Alice Harikalar diyarında yol ayrımına gelir ve tavşana sorar "Hangi yoldan gideyim?"
Tavşan "Nereye gittiğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin bir önemi yok."
Harikalar Diyarı'nda yolunu kaybetti yine bir gün Alice Cheshire Kedisi'ne sordu: "Hangi yöne gitmem gerekiyor?
Kedi "Sorunun cevabı nereye gitmek istediğine göre değişir."
Alice: "Nereye gittiğim çok da umurumda değil. Bir yere varayım yeter ki."
Cheshire Kedisi: "O zaman ne yöne gittiğin fark etmez. Yeteri kadar yürürsen emin ol bir yere varırsın."
Doğum anında ve sonrasında kadın da bir yalnızlık duygusu vardır. İşte bu sırada erkeğin yapabileceği bir şey yoktur. Kadın içgüdüsel olarak doğurduğu çocuğunu korumaya , beslemeye, yetiştirmeye çalışır.
Eski paslı bir vagonda, uzun bir yolculuk yaptık
Bizi bir dağ köyünden sürdüler
Bir meydana toplandık, halay tutup ağıt yaktık
Ceng var deyip öldürdüler...
Ovanın sonuna doğru bir yerlerde yakıt depoları görülüyordu. Yol boyunca da bazı sanayi ürünlerinin reklam tabelalarıyla karşılaşıyorlardı. Bunlardan iki kez karşılaştıkları biri Yuri'nin dikkatini çekmişti Moreau ve Vetchinkin. Her türlü tarım aletleri satan bir şirketin reklamıydı bu.
+ Sağlam bir şirketti o, dedi. Samdevyatov. «ürettikleri araç- lar çok sağlamdı. Babam da ortaktı oraya.
--Anlayamadım ne dediğinizi.
+ Çok iyi bir şirket olduğunu babamın da ortaklarından biri olduğunu söyledim.
-- Ama babanızın han işlettiğini söylemiştiniz.
+ Han işletmek herhangi bir şirkete ortak olmayı engellemez ki. Hem benim babamın başka yerlerde de ortaklıkları vardı. Örneğin Büyük Sinema. Kafası çalışan bir insandı babam.
--Bununla övünüyor gibisiniz.
+Babamın gözüaçıklığıyla mı? Elbette övünürüm.
--Bolşevikliğinize ne oluyor o zaman?
+ Ne ilgisi var şimdi bunun onunla. Bir insan Marxizmi benimsedi diye aç mı gezmesi gerekir. Marxizm gerçek bir teori,mantığa dayalı bir felsefedir. Pozitif bir bilimdir
seni seviyorum desem anlamayacaksın. senden nefret ediyorum desem onu da anlamayacaksın. seni istiyorum, sana ihtiyacım var dememi de anlamayacaksın. anlıyor musun? hayır!.."
Three colors: white
Bir kör ,bir köpekli adam ve John wick bir bara girer ve masaya otururlar.
Biri hizmet ederek kazanabileceğini düşünüyor
Biri satın alarak kazanabileceğini düşünüyor
Ve biri de öldürerek kazanabileceğini düşünüyor
Hepsi de kazanacak elin kendisinde olduğunu sanıyor ama hepsinin de farkına varamadığı şey masaya oturmaya karar verdikleri an çoktan kaybetmişlerdi.
John wick
GİZLİ SEVDA
Hani bir sevgilin vardı,
Yedi sekiz sene önce.
Dün yolda rastladım,
Sevindi beni görünce.
Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan.
Evlenmiş çocukları olmuş,
Bir kız, bir oğlan.
Seni sordu.
Hiç değişmedi, dedim,
Bildiğin gibi...
Anlıyordu.
Mesutmuş, kocasını seviyormuş,
Kendilerininmiş evleri.
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selâm söyledi.
Behçet Necatigil