"Bana hakaret etti."
"Öyle mi? Yoksa sana arka ayakları üzerinde yürümeyi öğrenmiş bir domuza benzediğini mi söyledi? Öyleyse eğer, buna 'hakaret etmek' demezler, Dud; bu, gerçeğin ta kendisi."
''Bir intihar olayı okuyunca, insana buz gibi ter döktüren şey, pencerenin demirlerinde asılı duran narin ceset değil, intihardan hemen önce o kalpte olup biten şeydir...''
"Size acıyoruz, her birinize. Çocuklarınıza yaptıklarınızdan dolayı. Onlar kötü doğmuyor. Fakat siz onları öldürmeye, can yakmaya ve nefret etmeye zorluyorsunuz; ta ki içlerinde, kendi içinizde hiçbir şey kalmayana dek."
"Celaena neye ihtiyacı olduğundan emin değildi. Ne istediğinden de. Hatta artık kim olduğunu bile hiç bilmediğini itiraf etmesi gerekiyordu. Tek bildiği o ümitsizlik ve keder çukurundan tırmanıp çıkacak kişinin artık oraya düştüğündeki insan olmayacağıydı."