Oylesine Yazar

Oylesine Yazar
@OylesineYazar
Çok çiçekli ve biraz da şiirli.
120 syf.
10/10 puan verdi
Hislerimin Tercümanı
Hüzünlerinden çiçek açan, aşka taç giydirip aşkın önünde eğilen, aşk ile güçlenen ve her gönüle serpilen Sevgili Cemal Süreya. Tüm aşıkları tanıyor adetâ. Yalnızlıkları ezbere biliyor da, tüm özlemleri iple çekiyor. Aşkın kokusu, dokusu şiirlerine işler, cana yakın duruşu. Ahh! Bu dizeler ve bu şiirler nasıl da biliyor hislerimi. Özleneni daha da özletiyor bir sıcaklık sarıyor içimi. Kalbime koyuyorum elimi, kalbim özlenene giden yolum biliyorum. Yırtıp gecenin sessizliğini, kalbimi dinliyorum. Şair diyor ki: Senden öncesi öyle uzak ki anılar bile yok sanki Geldin masaya oturdun ve hayatımı böldün bir milât gibi Ve ben diyorum ki: S/anadır kalbimin her atışı, Her atışı Kalbimin s/ana olan ç/ağrısı Öylesin(e) Yazar
Üstü Kalsın
Üstü KalsınCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 202112.3k okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
İçten İçe Bir Yolculuk
Maneviyat nasıl ki insanın iç dünyasının zenginliği ve güzelliği ise tasavvuf da başlı başına içimizi, içten içe aydınlatan bir ilim. Şükretmek, şikayetten kaçınmak, güzellikle hatıra getirmek... Ve hayatı kolaylaştırmak adına bir başlangıç. Kalıcı güzellik isteyen alçakgönüllü olsun. Almak isteyen önce kendinden versin. Rızkına anahtar arayan selâmı yayıp hoş sohbet ehline karışsın. Kalbin şifası sevileni anmaktır bilsin. Ne ararsan bil ki kendi içindesin. Hz. Mevlana Celalettin Rumi'nin sohbetlerinden oluşan maneviyatı güçlendiren, sakinleştiren bir eser.
Fihi Ma Fih
Fihi Ma FihMevlana Celaleddin-i Rumi · İnkılap Kitabevi · 20081,249 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
Bir Başyapıt
Henüz güneş doğmamışken adam uyanıverir birden. Eşi yanıbaşında öylece ölüvermiştir. Eşinin kan sızan yarasının lekeleri sarıvermiştir beynindeki düşünceleri. Kendisi yıkayacaktır biricik sevdiceğinin kan sızan cenazesini. Sonra uygun bir mezar yeri bulabilmek için dağları aşacaktır, yorgun argın halleriyle yolları, çölleri... Yorgun ve uyukusundan yeni uyanmışken bu defa da eşinin tabutu yoktur yanıbaşında. Yalnızlığı ile kalmıştır o anda. Oysa haydutlar kol geziyordur ortalıkta. Kaşla göz arasında tabutu çalmışlar oracıkta. Ölmüş bir Kızıldereli için değer mi diyorlar bu kadar çabaya? Ahh! Güçlülerin sömürgesi olmuş bu dünya. Şiddetin kol gezdiği bu dünyada aşkınızı nereye gömersiniz? Aşk inceliktir, aynı zamanda da bir başkaldırıdır. Aşk bir tutkudur, sonu yalnızlık da olsa. Önce yağmalanmış sonra parçalanmış ve kendi eliyle ateşini yaktığı bir cesedin önünde, ilk kez söylenecek olan sözler gelir adamın aklına birden bire. "Yat sevgilim. Kıpırdama. Yat bir tanem. Seni içime gömdüm." Şiddetin kol gezdiği bu dünyada aşkınızı nereye gömersiniz? Sevgili Tomris Uyar'ın başarılı çevirisiyle 5. Basımını okuduğum dokunaklı, hüzünlü bir öykü. Tekrar tekrar okunabilecek güzellikte bir başyapıt olduğunu söylemeliyim.
