1998 Nobel Edebiyat Ödüllü Kırmızı Kedi Yayınevinden alıp okuduğum kitap. Yazarın bazı yerlerde nokta kullanmaması ve cümleleri fazla uzun tutması ilk aklıma gelen konu. Ancak bu okumada zorluk çekmeme de neden olmadı. Bu konu çeviriden kaynaktı da olabilir tabii. Kitapta zaten nokta ve virgülden başka noktalama işareti yok. Kitap yine de gayet akıcı.
Yazarın hiçbir mekana ve özel isimlere değinmemesi de gayet hoş. Yazar konuyu evrensel olarak dikkate almak istemiş ve bunu gayet başarıyla yapmış.
Körlüğün bir salgın halini almasının yanı sıra insanın kendi içinde yer alan körlükten de bahsetmiş.
Kitabın içinde geçen şu cümleler durumu özetler nitelikte:
-Her hareketimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunlari ciddi olarak düsünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız.
-Evinde sakin sakin oturan biri olabilirsiniz, tersini gösteren örneklere rağmen, en azından sizin durumunuzda her şeyin iyi çözümleneceğinden eminsinizdir, oysa birden, sizi korkutan kişilerden oluşan bir güruhun uluyarak size doğru geldiğini görürsünüz.
-Görmeyen göz körlüğü gören göze bulaştırıyor.
İyi okumalar diliyorum.