Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazar Alan

216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
... yaşadım diyebilir miyim?
Öncelikle yazarı tebrik ederim çünkü ilk kitabı olmasına rağmen muazzam bir eser olmuş. "Ben bu kitabı defalarca kez okuyabilirim."dedirtti açıkçası. Eminim ki herkes okurken kendine ait birşeyler bulacaktır. Bizim de çoğu zaman kendimize sorduğumuz" Başka türlü olsa nasıl olurdu, şunu şöyle yapsam ne olurdu?" gibi sorulara karakterlerimiz üzerinden felsefe ve edebiyat alanından yaklaşılması çok hoşuma gitti. Açıkçası farklı bakış açıları kazandırdı diyebilirim. Karakterlerin şaşırtıcı hikâyeleri, yaşadıkları duygularını yazar mükemmel bir şekilde okuyucuya hissettiriyor. Arabada, otobüste her yerde okuyordum çünkü her zaman "Acaba bir dahaki bölüm ne olacak, acaba neden böyle yaptılar" gibi gibi bir sürü soru insanın aklında kalıyor. Kitabı 10 kere daha okusam 10/10 puan veririm. Tolga ve Hikmet'in hikâyeleri insanı alıp bambaşka bir yere götürüyor ve beklediğimiz olayların tersinin olması okuyucuyu çok şaşırtıyor. Kitap akıcı, duru ve muhteşem daha ne olsun. Kitap bittiğinde durup saatlerce duvara baktırdı diyebilirim. İkincisi de üçüncüsü de olsa okunur dediğim bir kitap.Herkese tavsiye ederim. Yazarımıza başarılar diliyorum. Umarım daha çok eserlerini okuruz.
Başka Türlü Bir Yaşamın Özlemi
Başka Türlü Bir Yaşamın ÖzlemiGürkan Can Kaya · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202371 okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
*Spoiler içerir.*
Bu eser yazarın diğer eserlerinin realist havasını romantizm sesleri ile süslüyor. Yazar, Beyaz Geceler ile sizi gençliğin,aşkın, umudun ve umutsuzluğun kuşatmasına alıyor. Yazarın "hayalperest" tanımlaması ilginçtir. "Hayalperest" sıfatı kitapta aşkını, duygularını, hayatını hayallerinde yaşayan; toplumun dışına itilmiş insanlara yakıştırılmıştır. Kahramanın dört günlük aşkı anlatılmıştır. Koşulsuz sevmeyi çok güzel işlediğini düşünüyorum. Kahramanımız sevdiği kızın bir sevdiği ve evlenmeyi düşündüğü biri vardır. Kahramanımız kızın mutlu olması için ona yazdığı Mektupları götürür, verir.Ancak adam ortaya çıkmayınca kız, kahramanımıza ümit verir.Ancak o kişi gelince her şey biter. Her şeye rağmen kahramanımız 'Ona engel olamam, mutlu olsun yeter' der. Hatta evleneceklerini öğrendiğinde de şu dileklerle cevap verir: " Gökyüzü senin için her zaman açık, tatlı gülümsemen parlak ve kesintisiz olsun,mutluluğunu hiç yitirmesin. Seni hep iyi hatırlayacağım." ve kitap biter.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Kapra Yayıncılık · 202174,8bin okunma
149 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Talat ve Fitnat'ın ölüm sahnesinde acaba bir tek ben mi ağladım?
Bir futbolsever olarak
Şemseddin Sami
Şemseddin Sami
aklımda şu bilgiyle yer edindi; *Şemsettin Sami Galatasaray spor kulübü kurucularından olan Ali Sami Yen'in babasıdır.* Türk edebiyatında roman türünün ilk örneklerinden biri olan Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat, Tanzimat döneminde ele alınan, birbirine âşık iki gencin eski gelenek ve göreneklerin etkisiyle bunalıma ve ölüme sürüklenişinin gözler önüne serildiği bir romandır Benim yorumuma gelecek olursak; Uzun zamandır kitaplığımda duran ve okumadığım bir kitaptı.Okuduktan sonra 'keşke daha önce okusaydım'dedim. Çok akıcı,okuru sürükleyen bir kitaptı. Özellikle o dönemde kadınların ve aşıkların yaşadığı zorlukları çok başarılı bir şekilde işlemiş Şemsettin Sami. Arada okuyucuyla sohbet havasına girmiş ama hemen çıkmış. Duygular bence gayet güzel okuyucuya geçiyor. Kitabı bitirdiktan sonra şunu sordum kendime : *Talat ve Fitnat'ın ölüm sahnesinde acaba bir tek ben mi ağladım?*
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Karbon Kitaplar · 201628,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
365 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Detaylarda boğuluyoruz.