Seni İçime Gömdüm
Seni İçime GömdümAndrew Jolly · Ayrıntı Yayınları · 2022795 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
144 syf.
8/10 puan verdi
Latin Amerika'nın ünlü yazarı olan Gabriel Garcia Marquez, 1982 Nobel Ödülü'nü alarak dünyaya bir yankı olmuş. Latin Amerika insanının gerçek yüzünü ve yalnızlığını 17 dilde dünyaya duyurmuş. Yakın dostu olan Plinio Apuleyo Mendoza ile yaptığı söyleşilerinde; kökeni, sanatı, eğitim hayatı, çalışma ve bekleyiş süreçlerine, ünlü kitaplarından olan Yüzyıllık Yalnızlık- Başkan Babamızın Sonbaharı'nın içeriklerine değinilmiş. Politik görüşü, kadınlara ait düşünceleri, batıl inançları, tutku ve zevklerinden söz etmiş olması da söyleşileri akıcı hâle getirmiş. Kendisi için elektrikli daktilosunun yaşamının kaynağı olduğundan bahsetmeden de olmaz tabi. Yaşadığı dönemin tüm zorluklarını Nobel Ödülü konuşmasında yine kendisi en iyi şekilde dile getiriyor: "... kuşkuya, yağmaya ve terkedilmişliğe karşı, yanıtımız yaşam'dır. Ne tufanlar, ne salgınlar, ne açlıklar, ne felaketler, ne de hatta yüzyıllar boyu birbirini izleyen sonu gelmez savaşlar, yaşamın ölüm karşısındaki dayanıklı üstünlüğünü kırmayı başarabilirdi. Hep büyüyen, hep hızlanan bir üstünlük..." G.G. Marquez, Nobel Konuşması, 1982 Bazı başarılar zorluklarla doğar. Gabriel Garcia Marquez için söyleyebileceğim de bu yönde.
Gabriel Garcia Marquez’le Konuşmalar
Gabriel Garcia Marquez’le KonuşmalarPlinio Apuleyo Mendoza · Metis Yayınları · 198310 okunma
234 syf.
9/10 puan verdi
Yine bir tıp kitabı, bu defa içinde bir de hastane kokusu. Kendimizi emanet ettiğimiz hekimlerimizin hastaları anlamak için kurduğu iletişimin konusu. Sevgi ve güven ise ruhların varoluşu. Hekim, iyilik timsali, sırları saklayan, ahlâklı ve güleryüzlü olan, hastaların ruh hallerini anlayan, güven kokan, biraz da fizolofça yaşayan kişidir. Hasta ve doktor ilişkisindeki iletişim ise eşitliğe dayanan ortaklıktır. Anlama, sorun çözme de tedavinin bir parçasıdır. Hastalar ise çeşit çeşittir; panik hasta, kaderci hasta, kabullenemeyen hasta, hastalık hastası hasta, bir de çok bilmiş hasta. Bu hastalara yaklaşımlar ve anlatımlar ise başka başka. Hastanın panik, korku, endişe hallerinden arındırılması da ancak iletişimle mümkün olmaktadır. Seçilmiş sözcüklerle konuşmak, hastayı incitmemek hastanın kahramanı olmaktır. Doktoruna güvenen hasta daha kolay rahata ve sağlığına kavuşmaktadır. Hekimlik zordur, sabır ve engin bilgi gerektirir. Gerçek hekimlikte ticari kaygılar yoktur. Elinde olanı da vermektir. Kitabın içeriği cerrahi işlemleri, doktor-hasta diyaloglarını da kapsamakta. Kahramanımız bu defa Hippokrat olunca önemli sözlerinden birkaçını da paylaşayım; Dünyayı dünya yapanın onu güzellikleriye ve çirkinlikleriyle anlayanın yalnızca insan olduğunu unutmayacağım. Önce zarar verme Tıp öğrencilerinin keyifle ve yalın bir dille okuyacaklarına inandığım ders niteliğinde bir kitap.
Sevgili Doktorum Anla Beni
Sevgili Doktorum Anla BeniAhmet Dinççağ · Kansu Matbaası · 20031 okunma
Reklam
634 syf.
