Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

september

september
@Neva__
912 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
“Çift Kişilikli Gibi” Diye Tabir Edilen Oluş (III)
Alkol/ madde etkisinde ya da zorlayıcı deneyimlerde ortaya çıkan saldırgan yapı, psikoloji literatüründe sekonder psikopati ya da sosyopati olarak geçer. Primer psikopatlardan yani beyin ve sinir sistemlerindeki yapısal ve genetik farklılıklardan ötürü antisosyal davranışlar sergileyen bireylerden farklı olarak sekonder psikopatlar çocukluklarında yaşadıkları istismar ve travmalar nedeniyle hastalanmış bireylerdir.
Reklam
" Çift Kişilikli Gibi" Diye Tabir Edilen Oluş (II)
Bazı durumlarda duygusal patlama alkol ya da madde etkisi olmadan da gerçekleşebilir. Kişi hakaret, küçük düşürülme, aldatılma, terk tehdidi gibi duygu yoğunluğunun belli bir eşiği aşmasına neden olabilecek zorlayıcı deneyimler yaşadığında kişilik değiştirircesine adeta bir “canavar”a dönüşür.
"Çift Kişilikli Gibi" Diye Tabir Edilen Oluş
Normalde sakin, sessiz, ürkek, çekingen, mütevazı hatta silik biri olup alkol ya da madde kullandığında öfke patlamaları yaşayan, sözel ve/ veya fiziksel şiddetle yakınlarına kan kusturan bağımlıların pek çoğu örtük narsist ya da borderline yapıdaki bireylerdir. Kişi ayık olduğunda gerçekliği yadsıyarak, duygularını bastırarak, kendini kuma gömerek hayatla baş edebilirken, alkol/ madde etkisiyle inhibisyon( baskılama) zayıfladığında baş edemez olur. Öfke, nefret, haset, kin, hınç ve bastırılan başka ne varsa açığa çıkar, etrafa dökülüp saçılır. Bağımlılık neden değil sonuçtur, özellikle kişilik bozukluğu söz konusuysa.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Toplumcu Narsisizm (III)
Narsisizmi hangi tezahürde olursa olsun, narsist bireylerin eşleri ve çocukları genellikle söz birliği etmiş gibi aynı durumdan yakınırlar: "Biz onun gerçek ailesi, en yakınları olamadık. Onun asıl ailesi, asıl yakını, en kıymetlisi köken ailesiydi; annesiydi, babasıydı, kardeşleriydi ..." Köken ailesinden, annesinden, babasından ayrışamamış bireyde hemen her zaman geriye dönük borçlar, alacaklar, kırgınlıklar, küskünlükler, yükler, travmalar, boşluklar kalır.
Toplumcu Narsisizm (II)
Özellikle taşradan metropole gelmiş yüksek işlevsellikteki narsisistik birey, bir iş kurar ya da devralır ve sülalesinde çalışmak isteyenleri yetkin olsun olmasın işe alır, ailelerinin sorumluluğunu üstlenir, evlenenlerin düğünlerini, çocukların sünnet düğünlerini finanse eder, hastaların sağlık giderlerini karşılar, başı sıkışanların garantörlüğünü yapar. Metropolün ortasında kabile reisi, ya da köy ağası gibi işlev görür.
Reklam
Toplumcu Narsisizm (I)
Mağdur rolüyle karakterize örtük narsisizm gibi uzaktan bakıldığında anlaşılmayan, bir başka patolojik narsisizm tezahürü de toplumcu (communal) narsisizmdir. Toplumcu narsistler kahraman rolündedirler ve bunların onların büyüklenmeci fantezileri mağdurların kurtarıcısı olarak şekillenir. Çevre, bitkiler, hayvanlar, engelliler, çocuklar, kadınlar, istismar mağdurları gibi dezavantajlı gruplar yararına çalışan bazı aktivistler, şifacılar, kanaat önderleri, yakın ilişkilerinde hiç de göründükleri gibi olmayabilir. Dışarıda üstün ahlaki değerleri ve kahramanlıkları üzerinden narsisistik ikmal yapıp, eve döndüklerinde uzantıları gibi gördükleri en yakınlarına kan kusturabilirler.
TUTARSIZLIK
Beraber olduğu ya da yakını olan narsisti iyileştirmeye çalışan, onun psikanalizini üstlenen birey, narsisti kendisine uzun uzun tarif ederek, ona neyi neden yaptığını izah ederek, bıkmadan usanmadan dil dökerek narsistin radyosuna her gün kanal ayarı yapar. Gel gör ki arkasını döndüğü anda radyo cızırdamaya ve birdenbire kanal değiştirmeye başlamıştır bile. Narsist birey şu an sana hak veriyor, bir daha yapmayacağına yeminler ediyor olsa bile birkaç saat sonra fabrika ayarlarına dönmesi işten bile değildir.
