Severek ve konuşarak her şeyi halledeceğime inanmıştım seni tanımadan önce. Bunun böyle olmadığını öğrendim. Sevmek yetmezmiş. Konuşmanın anlaşmaya çare olmadığı durumlar varmış. Gitmeyle varılmayacak yollar varmış. Sarılarak çözülmeyecek, sevilerek iyileşmeyecek yaralar varmış.
Geceyi ibadetle gecirip) uyumamak, kalbî parlatır,onu safi hâle getirir ve nurlandırır. Açlıktan hâsıl olan safiyete bir de bu eklenince kalp, parlak yıldız ve cilalanmış ayna gibi olur; kalpte Hakk'ın cemali parlar.
Mescid-i-Aksa
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Unuttu mu bunu acaba herkes
“Bana nefsimden daha zor gelen biriyle çarpışmadım; bu savaş bazen lehime olur ( ben galip gelirim ), bazen aleyhime olur ( nefsim galip gelir ) .”
Süfyan-ı Sevrî ( r.a )
Seni böyle seversem asarlar beni
Bir deniz fenerinin söndüğünü görürsün
Evlerine kapanır gemiler
Sis basar bütün limanları
Seni böyle sevdiğimi bilemezler
Bilseler de bilemezler
Ay batar
Gün doğar
Yer oynar yerinden
Duyamazlar..
Seni böyle sevdiğimi bilseler
Asarlar beni
Yokluğunu anlatırlar önce bir güzel
Dudaklarım çatlayınca susuzluğuna
Sabah beş buçukta ipe çekerler
Seni böyle sevdiğimi bilemezler
Bilseler de bilemezler
Ay batar
Gün doğar
Yer oynar yerinden
Duyamazlar..