7/10 puan verdi
Ümit Yaşar Oğuzcan, telefonu ve telefon numarası olmayan, tek böbrekle ve hayatı dramatize eşliğinde melankolik yaşayan, kadınlara çokça hayran. Ahh! bir de Ayten şiiri var ki kadınları baştan ayağa kıskandıran. Şiirlerinde kadınları sever, gizlemez hallerini. Saçlarından, tenlerinden ve daha nerelerinden. Sevilmekten yorulmayan kadınlardır onu büyüleyen. Ölüm var, hem dargın hem barışık olduğu. Ölmek var, onun için ya bir kalbe gömülmek ya da bir mezarın içine düşmek. Nasıl bir ruhaniyettir ki delicesine bir kadını severken bile ölümü istemek. Sevmek var, sevilmekten öte. Beklemek var, ölüm kapıya gelse de. Bizler ne kadar insanız onu da dile getiriyor bir şiirinde; "Her seven adsız bir kahramandır Unutma ki; İnsan, sevdiği ve sevildiği kadar insandır." Sevgiyle...
Şiir Denizi 1
Şiir Denizi 1Ümit Yaşar Oğuzcan · Everest Yayınları · 20072,249 okunma
120 syf.
·
Not rated
Bir baba ve kızının arasına giren yıkılası dağlar. Yollar kavuşturmaktan çok sanki ayırmak için var. Mevsim kış, koşullar zor, bir de yokluk var. Mektuplar, pulları özenle seçilen Mektuplar, iki yüreği bir eden Mektuplar, özlemle yollanıp gelen Mektuplar, dört gözle beklenen Metin Altıok'un hayat ile bağı biricik kızı Zeynep'tir adını sayıkladığı. Bingöl dağlarından çiçekleri var kurutup yolladığı. Teşhir amaçlı jandarmanın kız-erkek cesetlerini çırılçıplak soyması üzerine Metin Altıok'un yazdığı şiiridir içimin acıdığı. Yazılan mektuplarda Metin Altıok'un sevecen, özverili baba tarafını görmek güzeldi.
Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar
Metin Altıok'tan Zeynep'e MektuplarMetin Altıok · Kırmızıkedi Yayınevi · 2013155 okunma
160 syf.
·
Not rated
Sevgili Elif Şafak'ın yazmış olduğu kitaplardan seçmiş olduğu konu başlıklarına göre derlediği alıntıları içeren, damak tadında bir Kâğıt Helva. Alıntı yapılan konuların hangi kitapta nasıl anlatıldığını gözlemleme şansım da oldu. Sade, akıcı ve okuması keyifli bir kitap olmuş. Bol süt köpüklü bir kahve eşliğinde damağımda hoş bir tat bıraktı.
Kağıt Helva
Kağıt HelvaElif Şafak · Doğan Kitap · 20091,228 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Aşk Olsun
Nâzımca bir tutkudur aşk. Cemal Süreya'da derin bir soluk almak, Oktay Rıfat'ın Çağrı'sına uyup Attilâ İlhan'ın Ben sana mecburum dizelerinde içli bir sesleniş olmak. Arif Damar, kimsenin aç karanlıkta kalmasını istemeyecek kadar aşkla doluyken; Can Yücel'in bir Akdeniz esintisi, bir Akdeniz maviliğinde bulduğu kadınıdır aşk. Sonrası nice şairler nice aşklar ve nice hatıralar... Bitişler, dönüşler, yenilişler, özleyişler, bekleyişler, ayrılıklar ve kavuşmalar. Turgut Uyar'ın her şeyi sevgiliye adaması güzelliğinde yaşaması. Ey kalbe aşkı çağıran şiirler! Ahh! ne de güzel sizi mısra mısra, yeniden okuması. Öylesin(e) Yazar
Türk Yazınından Seçilmiş Aşk Şiirleri
Türk Yazınından Seçilmiş Aşk Şiirleriİnci Asena · Adam Yayınları · 200171 okunma
563 syf.
