Alija

Alija
@ProleterAli
Sizler de anarşist olmasanız da anarşizmden epey etkilenmediniz mi? Aranızda kim ruhen ve vicdanen komşusundan üstün olduğunu söyleyebilir, kim onun kardeşi ve eşiti olduğunu kabul etmez? Burada az çok simgesel sözcüklerle ilan edilen erdemlere günün birinde mutlaka ulaşılacak. Çünkü bizler,birer anarşist olarak bu tam adalet,eşitlik,özgürlük ahlakının gerçek ahlak olduğunu biliyoruz,tüm kalbimizle yaşıyoruz,oysa rakibimiz ikircikli. Haklı olup olmadıklarından bile emin değiller. Aslında,kalplerinin derinlerinde, hata yaptıklarını biliyorlar ve dünyayı bize bırakıyorlar.
Reklam
Ne kartalları köleleştirir Ne de düşüncenin egemenliğini sınırlayabilirsiniz Fikirleri hapse atamaz Düşünceyi sürgün edemezsiniz.
Bugünkü okullar tembellik üniversitesidir. Yüzeysellik papağan gibi  tekrarlar körü körüne taklitler ve zihin tembelliği bizim eğitim sistemimizin sonucudur.

Reader Follow Recommendations

See All
Yeterli boş zaman insan ruhu açısından aynı ölçüde yaşamsaldır. Ekmek temin edildikten sonra başlıca amaç boş zamandır.binlerce birlikten oluşan geleceğin devletsiz toplumunda olanaklı her türlü eğlence ve her türlü zevk tadılacak.
Devlet basit bir hesap hatasından başka bir şey değildir.
Reklam
Eğer tamda bizim yaptığımız gibi, bireyin özgürlüğüne ve dolayısı ile hayatına bütünüyle saygı duyulsun istiyorsanız,ne şekilde olursa olsun insanın insan ile idaresini reddetme noktasına gelirsiniz; o bucak bucak kaçtığınız Anarşinin ilkelerini kabul etmek zorunda kalırsınız.
Anarşistlerin kökü gelecekte bir düşler aleminde yaşadığı söylenir. Oysa takkeleri düşürüp kelleri görüyoruz biz,işte hep bu yüzden dalıyoruz baltalarla dört bir yanımızı saran önyargılar ormanına.
Bizler " korkunç anarşistler" olduğumuzdan, kadınlar ve adamlar arasında barış ve iyi niyetin hüküm sürmesi için ayrıcalığın ezilmesinden, hakkın tanınmasından başka yordam bilmeyiz. Biçareyle,paryayla yol tepmeyi zenginle güllük gülistanlık ziyafetlere oturmayı yeğleriz. Bize birbirimizin kuyusunu kazdıran eşitsizlikten bıktık usandık; güçlüye kölelik serflik hizmetçilik eden güçsüzün taabiyetinden çıkan, çatışmadan başka birşey doğurmayan bütün bu gazaba öfkeye son vereceğiz. Bu kadar nefret yeter,birbirimizi sevmeye açız işte bu yüzden hukuku hor görenleriz biz, özel mülkiyetin düşmanıyız biz.
Tarih toprak mülkiyetinin, ekicinin toprak kullanım hakkını daha sağlam bir güvenceye kavuşturmaya yönelik temennilerden dolayı değil, fatihler tarafından ortak araziye el konulmasını ve bu toprakları kendilerine hizmet edenlere dağıtması sonucunda ortaya çıktığını gösteriyor. İşçilerin emeğinin meyvesi haksızca  ve şiddetle  elinden alındığını gösteriyor,üstüne üstlük yasalar devreye girerek bu ürünlerin kendi malı olduğunu iddia ediyor.
Ben bir anarşistim çünkü mülk sahibi sınıfın mülksüz emekçileri,işçileri, köylüleri ezerken sessiz kalamıyorum. Bu durumda ancak ölüler sessiz kalabilir,yaşayan insanlar değil.
Reklam
Kropotkin yirmi ila kırkbeş ya da elli yaş arası yetişkin nüfusun günde dört yada beş saat çalışmasını herkesin maddi anlamda yaşamının güvence altına alınması için yeterli olduğunu düşünür.
Devlet benim kısıtlanmamın,sınırlanmamın, köleliğimin somut görünümüdür. Hiç bir zaman bir devlet bireyin serbestçe faaliyet göstermesini sağlamayı amaç edinmez, bireyin etkinliğini kendi amacı haline getirir.
Anarşist düşünce, ne bir ütopya ya da fantazi be de bugün yaşayan insanların asla ulaşamayacağı, olsa olsa yüzlerce yıl sonra gerçekleşebilir çok uzak bir ideal değildir. Şartlar elverişli hale gelipte emekçi kitleler bizzat kendi devrimini yapma imkanına sahip olduğunda,kitleler anarşizmin gerçek derinliğini ve somut içeriğini kavradığında bu düşünceyi en gözü pek biçimde gerçekleştirmeye yetenekli bir hareket olarak cisimleşir ve soylu bir atılımı canlandırır. Bu demektir ki bazı şartlar altında anarşist özlemler,emekçi kitlelerin doğal, olağan ve somut faaliyeti olurlar.