Jane Austen'ın ünlü kitabını Kapra Yayıncılık/
Ayşe Nur Buğalı
Ayşe Nur Buğalı
çevirmesiyle okudum.Kesinlikle çeviri ve basım mükemmel. Kitabın içeriğine gelecek olursak ; Kitapta gurur kavramını temsil eden kişi Bay Darcy ve önyargıyı temsil eden kişi Elizabeth. Gurur ve ön yargı kavramları çok güzel işlenmiş ancak önyargı kavramını daha fazla görüyoruz. Ben olay örgüsünü çok beğendim ancak olayları alatırken yazar o kadar çok detaya girmiş ki. Bazen o detayları okurken asıl olayı unutabiliyoruz açıkçası. Jane Austen önyargı kavramını o kadar güzel işlemiş ki birine tam inanıyoruz ve bir kaç bölüm sonra olayların aslını öğrenince çok şaşırıyoruz. Jane Austen okuyucuyu şaşırtmayı başarmış bence.Ancak gerçekten detaylarda boğuluyoruz maalesef. Ek olarak kitabın filmini ve dizisini de inceledim. Dizisi 1995 yılında çekilmiş filmi ise 2005 yılında çekilmiş. Dizisi pek başarılı olamamış ama film gayet başarılı olmuş.Hatta Keira Knightley(Elizabeth karakteri) *Aşk ve Gurur* filmiyle 'En İyi Kadın Oyuncu' dalında Akademi Ödülü’ne aday gösterilmiş .
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Kapra Yayıncılık · 202176,3bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Edebiyat tarihinin en kısa öyküsü olan “Dinozor” bu kitapta
VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY) Latin Amerika edebiyatında Boom kuşağının en önemli yazarlarından Augusto Monterroso’nun “Toplu Eserler ve Diğer Hikâyeler” isimli kitabını Türkçe’de ilk kez yayımlamış. Kitap birbirinden bağımsız öykülerden oluşuyor. !Kitapta ayrıca bilinen edebiyat tarihinin en kısa öyküsü olan “Dinozor” da yer alıyor. Latin Amerika edebiyatında Márquez ve Cortázar gibi Boom kuşağı yazarlarının sıra dışı anlatımını benimseyen yazar Augusto Monterroso,kısa hikâyelerini akıcı bir dille edebiyatseverlere aktarıyor. Türkçe çevirisi
Çiğdem Öztürk
Çiğdem Öztürk
’e ait kitapta okur, yeri geldiğinde zaman atlamaları, yeri geldiğinde birincil ağızdan birçok karakterin anlık fikirlerini öğreniyor. Monterroso’nun samimi ve farklı üslubunun detayları Boom kuşağı yazarlarının ortak özelliklerinde yer alıyor. 1960’lı yıllara doğru tüm dünyada tanınan Latin Amerika edebiyatında karamsarlık, yalın ve gerçekçi anlatım öğeleri iç içe geçiyor. Bunun en büyük nedeniyse Latin coğrafyasında yaşanan sivil ve askeri darbeler olarak görülüyor. Darbe karşıtı politik yazarlar, böyle bir dönemde dilin tüm imkânlarını zorlarken, ironi başta olmak üzere varoluşçu bir bakış açısı da işlenen yepyeni anlatım yöntemlerini keşfediyor. Monterroso da bu yazarlar arasında konumlanıyor. Benim Vakıfbank Kültür Yayınlarının okuduğum ilk kitabıydı.Çeviriyi vs. çok beğendim,tavsiye ederim :)
Toplu Eserler ve Diğer Hikayeler
Toplu Eserler ve Diğer HikayelerAugusto Monterroso · Vakıfbank Kültür Yayınları · 202026 okunma
Reklam
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hayat cidden bir oyundur.
