...
Kış hafiften geliyor.
Sonbaharın üzerinden kopan takvim yapraklarıyla
Bir tek üşümek can sıkacak gibi
Bir de yokluğun.
Ama başımın çaresine bakarım ben
Sana yazdığım bir şiirle ısınır, sana sarılırım
Günaydın sol'um
Günaydın son'um
Günaydın son'suzluğum.
Bazı dahilere gülünüp geçildiği, gülünen herkesin dahi olacağı anlamına gelmez. Kolomb'a güldüler, Fulton'a güldüler, Wright Kardeşler'e güldüler. Ama aynı zamanda Soytarı Bozo'ya da güldüler.
Carl Sagan
"Bana inanmıyorsun, değil mi?" dedi Richard.
"Nereden anladın?"
"Bu, benimle yemek yemeyeceksin mi demek oluyor?"
O ana kadar Jordan oturup onları dinlemiş, gözleri bir ona, bir buna pinpon maçı seyreder gibi gidip gelmişti. Nihayet, dayanamayıp sabırsızlıkla araya girdi. "Yemek yiyeceğimize emin olabilirsin çünkü ben açlıktan ölmek üzereyim. Beryl, sana söylüyorum. Bu masadan yemek yemeden kalkmayacağım, haberin olsun."
Beryl de iç geçirip mönüyü eline alarak, "Sanırım sorunun cevabını aldın. Son sözü Jordie'nin midesi söylemiş oldu."