9/10 puan verdi
Bir Şiirimle
Yüceliği mütevazilikte Zenginliği gönül genişliğinde Bilgeliği faydalı ilimde Aramanın yoludur tasavvuf Şöhret tutkusu neyime lazım İçli duadır Hakk'a yakarışım Helâlinden hoş olsun kazancım Diyenin yoludur tasavvuf Yoldaşın olsun pirler, veliler Üçler, Beşler, Yediler, On ikiler Kırklar, Hz. Hızır ve Erenler Duasının yoludur tasavvuf Veren el alan elden üstündür Dergah, pirin girilen gönlüdür Bu yolda verilen bir ömürdür Bulmanın yoludur tasavvuf Öylesin(e) Yazar Kitabı kelime kelime, mana mana, ayetler ve hadislerle bir anlatımın seyr-ü seferinde keyifle okudum. Yer yer noktalama hatalarının haricinde beğendim. Kalp huzuru eşliğinde okunabilecekler listemde. Rabbim ilmimizi artırsın. Saygılarımla...
Gizli Hazineyim Bilinmektir Muradım
Gizli Hazineyim Bilinmektir MuradımBülent Genç (Halil İbrahim Genç) · Şule Yayınları · 201112 okunma
Reklam
128 syf.
7/10 puan verdi
Uykudan Önceki Öyküler
Sevgili Yekta, biliyorum kalemin kaygısız ve içten. İçimden geçen kitap bitse de uyumaya gitsem. Ahh! Şimdi kedi gibi bir de tarçın kokularını içime çeke çeke şöyle bir uzanıversem. Özlediklerim uykumdan öpse, rüyalarım uçurtma renklerine bürünse. Söyleyemediklerim dilime gelse, dökülse hece hece. Uykumun en tatlı yerini bir öpücük bölse. Tek aklımda o kalır. Kediler güzel uyanır. ;) Uyku öncesi teşekkürler size, kısa öyküler...
Kediler Güzel Uyanır
Kediler Güzel UyanırYekta Kopan · 01,486 okunma
303 syf.
9/10 puan verdi
Çiçeğimsin Dermanım Sende
Eczacılık bir serüvendir. Eskiçağ uygurlıklarından günümüze kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Mısırlılar, Eski Romalılar, Sümerliler... Diyar diyar gezilip toplanan baharat kokularıyla şifa bulanlar... Bitkilerin dilini anlayıp tesirini yayanlar... Kimi zaman da hurafe inanışlar, mitolojik masallar... Taşlar, sular, sabunlar... Gül ve tarçın kokularıyla uyanmalar... Biraz da afrodizyaklarla hayat ve neşe bulmalar... Her şeyin fazlası zehirdir deniliyor. Tarihin kötü oyunları da sahneleniyor. Kitapta hastalıklara deva olabilecek yöntemler ve formüller de sunuluyor. Tarih süzgecinden geçirerek salgın hastalıklardan güzellik sırlarına kadar birçok bilgiyi içeriyor. Parfümlerin dünyası ruhu arındıracak nitelikte ve sanki kokuları üstümde. Sağlıkçı olarak keyif alıp okuduğum bir kitapla buluştum. Yer yer hayrete kapıldım. Bu defa tarihin buram buram çiçek ve baharat kokulu sayfalarında yolculuk yaptım. Kimbilir belki çiçek kurutmak için de sayfalarının arası ideal olan bir kitaptır.
İlaç ve Parfümün Sihirli Dünyası
İlaç ve Parfümün Sihirli DünyasıZeki Tez · Hayy Kitap · 201023 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
Ellerimde Sümbülteber Kokularıyla
Sevgili Turgut Uyar Üç heceli şehrimde doğan, yer yer hüzne bulanan, sevincini göklerle de dolduran, İkinci Yeni'den olan içli bir şairin dizelerindeyim. Şiirleri yapıtaşıdır dünyasının. Ölüm de bir parçasıdır yaşamının. Ölümün yabancısı değildir. Bir soluğun ardı alınmaz nefes gibi durur şiirlerinde. Şiirlerini anatomi gibi incelemek
Göğe Bakma Durağı
Göğe Bakma DurağıTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 202332.7k okunma
131 syf.