Kitabı okumaya başlamadan önce birçok kişi gibi ben de ön yargılıydım. Ama sonrasında kitabın birçok yerde tavsiye edilmesi ve Sürekli olarak karşıma çıkması sonucu okumaya başladım. Ve şu an söylediğim tek şey "İyi ki okumuşum." oldu.Çünkü gerçekten hayata karşı olan bakış açımı tamamen değiştiren bir kitap oldu ve en kısa zamanda
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,8bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
kurbanı öldüren kendi tutkusudur bazen...
Bir Başkomser Nevzat Kitabı... Tek solukta okuduğum bir kitap oldu. Kitap 3 cinayetten oluşmaktadır. ( Başkomser Nevzat'ın ailesinden de bahsedilmesi benim açımdan kitabı daha çekici hale getirdi...) İlk cinayet insanın psikolojisi bozulduğu takdirde neler yapabileceğini hatta bu durumda yanlış yönlendirmeler olursa neler olacağını anlatmakla birlikte tabii ki katil ortaya çıkınca şaşırtıyor. İkinci cinayet ise daha karmaşık olup zoraki evlilik ile sınıf atlamaya çalışan bir genç kızın ve ailesinin durumu anlatılıp olaylar aydınlatıp katillere ulaşılmıştır. Vee üçüncü ve de son cinayet daha karmaşık olmakla birlikte kaçırılma şüphesiyle birlikte siyasal ilişkiler gibi birçok konuyu da kapsamaktadır. Olaylar ne kadar karmaşık olursa olsun Tüm detaylar başkomiser Nevzat ve ekibi tarafından incelenerek katile ulaşılmıştır.Aynı zamanda da kayıp şahısa... . .
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,8bin okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Roman 1985 yılının yazında Neptün lakaplı bir seri katilin kadınları kaçırmaya başlaması ve kurbanlarının ellerini kesip polis merkezinin önüne bırakmasıyla başlıyor. Neptün kurbanlarının ellerini kestikten beş gün sonra cesetleri halka açık yerlere bırakıyor. Ve son kurbanı... Onun elini bırakıyor ancak ceset bulunamıyor. Ve yıllar sonra o kadının kızına gelen telefon annesinin bulunduğunu söylüyor ve sonrasında işler daha karmaşık hal alıyor. Aksiyon ilk kısımlarda çok yoktu ama sonraki kısımlar da hem kahraman birilerinden şüpheleniyor hemde okur olarak biz sürekli 'acaba bu mu, o mu?' diyoruz. Çok başarılı işlenmiş. Kitabı okurken aklımda bazı sorular vardı. 1) Neden sadece sağ elleri? 2)Neden 5 gün? 3) Neden eller süt kutusunun içinde? 4)Neden tüm kadınları öldürmeden önce ıstakoz yediriyor? Vd. Tüm bu soruların cevabı ve daha fazlası kitabın sonlarına doğru zaten gün yüzüne çıkıyor. Herkese tavsiye ederim.
Neptün Cinayetleri
Neptün CinayetleriJennifer McMahon · Ephesus Yayınları · 2017656 okunma
·
Puan vermedi
Enteresan bir yazma hikayesi?!
