Güneş bugün de doğmadı. Koyu karanlık bir yalnızlıkla başbaşayım. Kimbilir ne zamandır burdayım...
Peki burası neresi? Hiçbir fikrim yok. Tenimde hafif bir ıslaklık hissediyorum; yağmur çiseler de nemlenir ya elin, yüzün... Ama ıslandım da diyemezsin. Karanlık neyse de şu halatımsı şey beni çok ürkütüyor. O şeyle beni bir yere bağlamış
Bir hikaye uydurdum kafamın içinde
Dilsiz, dudaksız
Kimse gözlerimin içine bakıp da okumaya cüret edemedi
Bir hikayem vardı, herkes gibi işte.
Figüran bile olamayacakları baş kahraman yaptım
Herkes gibi işte.
Bolca yanıldım, herkes gibi
Ve ağladım, aldatıldım,
Aşka inandım, yarı yolda kaldım.
Öyle sıradan, öyle herkesçe bir hayat yaşadım.
Yaşım başımı çoktan aşmış
Kalbim ölünce anladım..
M.Yellowstone
Dağlar, sıra sıra dizilir. Hep kalabalıktır. Hep yan yana.
Aralarından geçip giden ırmaktır, yalnız olan..
Uçsuz bucaksız yalnızlığı yetmezmiş gibi bir de sırtına alır da taşır balıkları.
Dağ gibi, deriz gücü simgeler çünkü. Kimse ırmağın sözünü bile etmez.
Güçlü olan kalabalık olan mıdır, öylece duran mıdır?
Yoksa bir ırmak kadar yalnız, her şartta akmaya çalışan mıdır?
İzmit'ten.
Yukarıya kadar tırmanıp cesurca son adımı atarken birdenbire yanlış yola girdiğini düşünüp korkuya kapılmak, ileriye doğru birkaç kolay adımı atacak gücü kaybetmek kadar korkunç bir şey yoktur hayatta.