Çıplak simgesiz bir halde, Simgeler yaratıyor, onlara inanıp tapınıyor. Asıl simgesi, taviz verdiklerinin izin verdiği ölçüde hayatta kalmak. Düşüncenin en mahrem konumunda bile bir hiç ve bir biçimsiz olarak barınıyor. Yerine vahşileşenlerin oluşu, ona iyi bir kimlik mi kazandırıyor. Eşyaya sahip olmanın medeni sayılmak olduğunu biliyor. Eşyanın kendi türünden daha değerli olmasını sanatçı bünyesi kaldıramıyor. Eşyaya karşı beyhude direnen, doğanın tarafını tutma trendi ile veriye kafa tutan bireylerin hümanist fetişizmin kurbanları olduklarını görmüyor mu? Artık! Bende petrol şirketi reklamında oynayacak kadar sanatçıyım. Geçmişte sanat olanın papağanısın, bu çağın eşyayı aşağılayan bağnazısın. İnsan kiliselerine dönüşen akademiler bireye tapınmadan girilmesi yasak yerler... İnsan türünün bireyleri olarak kendi türümüze tapınmak, insan için üretmeye tutsak olmak, İnsan olmak gibi sığ bir tanıma sıkışmak zorunda değiliz... tanımsız hür bir eylem olmak...