Aktarım yoluyla seçtiğimiz eşlerimizi, çocukluğumuzun yaralarını sarmak zorunda olan kişiler olarak görür ve onlardan bunu bekleriz. O halde kendimize şunu sormalıyız ruhum onda bu beklentiye girmeme sebep olan ne gördü? Belki de o kişi geçmişimizin karanlığını örtecek en iyi örtüydü. Yarım kalmışlıkların örtüsü. Peki kendine ait bir kişiliği ve hayatı olan birinden başkasının eksik bıraktıklarını tamamlamasını beklemek gerçekçi mi?