Gün gelir gidersin bu diyardan karanlık zamanlardan mı kaçarsın, aydınlık günlere mi koşarsın bilemezsin. sende sadece umutla kalırsın biçare ve sislerin ardında seni bekler sadece zaman. son alacağı şey kalmıştır senden... Ve alacaktır.
Karanlıktan ne çıkacağı belli olmazmış. Belki de karanlığa attığımız şeyler sonumuz olacak düşünün ki bizi biz yapan şeyleri yok etmeye çalışıp karanlığa gömdükçe kendimizi de gömüyoruz.
Sevmek suçunun cezasını ruhu insana verir ve bir demir'in ateşle şekillenmesi gibi ruh şekillenir. En sonunda ise ceza en ağır olur maalesef ki son kez sevdiğinizde ruh artık işe yaramayan bir demir parçası olur
Modern dünyanın o kadar büyük bir sistemsel baskısı var ki; insan kendi ferdi altyapısına karşı sorumluluğunu asla gerçekleştiremeyecek kadar baskı altına alınmış durumda. Nedense eskiden kendini yalnızlık kümesine oturtarak düşüncelerini tam anlamıyla tamamlayabilen insanoğlu eski özelliğini ve yalnız kalamayışıyla birlikte kendi fikrine benzer fakat farklı olan fikirlerin hegemonyası altında ezilerek kendi fikrinin tamamen bitirilmesi üzerine toplumun içindeki huzursuz yalnızlığı hissediyor ve insanın belki de en önemli görevi olan kendini tamamlama etkisinden uzak kalarak (ki bunun asıl nedeni kendi fikri zannettiği çürümüş modern fikirlerin baskısıdır.) huzursuz olmaya devam ediyor. Kendi fikrini bulamayan insan da çoğunluklar içinde yalnızlaşan ve ruhunu dahi yok eden canavarlara dönüşüyor.
Mhb