Nazım Hikmet gibi büyük bir ismi incelemeye gerek duymuyorum. Bunun yerine kitabın içeriği hakkında bilgi vermek isterim.
Kitap, "Bütün Şiirleri" olarak gözükse de, içeriğinde kesinlikle şiirden çok daha fazlası var. Biraz tarih kitabı, biraz anı kitabı, yer yer yaşadığı dönemsel olaylar hakkında gözlemleri ve psikolojik analizleri barındıran bu kitapta hayatın her alanından bir şeyler bulmak mümkün.. Bu yüzden bu kitaba sadece şiir kitabı demek onu anlatmaya asla yetmez. Çok daha entellektüel bir kitap. Şu an aradığım ne ise onunla ilgili kısımları okuyorum ama bir İranlı için Şahname nasıl okunmalıysa, kendini okur yazar olarak gören biri de mutlaka bu kitabı okumalı. İçerisinde çok değerli bilgiler yer alıyor.
Ayrıca üstat, popüler olmak adına sadece romantizme odaklanıp, aşk şiirlerinde kalmamış -ki yazmak istese daha nice şiirler yazabilirdi. Kendine has tarzıyla toplumsal sorunlar üzerine de eğilmiş.
Bütün ŞiirleriNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20193,378 okunma
Nazım Hikmet Ran 'ın 1931 yılında Yeni Gün Gazetesinde çevirisi yaptığı ve yayımladığı çoğunluğu
Mihail Zoşçenko 'ya ait hikayelerden oluşuyor. Bu kitap sayesinde
Mihail Zoşçenko ile tanışmış oldum. Toplamda 40 hikayenin yer aldığı, okuyanı güldüren ve düşündüren bir eser.
Kitaptaki hikayeler okuru güldürmekle beraber Rusya halkının yaşam biçimi ve kültürü hakkında da bilgi edinmek mümkün. Köylüsünden şehirlisine kadar insanların yaşam tarzlarına, geçim sıkıntılarına ve daha birçok sosyal soruna eleştirel bir tavırla yaklaşıyor.
Aziz Nesin hikayeleri sevenlerin zevkle okuyabileceği bir kitap.
Orijinalliğini koruması adına tamamen
Nazım Hikmet Ran çeviri aslına sadık kalınmış. Eski kelimelerde biraz zorlandım ancak fazla eski kelime olmadığından dolayı kolay okunuyor. Bir kitap için çevirinin etkisi elbette çok büyük ama kitabın kendisi de önemli. Bu sebeple hikayelerin yazarı
Mihail Zoşçenko 'yu da es geçmemek gerekir. Hikaye severlere şiddetle tavsiye ediyorum. Gülerken düşünmek istiyorsanız kesinlikle doğru adrestesiniz.
Çeviri HikayelerNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 2015175 okunma
Bu kitapta hayal ettiğim şeyi bulamadım. Nazım Hikmet'i dehşetli severim. (Dehşetli kelimesini kullanışını çok seviyorum, geri kalan hayatımda kullanacağım ben de.)
Önce beğenilerimi söyleyim. Nazım Hikmet'in hapis hayatını her yönüyle göz önüne sermiş bu kitap. Yani hemen her şey var. Ne kadar çalıştığı, hisleri, hastalıkları. (Ne deyeceğimi
"Alman indi Balkan'a
ne Yunan'ı bıraktı, ne İngiliz'i
Ve lakin çok şükür Müslümanız
herif sayıyor bizi.
Biz Alman'la birlik edip
atılabildik miydi İngiliz'in üzerine,
bir günde giriverdik demektir
Şamı şerif şehrine"
...........
"-Sen hacı Nuri Beyden daha zengin olacaksın."
"-Sayenizde Paşam."
"- Yarın herkes duyar, bugün sen bil, açma ağzını.
Şamı Şerif'te beraber kılarız ilk cuma namazını."
"-İnşallah, Paşam."
"-Hacı Nuri Beyden daha zengin olacaksın.
Hacı Nuri Beyden daha zengin
Hacı Nuri Beyden."
Kadın olmak suçtur bu hayatta,
Seversin deli derler, sevmesin kötü derler,
Elde ederler basit olursun, elde edemediklerinde de konuşmalara meze olursun,
Susarsın birşey bilmiyor derler, susmazsın dili uzun derler.
Nazım Hikmet
Niçin kahve içeriz? Hiç düşündün mü, Nuri Usta? Tadı için, desen, değil. Tadı için kahve içeceğine limonata iç...Kokusu için mi? O da değil. Turunç şerbetinin yanında bu bulaşık suyunun kokusu nedir ki?.. Sinirleri tembih edermiş. Laf!.. Rakı ne güne duruyor?.. Hazımmış. Palavra... Yemeklerden sonra elma ye!.. Öyleyse niçin şu meredi içeriz?...alışkanlık denen nesneyi bilir misin, Nuri Usta? Bilir misin ki insanoğlunun hem en büyük kuvveti hem en büyük kepazeliği bu alışkanlık denen nesnedir!..
Delikanlım!.
Sen ki,
ya bir köşe başında kan sızarak kaşından gebereceksin,
ya da bir darağacında can vereceksin,
iyi bak yıldızlara,
onları göremezsin belki bir daha..
En güzel deniz :
henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk :
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz :
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz :
henüz söylememiş olduğum sözdür...
Hiçbir insan başka bir insanın önünde bütün deliliklerini, ruhunun bütün korkunç taraflarını bu kadar açıkça itiraf etmek cesaretini gösterememiştir. Ben eğer bu cesareti gösterebildiysem seni hudutsuz, uçsuz bucaksız sevdiğimden, seni kendimden ayırt edemediğimdendir...