10/10 puan verdi
Sevmek iki hece sen-ben gibi
Sadece ayrı kalınan on üç günün değil, eşi Zuhal Hanım ile evlenmesinden Elif isminde bir kızının olmasını düşlemesine kadar zamanı içine alan mektuplar. Cemal Süreya öyle güzel, öyle derin ve tutkulu sevmiş ki sanırsınız bir rüya. Kadınım diyor, canının ötesinde can biliyor. Gelecek diyor, daha güzel günlerin anısı olmak için. Bir de kızı olsun istiyor, düşler kuruyor doğmasını istediği Elif'i için. Özlemek diyor, yanındayken bile. Yakınım diyor, şahdamarından bile. Sevmek diyor, sevgilinin ipekböceğine benzettiği sesini bile. Ev sessiz, sevgilisiz, bir de dağınık haller... Ne var ne yok sevgiliyi bekler. Kavuşmak istenen, gel denilen sevgiliyedir özlemler... Sevmek Cemal ise sevilmek Zuhal İçiniz sevgisiz, içiniz sessiz ise dışarısı kalabalık olsa da ne? İçten başlıyor sonra iç içe oluyor içten içten ölesiye. Tat var, hayat var, yaşanmışlıklar ve yaşanacaklar var. "Aşk" var. Keyifli okumalar...
On Üç Günün Mektupları
On Üç Günün MektuplarıCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 20174,617 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
Yaşadığı Coğrafya İnsanın Kaderidir
Acılar, eşitsizlikler, sancılar... Kuramlar, ağır vergiler, cadılar... Yoksullukla iç içe olan savaşlar... Bir tarafta ineğe ve domuza sevgi besleyenlerin dünyası, bir tarafta ilkel toplumlardan beri kadınlara uygulanan vahşetlerin perde arkasında kalmış karanlık dünyası. Kız çocuklarının öldürülmesi, çocuk yaşlarda erkeklerin hizmetlerine adanmaları, erkeklerin kendilerini güçlü hissetmeleri için uyguladıkları cinsel sapkınlıklarına ve sayısız işkencelerine katlanmaları... İlkel savaşlarda da yine güçsüz bırakılanların kadınlar olması. Ortaçağ... Kilisenin zenginleşmesine karşın ağır vergilerle iyice yoksullaşan halklar. Mesihçilik, sahte mesihlerin türemesi. Kargo kuramları... Ters inanışlara sürüklenmeleri, günahlarını şeytana yükleme denemeleri. Ve cadıların çıkışı. Cadı avcılığı adı altında akıl almaz işkencelerin uygulanması, bedenlerin yanıp kül olması. Ne de sancılı dönemler... Yaşadığımız dönemden herbirimiz ne kadar şikayetçi olsak da haksızlıklar, işkenceler, düşünmenin bile bir suç oluşu, cinsel sapkınlıklar, ezilen kadınlar, öldürülen çocuklar ve daha nicesi her dönemin sancılı konuları olmuş. En azından ilkel toplumlarda yaşamadığımız için şanslı olanlardanız. Her cümlesi bilgi ile dolu olan bir kitap okudum. Dört konu üzerinden (inekler, domuzlar, savaşlar ve cadılar) dünyanın acı gerçeklerini ve günümüze kadar uzanışını ele alıyor. Cadılar mı? Onlar büyücü olarak günümüzde varlar. Keyifli ve iyi okumalar...
İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar
İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve CadılarMarvin Harris · İmge Kitabevi Yayınları · 2020218 okunma
294 syf.