Antagonist/ Protagonist Oluş (IV)
Örtük narsistin savaştığı protagonist ille de ona kötülük yapan, onun yaşamını ya da kazancını tehdit eden biri olmak zorunda da değildir. Haset, kin ve nefret besledikleri; arkadaşları, dostları, sevgilisi, eşi hatta maalesef öz çocukları bile olabilir. Bu bakımdan büyüklenmeci narsist ile ortaklık, çıkarlar örtüştüğü sürece işlevsel ve kazançlı olabilirken, örtük narsistle böyle bir uyum yakalamak, birlikte ve karşılıklı kazanç sağlamak çok daha zordur. Çünkü örtük narsist kazanmayı değil, ötekinin kaybetmesini hedefler.
Antagonist/ Protagonist Oluş (III)
Protagonistin, yani yerinde olmak isteyip de olamadığı öteki'nin imgesini içine çekip zihnine kazır, nefretiyle besleyip büyütür, aklını onunla bozar, intikam planlarıyla, protagonisti devirip kendi kahramanlığını ilan ettiği gündüz düşleriyle yatıp kalkar.
Antagonist/ Protagonist Oluş (II)
Örtük narsist ‘müzmin muhaliftir’, dolayısıyla proaktif değil reaktiftir. Onun varlık gösterebilmesi için bir başkasının protagonist olarak hareket etmesi, eyleme geçmesi, söz söylemesi gerekir ki örtük narsist ona karşı çıkabilsin, eleştirebilsin, değersizleştirebilsin ve böylece ötekinin üstüne basa basa kendini "yükseltebilsin", üstün konuma geçebilsin. Örtük narsist için bir başkasının varlığı ve devinimi öncüldür. Bu yüzden kendi yaşamının baş kahramanı olarak, özgür iradeyle hareket edip, kendini gerçekleştiremez.
Reklam
Antagonist/ Protagonist Oluş (I)
Büyüklenmeci narsist narsisistik ikmal yapabildiği için az çok işlevsel kalır ve bu sayede kendi yaşamındaki tek protagonist ( baş kahraman) olur. Örtük narsist ise antagonisttir yani asıl kahraman olan protagoniste karşı gelen, meydan okuyan, çelişkiler, çatışmalar, engeller yaratan, bu yolla protagonist üzerinden iktidar devşirmeye, intikam almaya çalışandır.
Narsist Bireyle Diyalog (II)
Hem büyüklenmeci hem de örtük narsist, az çok entelektüel birikimi varsa özellikle çatışma durumunda duyguları, durumları aşırı rasyonalize ya da entelektüalize ederek işin içinden sıyrılmaya çalışır. Sen ona varmaya, temas etmeye çalışırken, duygularından söz ederken o bilimsel ya da edebi cümlelerle asıl konunun etrafında dolaşır ve seninle zihin güreşine girişir. Haklı olmayı mutlu olmaya yeğler.
Narsist Bireyle Diyalog (I)
Büyüklenmeci narsist sahne aldığında iletişim kurmak için değil, üstün gelmek, ikna etmek, manipüle etmek, münazara yapmak, övünmek, böbürlenmek için konuşur. Örtük narsist de aynı amaçla sahne alsa bile genellikle yakınma, suçlama, kendine acıma hallerinde kısa devre yapar yani bir bakıma karnından konuşur. Eğer seyircileri çok yakınları değilse, şikayetlerini, ithamlarını açıkça telaffuz etmeye cesareti yoktur. Örtük narsistin en cesur olduğu durumlar, en yakınlarına kin ve nefret kustuğu durumlardır.
Örtük narsiste göre "tuzu kuru" olan öteki, ne kadar iyi niyetle akıl verirse versin, yardım etmeye çalışırsa çalışsın, her söylediği bir değersizleştirmedir artık. Ve öteki ona böyle hissettirdiği için suçludur. Her şey onun yüzündendir. Başlar ona uzanan yardım elini ısırmaya, yardım edene kin ve nefret kusmaya.
Narsist Birey Kimleri Seçer (örtük)
Örtük narsist ise kendinden daha üstün gördüklerine ulaşamayacağı, ulaşsa da onlardan yarar sağlayacak araçsallaştırıcı becerilerden yoksun olduğu ve üstün gördüklerinin yanında aşağılık hissettiği için kendinden daha aşağıda gördükleriyle ilişki kurup vakit geçirmeyi seçer. Ya da kolay kolay ilişki kuraimadığı ve bunu da itiraf etmek istemediği için, kimseye ihtiyacı olmadığını iddia eder; insanları, insan ilişkilerini, yakın ilişki kurabilenleri küçümser, değersizleştirir. Örtük narsist genellik- le bir kişiye yapışma/ eklemlenme eğilimindedir.
2.796 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.