Sabitlenmiş gönderi
"Saadet hayatı olduğu gibi kabul etmektir..." demiş. Ne doğru söz! Hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve ona ne bir şey ilave etmeli, ne de ondan bir şey eksiltmeli...
Sayfa 158 - Yapı Kredi Yayınları
Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulursun. Üzülürsün. Pişman olursun.
Reader Follow Recommendations
Daima bir balayı kadar süren sayısız evlilikler yapmış bir çift gibi, yaşadıkları hayat onları birkaç haftadan sonra ayırmış ve kimse kimseyi suçlamamıştı. Dolayısıyla ortak anılar, zamanın kirleteceği kadar uzun değildi.
Piçler aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.
O kadar müthiş bir güzellik yaşadım ki her yerde aşkı görüyorum, bir şizofrenin gözlerinde bile.
İnsan hiçbir şeye alışmamalı, Eduard.
Hepimiz şu ya da bu biçimde deliyiz zaten.
Duygular hep vardı, ama hep gizlenmek zorundaydı.
Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar. Yani başkalarından farklı olanlar.
Ve gövdemde sizin gördüğünüz değişikliklerle hiç ilgisi yok olanların. Olan her şey ruhumda oluyor.
Artık hiç enerjim kalmamış. Zaten hayalleri unutup yaşamı olduğu gibi kabullenmek daha iyi, daha kolay.
Tanrı varsa bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizi burada vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir.
Bir seferinde neredeyse bütün bir ay boyunca sanki bulutların üstünde gezmişti, sırf o meydanın ortasında biri ona bir çiçek verdi diye.