Genel olarak Türk edebiyatı okuduğum için bu Japon edebiyatı kitabı bana önerildiğinde ' Acaba okumalı mıyım?' Dedim. Sonrasında yazarımızın asıl hikayesini öğrendikten sonra ' Bu kitabı okuyabilirim. "dedim kendi kendime. Peki bu hikaye ne? Yazarımız gerçek yaşantısında defalarca kez intihara kalkışmış biri. Ve ilk intihar girişimi ailesinin onu resmi olarak evlatlıktan reddetmesi üzerine oluyor. 2. intihar girişiminde ise metresi ile beraber intihar ediyor fakat yine başarısızlıkla sonuçlanıyor. 3. seferde ise kendini asarak intihar etmeye çalışıyor Bu da başarısızlıkla sonuçlanıyor ve son intihar girişiminde sevgilisiyle beraber yapıyor ve cansız bedeni 6 gün sonra denizde bulunuyor. Ve beni en etkileyen nokta ise şuydu : yazar Her intiharından sonra bir kitap yazıyor. Bu kitabı da 2. intiharından sonra yazdığı kitap. Kitabın üslubu okuyucu ile sohbet havası içerisinde... Dili sade, O yüzden anlaşılması pek zor bir kitap değil. Sadece kitabı okurken bazı yerler insanın canının sıkılmasına sebep oluyor. Çünkü yazarımız kitap edebi bir değer taşısın diye değil içini döküp kendini rahatlatmak için yazmış. Bir nevi günlük gibi sadece tarihler eksik. Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum çünkü yazarımız kitabın içerisinde Kendisi bu şekilde düşündüğünden ve bu şekilde Yazdığından bahsediyor.
Soytarı Çiçekleri
Soytarı ÇiçekleriOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 20231,581 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Zola'nın cesaretini ve sanatçı sorumluluğunu satırlarının arasından hissettiğimiz metin, aslında bir gazete yazısı. Uzunca ve sarsıcı bir makale. Dönemin Fransa Cumhurbaşkanına hitaben yazılan uzun mektup, tabiri caizse askerinden, hukukçusuna ülkenin en güçlü kesimlerini hedef alıyor. Yazar, ömrü boyunca utanç içinde sessiz kalışını hatırlamak yerine basın yasasını ihlalle suçlanacağını bildiğini belirterek çekinmeden antisemitist kesimlerin ipliklerini pazara çıkarıyor. Ve elbette başına ülkesinden kaçmak zorunda kalacak kadar büyük belalar açıyor. Metin zaten çok bilinen, yazar sevilen bir yazar. Uzun sözün kısası gazete için uzun ama kitap hacmi düşünülünce kısa bu metni okumanızı tavsiye ederim.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,909 okunma
Reklam
204 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu şekilde bitmesini beklemiyordum.
Öncelikle açık olmalıyım ki kitabı okumadan önce defalarca kez 'çocuk kitabı' diyerek okumayı erteledim ama benim gözümde her kitap okumayı hakkettiği için okumanın zamanı gelmişti. İlk okuduğumda çok bir tat alamasam da ilerledikçe heyecan arttı. Her bölümde 'acaba...?' sorusunu sordum. Zaten kitabın sonunu merak ettiğim için hızlıca okudum vee sonu beni çok düşündürdü. Sonunda kafanızda olası tüm ihtimaller canlanıyor. Düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Acaba ne oldu sorusu... Ve ben
Artık Hiçbir Yer Ev Değil
Artık Hiçbir Yer Ev Değil
kitabını yani bu kitabın devamı niteliğindeki kitabı okumadan rahat edemem galiba.
John Boyne
John Boyne
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,3bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Hekimoğlu İsmail'in okuduğum bu kitabından sonra yazarın diğer kitaplarını da almalıyım diyorum. Amerikalı Hıristiyan bir kadın ile Türk müslüman bir adamın evliliği üzerinden farklı kültürlerin nasıl bir araya gelip eşsiz bir ahenk oluşturduğuna tanıklık ettiriyor yazar bizleri. Eşlerin fıtratlarına göre nasıl uyum içinde geçinebileceklerine dair de birçok güzel sahne var kitapta. Hekimoğlu İsmail eşiyle ilk evlendiği zaman eşine şöyle demiş: "Kimse kimseye itaat etmesin, ikimiz de birlikte Allah'a itaat edelim." Alışagelmemiş bir üslupla yazdığı kitabında yazar ayrıca İslam'ın hakikatlerine dair zarif cümlelerini de sayfa aralarına serpiştirmiş . Alıntı: İslamiyet bir iken neden Müslümanlar çeşit çeşit...
Bir Deliyle Evlendim
Bir Deliyle EvlendimHekimoğlu İsmail · Timaş Yayınları · 20172,091 okunma