırtı yalamaya benziyor.
Okyanus. Sörf yapan bir kaç çocuk. İki katlı beyaz bir evin verandası. Bir haftadır dışarı çıkmadım. Tam olarak iyileşmeyi bekledim. Fazla uyumadım ama yine de dinlendim.
İnsan ruhu bu derece aşağılanabilir mi? Kutsal kitaplarda, 'Öldürme!' diye yazar. O, birisini öldürdü, diye onu da mı öldürmek gerekir? Hayır, bunun böyle olmaması gerek.
Bir yandan da kendi deyimiyle moral bozucu derecede uzayan, öte yandan dehşet verici derecede kısa on yıllarda, inceleme bağlamında kendine karşı da veya tam da kendine karşı insafsızlık eksik olmamış ama onda en önemli şey eksikmiş: gerçekleştirme, hayata geçirme karşısını korkusuzluk, kafasını pat diye, göz açıp kapayıncaya dek, en insafsız şekilde ters çevirip içindeki incelemeyi kağıda dökme karşısına korkusuzluk. SON
Reklam
Konrad'ın Wieser'e söylediğine göre dünya zamanla yıpranıyormuş, özellikle de seyahat ederken en bunaltıcı şekilde, ve sonuçta insan daha ziyade sürekli ve denilebilirmişki sonuna kadar, gittikçe belirginleşen sefaletiyle yüzleşiyormuş.
Kontrad'ın söylediğine göre yanımızdaki ve dolayısıyla etrafımızdaki insanlara verdiğimiz değer daima fazla yüksekmiş, mümkün olan en düşük değeri verilmesi gereken yerde daima fazla yüksek bir değer veriliyormuş, insan en azından çevresinin en düşük değere sahip üyelerini, akrabaları vesaire bizzat fazla yukarıda kullandırıyor ve bazı insanlarla ilgili olarak, çok yüksek bir insana teslim olduğunu düşünüyor, oysa gerçekte bütün insani unsurların en düşüğüne teslim oluyormuş.
Öte yandan, demiş Konrad hemen ardından, her şey bütünüyle anlamsız ve faydasız, insan bir şey düşünürmüş, düşündüğü faydasızmış, bir harekette bulunurmuş, hareketi faydasızmış, bir şey yapar ya da bir şey yapmazmış ve bütün bunlar daima faydasızmış, insan ne düşünse anlamsızmış, tıpkı nasıl hareket etse faydasız olduğu gibi, o yüzden akıllı biri her şeyin kendi kendine gelişmesine izin verirmiş, hangi yöne olursa olsun.
Esasında İnsan kendi doğasını kökten değiştirmeliymiş ama kimse kendi doğasını değiştiremezmiş, çünkü doğa kendini değiştirtmezmiş.
Bu ülkenin, bu vatanın içinde yaşayan kişi, var olmak ve tek bir gün olsun ilerleyebilmek için, asla gerçeği söyleyemezmiş, kimseye ve hiçbir şey hakkında, çünkü sadece yalan bu ülkede her şeyi ilerletirmiş, bütün örtünmeleri ve süslenip püslenipmeleri ve ikiyüzlülükleri ve tehditleriyle yalan. Yalan bu ülkede her şeymiş gerçekse sadece şikayete, yargılamaya ve alay edilmeye değermiş bu ülke o yüzden bütün halkının yalana sığındığını gizlemiyormuş.
385 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.