Uzanıp topraktan çıkardın beni
tozumu sildin, hohladın, parlattın
ovdun ve okşadın beni
çıktı içimdeki cin; ondan
-gidecektin, mecburdun,
hepsi gibi
affını diledin.
mayıstı.
mecburdum.
seni o yüzden bağışladım!
Seneler sürer her günüm
Yalnız gitmekten yorgunum;
Zannetme sana dargınım,
Ben gene sana vurgunum.
Başkalarına gülsem de,
Senden uzak kalsam da,
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sana vurgunum.
............
Beni güzel hatırla
Bunlar son satırlar
Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
Yada bir yağmur sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
Belkide bir rüyaydım
Senin için..
Uyandın ve ben bittim...
...........
Uyuşamayız, yollarımız ayrı;
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
Senin yiyeceğin, kalaylı kapta;
Benimki aslan ağzında;
Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.
Ama seninki de kolay değil, kardeşim;
Kolay değil hani,
Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü.
Osmanlı Devleti yazık ki ölmüştür. Babıâli hükümeti yazık ki ölmüştür.
Afedersiniz, hata ettim! Yazık ki demeyecektim, övünürüm ki ölmüştür. Çünkü onlar ölmeseydi milleti öldüreceklerdi.