10/10 puan verdi
Duam İçimde Bir Sızım
Herkesi uyutan gece, beni uyutmuyordu bir kere bile. Ne kadar zamandır uykusuz, ne kadar zamandır sancılıydım artık bilmiyordum. Hanami gibi seyrediyordum kalbimde açanı hayran hayran. Sonhabar soldurdu. Ahh! Bu nasıl bir mevsimsizlik öyle. Teselli istedim gönlüme nefes nefes, kelime kelime şifa niyetine. İç sesim arada bir konuşur benimle. "Dua Defteri'nden bir dua serpilse harman harman olmuş kalbim serinlese. Sevgili Senai Demirci, dua ile bağ, bağ ile "Sevgili"ye köprü kurma hem de içten bir yakarışla... Öyle bir derleme ki dualar nem varsa önüme serdi. Hüzünlüyken daha bir tesir edermiş kelimelerin gücü. Hele hele bu kelimeler korktuğunda ümitlen der gibi. Ellerimde avuç dolusu dualarla "Şifa ver!" dedim Rabbime, ölüm de bir şifa imiş can çekişene. Evet, "Dua Defteri"ni en çaresiz, en ümitsiz zamanlarımda okudum. İçime dokundu, içime aktı içten içe beni sardı. Yanıbaşında olup uzakta kalmak var. O zaman ke(n)dime sarılıp ağlayayım. Sevgili'den ayrılık derdi olmayanın diline yakarış değmez diyor Sevgili Senai Demirci. Yok öyle dilin ucundan konuşmak, içim dışım hep tövbe. Teheccütten sehere... "Dar zamanların duvarlarından dışarı atlarız." Kalbim daha sakin, tesir etmiş bir ilaç etkisinde. Kalpten taşıp dudaklardan süzülen duaların tecellisinde. Sevgili Senai Demirci'nin eseri üzüntümde benimleydi. Ne de güzel bir tevafuk oldu. Ne de güzel yer etti kalbimde. Kendisine teşekkür ve minnetlerimle...
Dua Defterim
Dua DefterimSenai Demirci · Timaş Yayınevi · 2008124 okunma
Reklam
318 syf.
8/10 puan verdi
Arthur Schopenhauer, felsefi anlatımla derin düşünce iklimine dalış. Cümleler uzun ve bazen yorucu olsa da istemenin muhteviyatını kavramamıza yönelik bir eser. Sadece kişisel olarak istemeye yer vermeyip doğayı da incelemiş. Yazı dili kavramsal olarak biraz ağır olduğundan okuyabilmek için en az beşer saatlik zaman dilimleri ayırmalısınız.
İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy)
İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy)Arthur Schopenhauer · Biblos · 2005532 okunma
65 syf.
·
Not rated
Sayın Arthur Schopenhauer, tez yazısı ile karşımızda. Aşkın fiziksel çekim gücüne, kişi için kendisinde olmayana meyletmesine, tutkunun yaşam enerjisine değinmiş. Biz kadınlar erkeklerde karakter kadar zekaya da aşık oluruz. Aklı zayıf olan bir erkeğe güvenilmeyeceğini düşündüğüm için bu kısımda yazarla hemfikir değilim. Ayrıca madem şiirlerin çoğu kadınlar için yazılmakta, kadınlar da şiire de karışmalı, şiirden anlamalı. Çok da kaşa göze değil, huzurun bulunacağı bir gönle takılmalı.
Cinsel Aşkın Metafiziği
Cinsel Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Oda Yayınları · 201013.3k okunma
169 syf.
10/10 puan verdi
Bill Bryson ile pozitif bilimlere yapılan güzel bir yolculuk. Oluşumlar, nedenler, etkiler, bağlar, sonuçlar. Evren her şeyi içine alır. Buna Dna'larımız da dahil. Bilim meraklılarına eğlenceli bir anlatımla sunulmuş. Keyifli okumalar...
Hemen Her Şeyin Çok Kısa Bir Tarihi
Hemen Her Şeyin Çok Kısa Bir TarihiBill Bryson · Boyner Yayınları · 2009343 okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
Hakikât Perdesini Aralamak
Arayış, merak, özlem iç içe. Doğulan topraklara sürükleyen gizemin peşinde. Sanki biraz geçmişte biraz da günümüzde. Semanın doğuşu anlatışı varolmaktan gelmekte. Şems-Mevlana birbirinden ayrılmaz elbette. Bir de neyin büyüleyici etkisi kulaklardan pası silmekte. Paradan daha değerlidir hakikât bilmek isteyene. Dualar yalvarışlarla semaya yükselmekte. İncelememi kitabı okuduğum tatta yazdım. Sanırım şiirsel dizelerde ve biraz da gizemde kaldım. Biz değerli okuyuculara sunulan keyifli, dinlendirici, hakikât peşinde sürükleyici bir roman. Saygılarımla...
