Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

OĞUZ AYKAN

OĞUZ AYKAN
@OGUZAYKAN
Bir avuç toprak Biraz da suyum ben Neyimle övüneyim? İşte... Yalnız buyum ben! Yunus Emre
metalurji teknikeri
üniversite
Kocaeli/Körfez-Türkiye
12 Kasım 1992
3 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Önemli!!!
Hayatını faydasız işlerle geçiren bir adam bir gün bu durumundan sıkılır. İstikamet üzere hayatını sürdürmeye karar verir ve bir bilgenin yanına gider. Ondan dürüstçe bir yaşam sürdürmek için kendisine yardım etmesini ister. Bilge, adama son damlasına kadar dolu bir fıçı zeytinyağı verir ve fıçıyı bir damla bile dökmeden şehrin bir ucundan öbür ucuna götürmesini ister. Adam fıçıyı bilgenin dediği şekilde bir damla bile dökmeden şehrin bir başından öbürüne götürür. Sonra tekrar bilgenin yanına döner. Bilge sorar: “Zeytinyağını taşırken şehirde nelere şahit oldun?” O gün şehirde pazar kurulmasına ve çok kalabalık olmasına rağmen adam şöyle cevap verir: “Zeytinyağını dökmemek için o kadar dikkat ettim ki, bir an bile etrafıma bakmadım. Bilge bu dersten sonra içi rahat bir şekilde nasihatini yapar: “Eğer yaptığın her vazifede böyle dikkatli olur, kendini işine verirsen, Allah’ın her an seni kontrol ettiğini aklından çıkarmaz, hiç bir zaman doğru yoldan ayrılmazsın…”
Reklam
Behlül Dânâ (k.s.), bir gün yolda giderken, kendini kovalayan müfrezelerden kaçan Abdurrezzak ile karşılaşır. Abdurrezzak: -Aman Behlül bana yardım et kaçmam lazım!. Behlül, sırtında taşıdığı boş çuvalı açar: -Gir içine, der. Abdürrezzak çuvalın içine girince, vurur sırtına çuvalı yoluna devam eder. Biraz sonra Abdurrezzak'ı takip eden bir müfreze
"İnsanoğlu o kadar dünyevîleşir ki, mezar kazan bile öleceğine inanmaz" -İmam Gazali

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
بسم الله الرحمن الرحيم İnsan ne kadar aczini itiraf ederse, Cenâb-ı Hakk canibinde ona o kadar kuvvet gelir. Kendi kuvvetini gören ve kulluğunu itiraf etmeyen kimseleri Cenâb-ı Hakk kendi hallerine bırakır. Allah bir kimseyi kendi haline bıraktımi o kimse helak olur. Onun için Efendimiz (s.a.v.); “Bütün işlerde bizim akıbetimizi, sonumuzu güzel eyle” diye dua buyurdu. Demek ki; “Ben rütbe sahibiyim." Yok! Deki: “Ey Rabbim, Sen'in aciz kulunum, dayanak vermezsen ben ayakta duramam, bir sey yapamam." Böyle dediği zaman Cenâb-ı Hakk o kulu boş bırakmaz, ona kuvvet verir ama aczini ikrar etmeyen kul, "Benim kuvvetim, benim saltanatim, benim aklım, benim fikrim.” dediği vakit Cenâb-ı Hakk onu kendi haline atar bırakır. Hadi kendi aklınla, iradenle, bilginle kendini kurtar bakalım! Cenâb-ı Hakk kimi bıraktıysa düşmüştür. Halk kaldıramamış, evlatları kaldıramamış, hatta hükümetler de kaldıramamış ama Allah'ın kaldırdığını da kimse devirememiştir. ŞEYH MEVLANA HAKKANİ
Hayırlı Akşamlar
Beyazid-i Bistamî: “Neden açlığı medh ü sena diyorsun? Diyenlere: “Çünkü, dedi, Eğer Firavun aç olsaydı, "en büyük Rabbiniz Benim" demezdi. Açlık bir yağmur bulutudur. Kul açken, kalbe hikmet yağar. Açlık öyle bir gıdadır ki, Allah sıddıkların bedenlerini bu gıda ile besler.
Reklam
Sus gönlüm..! Bir elif miktarı, sus..! Az kaldı bahara..! Dayan gönlüm..! Denizin içinde meydana gelen.. Görünmeyen dalgalar gibi yüreğin biliyorum..! Beklemekten başka çare olsaydı.. Seni durdurmazdım, İnan bana.. Ama yok..! Başka çare yok..! Unutma ki.. İlaç bile beklemeden tesir etmez.. Çiçek bile vakti gelmeden önce açmaz..! . ~~Şems-i Tebrizi~~
Lokman Hekim, oğluna dedi ki: Oğlum hayatında üç şeyden taviz verme; 1- En iyi yemeği yemekten, 2- En konforlu yatakta uyumaktan, 3- En lüks evde oturmaktan… Oğlu, “babacığım, biz fakiriz, peki ben bunu nasıl gerçekleştireceğim?” deyinci, Lokman Hekim şöyle cevapladı: – Sadece acıktığında yemek yersen, en iyi yemeği yemiş olursun, – Çok çalışıp yorgun bir vaziyette uyursan, en konforlu yatakta yatmış olursun, – İnsanlara iyi muamele yaparsan, onların kalbinde yer edersin, böylece en lüks evde oturmuş olursun..
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İşlediği günahları açığa vuranlar dışında, ümmetimin tamamı affedilmiştir. Bir adamın, gece kötü bir iş yapıp, Allah onu örttüğü halde, sabahleyin kalkıp: Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım”, demesi, açık günahlardandır. Oysa o kişi, Rabbi kendisinin kötülüğünü örttüğü halde geceyi geçirmişti. Fakat o, Allah’ın örttüğünü açarak sabahlıyor.” Buhârî, Edeb 60; Müslim, Zühd 52
Ya sen namaz kılmadan, senin namazını kılarlarsa? . ... .
Allah’ım, bana layık olanı değil, Sana layık olanı ver kalbime..🌱Aminn
Reklam
Neyzen Tevfik, ciğercinin önünden geçerken, parası olmadığı halde içeri dalar ve iki porsiyon ciğeri götürür, sonra garsonu çağırarak parasının olmadığını, sonra vereceğini söyler. Şef garson kabul etmez. "Ya parayı verirsiniz ya da bu gün bulaşıkları siz yıkarsınız" der. Neyzen : “Öyleyse arka sokakta bir dostum var, bir pusula yazayım ona götürün parasını o verir” der. Şef garson : “Tamam ben giderim” Şef garson : “Efendim, bu pusulayı size Neyzen Bey gönderdiler” der. Neyzenin dostu, pusulayı okuyunca tebessüm eder ve kaç porsiyon ciğer yediğini sorar. Garson : “İki porsiyon efendim” der Dost : Üç porsiyon parası vererek “Bir porsiyon daha yesin” der. Şef garson meraklanmıştır, “Efendim para önemli değil bizde karşılarız yeter ki pusulada ne yazdığını söyleyin" Dost pusulayı uzatır. İki satır yazı vardır... “Dağladı ciğerci ciğerimin yarasını, ciğerparem veriver ciğercinin parasını.. 🙂
Allah iki insanı nedensiz bir araya getirmez. Ya imtihan Ya sevda * Birine sabır, diğerine şükür gerekir.
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.