Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve Kurt

Merve Kurt
@Personaa
non fui, fui, non sum, non curo.
Kırklareli
34 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
He shot me down bang bang seni bir gün en yakının ele verirse eğer, öğren susmasını ve ağlamamasını. bir kavanozun içinde mavi bir gül yetiştir her gün daha çok yaşayan. bir masalın ağzını kapat ve yat geniş odalarda. bir oksijen çadırında. ona kötü bir şey olsun istedim bana aşık olsun istedim Lale Müldür
Reklam
Aşk bir hata değil, onun bundan kaçması ve benim bundan kaçamamam beni öldürüyor.
"Birisi bir zamanlar aşkın yanlış anlamanın sonucu olduğunu söylemişti. Bizler yanlış anlamayı ararız. Her türlü iyi şeyi o kişiye atfederiz ve sonra ona aşık oluruz. Yani bir bakıma, aşk yanlış anlamanın sonucudur. Birini anlamadığımızda ona aşık oluruz. Kişinin gerçeğinin farkına vardığımızda, onun düşündüğümüz kişi olmadığını söyleriz. Yani aşk, illüzyondan başka bir şey değildir. Şükür ki böyle bir yeteneğimiz var. " Abbas Kiorastami

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başarılı bir anlatıcı olmadığım gibi hissettiğimi bakışlarımla göstermeyi de bilmiyordum.Ona bakarken onun gökyüzüne bakarken hissettiği şeyi hissediyordum,belki biraz daha fazlası.Acıyla karışıktı bu his.Sanki ben hep ona bakacakmışım,o beni hiç görmeyecekmiş gibi bir his.Tam karşımdayken bile beni görmediğini sanıyordum.Neden bakışının ulaşmak istediği yer değildim?Neden ben onun liman olduğunu düşünürken o bir gemi gibi liman arıyordu?İnsanların birbirine varması hiç mümkün olmayacak mıydı? Mümtaz Erdem
Kitapçıya girip çok satanlara bakın,çoğu edebi içerikten yoksun kişisel gelişim kitabı. bu tür kitapların kapaklarında gülen, kolları önde bağlı, gözlüklü ve mesut yazar fotoğrafları mevcuttur. "başarabilirsin", "mutluluk seninle", "kendini sev " gibi sloganlarla piyasaya sürülüyor. Arkadaşlar, onlar yalan, düzmece, kandırmaca, istismar. Mutsuzluk yanlış bir şey değil, hissettiğin şey hayatın kendisi. Hissetmeye devam et.
Reklam
Yapboz;Yanlış parçalar o kadar aşındırdı ki kıyılarımı doğru parça da olmuyor artık
Dil hep ağrıyan dişi yoklar. İnsan acıyı hep aklında tutar. / Ingmar Bergman
Anılarımız bir bir siliniyor
henüz vakit varken, gülüm paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, ben bir gece, şu mayıs gecelerinden biri volter rıhtımında dayayıp seni duvara öpmeliyim ağzından sonra dönüp yüzümüzü notrdam'a çiçeğini seyretmeliyiz onun Nazım Hikmet
Tasmasını çekiştiren bir köpek durumundaydım. Hiçbir şey görmüyordum. Zamanın, anın, kalp atışlarımın içinde hapsolmuş bir durumda, öldürülmek için bağladığı ipi koparmaya çalışan biri gibi acı çekiyordum. Artık mutluluk verecek hiçbir şey beklemiyor, ne beklediğim konusunda da artık hiçbir şey bilemiyordum. Georges Bataille
Reklam
Bu benim çaresizliğim işte, bu benim sigaram, bu benim kanserim Yaşamak için en güzel bahanesin sevgilim, İtaat etmek için en güzel tapınak. Ben dağınık, ben faşist partilerin çok olduğu bir oy pusulası, ben İsa’sız bir dünya Özkan Günaydın/Çiçek Hanım