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201736.2k okunma
127 syf.
9/10 puan verdi
Böylesi Bir Tutku
Tutku, aşk, kıskançlık, özveri, zafer, üzüntü, derin acılar... Aşk, bir çerçevenin arkasına gizlenmiş bir evlenme teklifiydi. Aşk, güzellik aramayıp bir ulusun geleceği için iki kafa yapısının birleşmesiydi. Aşk, bir komutan için emr-i vaki olarak verilmiş bir fermandı. Aşk, bekleyişti... Soylu ve zengin bir ailenin kızı olan Latife Hanım,
Latife Hanım
Latife Hanımİpek Çalışlar · Doğan Kitap · 20061,538 okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
Albert Camus ve ilk deneme türündeki eseri. Körpecik yaşına nazaran dünyayı algımada oldukça başarılı olduğunu gözler önüne seriyor. Tersi ve Yüzü derken zıtlıklarla dolu bir yaşam ve zıtlıklara karşı naif başkaldırma dokundurmalarını da içeriyor. Kitapları neden sadece zenginler okusun gibi ya da çoğu kimsenin pek de üstünde durmadığı iklim adaletsizliği gibi düşüncelerine yer veriyor. Yoksulluğun zıttı her zaman zenginlik ya da hınç ile dolu bile yaşam olacak değil ya. Yoksulluğun kendisine bağlılığı öğrettiğini ve zaman zaman bunu unutmuş olsa da bunun sadece kendi kusuru olduğunu, içinde doğduğu dünyayı sorumlu tutmadığını belirtiyor. Körpecik yaşı için büyük bir olgunluk sergiliyor. Albert Camus'un, Tersi ve Yüzü isimli eserinde hayatın abartıdan uzak, basit yaşanabileceği ve ölümü dahi kabullenişleri güzel tespitlerle okuyucuya sunuluyor. Evet, bizler de yaşlanacağız. İlgiye ve dinlenir olmaya ihtiyaç duyacağız. Belki de yalnız kalacağız. Yalnızlık derken yalnızlığıyla nasıl başedebildiğini, kendini yalnız kalışlarıyla bulduğunu dile getiriyor. Bu bir aşk olsa bile. "O zaman kendimi vererek seviyorsam, yalnız aşk bizi kendimize getirdiğine göre en sonunda kendi kendimdim." Yoksulluk, yalnızlık, kabullenişler... sonrası duyguların gelişmesi ve biraz acemiliğini anlatır gibi; "Ama sevmenin sınırı yoktur ve ben her şeyi kucaklayabildikten sonra, iyi sarılamasam da ne çıkar?" Eserin sayfa sayısı size az gelebilir. İçeriği ise fazlasıyla düşündürücü. Siz değerli okuyuculara tavsiye edebileceğim güzel bir deneme kitabı. Saygılarımla...
Tersi ve Yüzü
Tersi ve YüzüAlbert Camus · Can Yayınları · 20145.4k okunma
Reklam
283 syf.
10/10 puan verdi
Bilimin Aydınlık Yüzü, Mustafa İnan
Sayın Mustafa İnan, hayatının zorlukları henüz dört yaşındayken damdan düşüp ölümden dönmesiyle başlıyor. Yazar Oğuz Atay'ın “Mustafa İnan ölseydi bilim hayatımızda çok büyük bir boşluk olacaktı.” sözü yaşamındaki üstün başarıları doğruluyor. Bir tarafta işgaller, savaş döneminin zorlukları, maddi sıkıntıların soğuk yüzü varken Adana'nın sıcaklığı
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnanOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202017k okunma