Bu kalabalıklar ardında bir gizem var bana kendimi unutturan. Yalnızlığin esrarı esir eder bazen. Yok oluşları çağrı yapar ve sen susarsın. Gülmeye, huzura, ferahlığa ve insanlığa.
Bazen geç kalmışlıklar canımızı sıkar. Bazen yaşamak istediklerin sıralanır karşında ama bitanesini bile seçemezsin.
Yorulmuşsundur yinede seversin tüm kalbinle onu ve ona dair herşeyi ama bir kere kaçırmışsin bir daha yakalayamazsın.Yapman gerenin sadece beklemek olduğuna inanırsın ve mutluluğu bile ertelemişsindir. Sonunda bir ışık bulabilme umuduyla koştuğunda ya çok seversin yeniden yaşamayı ya ellerin boş kalırsa eğer ne sen kalırsın ortada ne umudun.
en sevdiğim renktir beyaz
en sevdiğim çiçekte beyaz gül
ve en sevdigim gün cumartesi
sen bunu bilmezsin
ve ben en sevdiğimi
kendisinden kurtardım
siyahlara bürünmüş
elbisesini yaktım
Yorgunluğum ezeli bir yanılgı, bitmez tükenmez hırslarım ebedi bir kazanç.
Ya kimse çıkmadan karşıma göçüp gidersem.
Kimsesizliğin sahipleyiciliği, kimse duymadan.