Sosyolog olmak bir neyi sahip olduğu şeyin doğasında olmakla ilgilidir. Özel yetenek gerektirir. Eleştirel düşünme, ideolojileri ve dini fikirleri temele almama, hem empatik içe bakış yapabilme hem de objektif (olabildiğince) değerlendirmede bulunabilme becerisine sahip olmalı.
Yaşınız sadece sizinle ilgili bir bilgi değildir. Bu, ne kadar yaşamdan zevk aldığınızın ve ne kadarının keşfedilmeye devam ettiğinin bir kanıtıdır. Keşke bu keşif hiç bitmezse. Mutlu keşiflere Canım kendim
Fakirken açlıktan acı çeker
Zenginken vergiden acı çeker
Eğitim almazsa imkansızlıktan acı çeker
Eğitim alırsa çalışıp yorulmaktan acı çeker
Bekarken yalnızlıktan acı çeker
Evliyken eşinden acı çeker
Kimisi çocuğu yok diye acı çeker
Kimisi çocuklarından acı çeker
Yaşamak acı çekmek derler
Öleceksin dersen, ölecek diye acı çeker
Demek her durumda acı mı çekilir?
Durum şu:
Hayatın altında kalırsan acı çekersin
Sen hayata binersen zevk alırsın.
Hayatın sayılı günler. Bırak tasayı keyfini çıkar.
Dil bireysel konuşmalardan bağımsız bir şeydir. Sosyal bir olgu olarak dil bireyler üstünde baskı uygular. Bu yolla bir sistem ya da yapı oluşturur. Dil sembolik bir kolektif sunumdur.
Yoğun bir biçimde Neo-ittihatçılık (böyle isimlendirmeye çalışacağım), fikirleri yaygınlaşıyor. Göçmen meselesi, kültürel farklılıkların artması, seküler ve eğitimli sınıfın baskı hissettiğini düşünmesi gibi nedenler etkili.