Bize göre eğitim,çocuklardan kadınlara gençlere ve yaşlılara kadar herkesin yeni ilişkilerin ve yeni bir bilincin yaratılmasına katılmasını,yürüyüşlere toplantılara,kurslara,gösterilere,gönüllü çalışmaya,dayanışma eylemlerine,işgallere,kitle seferberliğine katılmasını,okuma, yazma öğrenme ve öğretme bundanda öte hayatın gerçekliğini okumak ve yazmak üzere bir araya gelmesini de içerir.
Devlet okulları bir köle zihniyeti üretmek zorundadır çünkü ancak bir köle zihniyeti sistemin parçalanmasını engelleyebilir. Hitler'in kontrol yöntemi ile saygılı evet efendimciler üreten bir eğitim sistemi arasında doğrudan bir bağ olduğunu ileri sürüyor.
Polisler ortadan kaldırılırsa dünyada daha çok dürüstlük olacağına inanıyorum... suçu yaratan yasadır.
Reklam
Ezilenlere,olmaları gerektiği söylenerek sunulan model ezenlerin biçimlendirdiği bir modeldir. Marx'ın yazdığı gibi " Yönetici sınıfın düşünceleri her çağda hakim düşüncedir. Yani toplumun somut yönetici olan sınıf aynı zamanda toplumun yönetici düşünsel gücüdür."
Bugünün büyük zorluğu zihne kılavuzluk ve tahakküm etmektir. Eskiden bu görevi kiliseler yerine getiriyordu bugün ise kiliseler bu görev için uygun değildi. Bu büyük görev üniversitelerden beklenmelidir.
Francisco Ferrer'de okulu,İvan İllich gibi iktidarın fahişesi olarak görür.
Hükümetlerin okulları isteme nedeni eğitim yolu ile toplumun yenilenmesini beklemek değil, sanayi şirketlerini kurmak ve buralara yatırdığı sermayeden kâr elde etmek için insanlara,işçilere ve mükemmel emek araçlarına duyduğu ihtiyaçtır.
Milli eğitim, şovenist vatanseverliğin, devletin politik ve ekonomik iktidarın desteklenmesinde kullanılacaktı.
Kitlesel okul eğitiminin amacı vatandaşı ve işçiyi modern sanayi devleti için yetiştirmektir.
Reklam
Devlet okulu eğitimi ile radikal eğitim neredeyse birbiri ile çelişen kavramlardır. Devlet okulları hakim toplumsal tapı tarafından desteklenir ve bunun karşılığında bu yapıyı desteklemek için çalışır. Devlet okulları bünyelerinde reform yapabilir,gelişme gösterebilirler ancak temel yapısal değişikliklere kalkışmazlar.
Hükümet güven duygusu olmadan ilerleyemez,fakat diğer taraftan bu güven duygusu cehalet var olmadan da var olamaz. Hükumetin gerçek savunucuları zayıf ve bilgisiz insanlardır, irfan sahibi değildirler. Zayıf ve bilgisizliğin azalmasıyla doğru orantılı olarak yönetimin dayanak noktası da zayıflar. Bu izahatin neticesi, hükumetin gerçek anlamda kendi kendini yok etmesi olacaktır. Körü körüne duyulan güven ile örtük düşünce ortadan kalktığı zaman, zorlama olmaksızın tümüyle genel refahı destekleme noktasında mutlak bir fikir birliğine varılacaktır. Çoğu insanın düzenbazlar tarafından sıkça kandırılmasının gerçek nedeni,toplumsal düzenin gizemli ve karmaşık doğası olmuştur. Hükumetin şarlatanlıkları ve kaba saba düşünceleri ortadan kaldırıldığında insanın gözünü boyayan hilebaz devletin oyunları ortaya çıkaracak yeterli güce sahip olunacaktır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Keskin bir ses bu düşünceyi özgün ve etkileyici bir ifade ile şu şekilde dile getirdi: Toplum ve hükümet kendi içinde farklıdır ve farklı çıkış noktalarına sahiptir. Toplum isteklerimiz doğrultusunda ortaya çıkar,hükümet ise günahlarımızla. Toplum her koşulda nimettir; fakat hükümet en iyi koşullarda olsa bile, hiç arzulanmayan fakat kaçınılmaz olarak katlanılan bir şeydir.
İnsanlar arasındaki eşitlik zarara uğratıldığı halde,geriye gene mühim bir eşitlik olgusu kalmıştır. İnsan ırkları arasında bir kimsenin başka kimselere boyun edilmesi kadar büyük bir eşitsizlik yoktur... Bütün devletler bu fikir doğrultusunda kurulur.