Bu dünyaya birini getirme düşüncesi içimi dehşetle dolduruyor. Dilerim bedenim bütünüyle yok olur. Dilerim kimseye var oluşun sıkıntısını ve kepazeliğini bulaştırmam. Çocuklar birileri için dünyaya getiriliyor olabilirler ama bu birileri hiçbir zaman kendileri değil. David Benatar
Dal goncayı bir sabah açılmış buldu, Gül melteme bir masal deyip savruldu Dünyada vefasızlığa bak; on günde Bir gül yetişip, açıp, solup kayboldu. Sen acırken bana, hiç bir günahımdan korkmam Benle oldukça; yokuş, engebe, yoldan korkmam Beni ak yüzle diriltirsin a Tanrım, bilirim; Defterim dolsa da suçlarla, siyahtan korkmam. Ömer Hayyam
Tanrı böyle yaratmış seni Sen yılan olmaya mahkûm Gecenin ta kendisi Kara kaderlerin çerçisi Zafer anıtlarının güvesi Mutlu öfkelerin sfenksi Gövdende ölüm zehirli bir ağıt gibi Ve insanoğlunun karşısında Külkedisi Melek dağıtansın Zehirli tozlarında Skandal serpersin Meryemlere Cennetin kapısını durmadan kapayansın Sezai Karakoç
Azığı tamdı, ağzı suskun adamın Sükûtun altınını sesin gümüşünü Adını haykırdı Lâl koydu … İçinde ölüp ölüp dirilttiklerini Yaşayamadıklarını Yaşatamadıklarını Hadesi ve Dionysos’u çekti ümüğünden Birine su birine Amrita koydu
Simone de beauvoir: Sizi göremedikten sonra yalnız olmayı tercih ederim. Kendimi bana hiçbir şey kazandırmayan insanlar için harcamaktan tiksiniyorum.
Reklam
Albert Camus'den mutluluk uzerine... "Prensiplerine bağlı kalmayı, mutluluğa yeğleyenler, kendilerini şartladıkları koşullar dışında mutlu olmayı da reddederler. Eğer kazara mutlu olurlarsa, elleri ayakları dolanır, mutsuzluktan mahrum kaldıkları için mutsuz olurlar."
Bilmediğin sokaklardan geçme mevsimindeyiz Ey Olympos halkı Yan yatmış Poseidon heykeline bakıp üzülürüm Üzgünüm odasındayız şimdi Biraz daha okumalı Biraz daha dokunmalı Elimi yüzüme götürdüğümde çıkan silüete.
ortaçağdan uzay çağına uzanıyor saçlarınız burjuvazi için kötü, aşık olmak için muhteşem bir gün.
tanrı'yla aynı fikirde değilim intihar edenlerin cehenneme gideceği konusunda. kainatın yaratılışına katılmaktan bıktığında ruhum, intihar edeceğim ben de denenmemiş bir yolla.
Anladığımı düşünmüyor musun? Var olmayı boş yere hayal etmek. Öyleymiş gibi görünmemek, gerçekten olmak... Uyanık olduğun her an. tetikte... Başkalarına karşı sen ile yalnızkenki sen arasındaki uçurum. Baş dönmesi ve sürekli açlık, açığa vurulmak için. İçinin görülmesi için... Hatta parçalara ayrılmak ve belki de tümüyle yok edilmek için. Sesin her tonu bir yalan, her davranış bir aldatmaca, her gülümseme aslında yüz ekşitme. İntihar etmek mi? Oh, hayır. Bu çok çirkin. Sen yapmazsın. Ama hareket etmeyi reddedebilirsin. Konuşmayı reddedebilirsin. O zaman en azından yalan söylemezsin. Böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin. Artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun. Sen öyle sanırsın. Ama gerçek inatçıdır. Saklandığın yer su geçirmez değildir. Yaşam dışarıdan sızar içeri. Ve tepki vermek zorunda kalırsın. Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. Bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur. Hatta orada bile fark etmez. Seni anlıyorum Elisabet. Kendini bırakmanı, hareketsiz kalmanı, hayali bir sistem içinde apatiye girmeni anlıyorum. Ingmar Bergman Persona