Nesibe

Aldatılanlar umut hüsrana uğratır bizi çoğu zaman keder asla. o nedenle bazıları bildik keder, bilinmeyenden evladır der. umudun bir yanılsama olduğuna inanırlar. Keder yolunu şaşırtır onların.
Reklam
Keşke insan dili kuşların ötüşü, ırmağın akışı, otların hışırtısı, rüzgârın uğultusu gibi bir şey olabilse, keşke çocukluğun sonsuz dalgınlığına dönebilsek, keşke benliğimiz çatlaklarla dolu olmasa.
O, bu dünyayı, intihar eden biri gibi kişisel olarak katlanılmaz bulmaz; dünyayı bu haliyle katlanılmaz bulur. Onun önceden gördüğü ölümü, o güne dek yaşadığı her şeyin "son derece doğal bir sonucu" olacaktır çünkü onun önceden gördüğünün bundan daha az bir şey olması, "katlanılmaz" ı katlanılır bulması anlamına gelecektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biliyorsun F.'ciğim, önce, başkaları gibi olduğumuzu öğrenmemiz gerekir. Daha sonra başkalarına ne kadar benzediğimizi, daha da sonra, başkalarına benzeyip benzemediğimi merak ederiz. Sonunda, neden sonra, kendimizi -başkasına benzesek de benzemesek de- kabul etmeği öğreniriz. Ne uzun bir eğitim bu. Değil mi?
Sayfa 133Kitabı okudu
"Dalkavuk", "satılmış" nitelemleri, "biz"liği dişarıda da dile getiren, kimi zaman bu "biz"liği gözdağı olarak kullanmak isteyenlere karşı duyulan kızgınlığı dile getirir. Çoğunlukla özdeşleşme çabası ise, bir bakıma, ayrılığı ortadan kaldırma çabası olarak görülebilir: Çoğunluğun, azınlığı "kendinden/kendinden yana" görmesi istenmektedir. Daha da ileri gidildiği görülür: "Bizi sizden ayrıymış gibi göstermek isteyenler haindir," denir. Beklenen, çoğunluğun ayrılığı, bölüntüyü unutmasıdır.
Reklam
Reklam
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.