Öykümüzün Hikayesi iddialı bir başlık. Kitabı alırken gerçek manada Türk öykücülüğünün hikayesini bekledim. Yani öykü tarihini, öykünün geçirdiği evreler, değişimler, öykücüler, dönemler... Ama kitap böyle başlamadı. Öykümüzün Hikayesi bölümü çok basit bir anlamda bir şeyler anlatıp durdu. Öyküyle hikâyeyle alakasız yorumlar. Öykü Dergileri, Öykü Özel Sayıları, Öykü Antolojileri ve Öykü Kuramı Eleştirisi bölümleri gerçekten titiz bir çalışmanın ürünü. Öykü üzerine çalışanlar için başucu niteliğinde. Kitabın ikinci bölümünde ise bazı öykücüler üzerine kritikler yer alıyor. Bu isimler ise şöyle: Tarık Buğra, Şevket Bulut, Mustafa Kutlu, Cemal Şakar, Cihan Aktaş, Necip Tosun
İnsan için yaş diye bir şey yoktur. Yaş, hayatımızı meydana getiren münasebetlerden, hislerden, hatıralardan ibaret mücerret bir laftır. Yaş meselesini ortaya atan biraz cemiyet, biraz da vücuttur.