Sabitlenmiş gönderi
Gözünle gördüklerine sakın inanma. Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Anlayarak bakmaya, bildiklerinin ötesine geçmeye çalış. O zaman uçmanın anlamını da daha iyi öğreneceksin.
Sayfa 108 - epsilon yayınları
Doğanın sırlarını çözmek isteyen birisi de özünde aynı metodu kullanmak zorundadır. Gözlemlerinden yola çıkarak bit hipotez geliştirir ve onu iyi tasarlanmış deneylerle sınar. Sadece doğanın gelişigüzel sözlerini dinlemek yetmez; onu sıkı sıkıya sorgulamak da gerekir.
Sayfa 67
Kendimi, sık sık, uçurumlarin arasindan bir dagin zirvesine tirmanan ve kaymamak icin sadece ayagini attigi yere bakan biri gibi hissediyorum. Bu dağcı zirveye ulaşıp çevresine baktığında, gördüğü büyüleyici manzara yaptığı ağır işin ödülü olur.
Sayfa 70
Reader Follow Recommendations
Matematiğin meyvelerinden tat almak isteyen birisi de, bundan ister hoşlansın ister hoşlanmasın, bu düşünme yolunu kabul etmek zorundadır.
Sayfa 69
Galilei: Muhteşem doğa kitabı, ancak onun yazıldığı dili bilenler tarafından okunabilir ve bu dil de matematiktir.
Sayfa 68
HIPPOKRATES: Bir anlamda, yansıyan görüntü kayanın sadık bir tasviridir. Kayanın hatları, hatta küçük girinti çıkıntıları bile, yansıyan görüntüde açıkça görülebilir. Fakat, ne olmuş yani?
Matematiğin, düşüncemizin aynasında, gerçek dünyanın bir yansısı olduğunu mu söylemek istiyorsun?
SOKRATES: İşte sen söyledin, hem de pek güzel.
Sayfa 26
Söyle bana Sokrates, nesnenin kendisi yerine onun yansısı üzerine araştırma yapmanın anlamı nedir ?
Sayfa 27
Matematigin gerçek dünyanın bir haritasını verdiğini mi söylemek istiyorsun ?
Sayfa 28
Matematikçinin, daha az ölçüde de olsa, özellikle yeni kavramlar bulduğunda, bir mucit de oldugunu ekleyeceğim. Zaten, her kaşif, belirli bir ölçüde, mucit de olmak zorundadır. Bir denizci, kendisinden önce hiçbir denizcinin ulaşamadığı yerlere varmak isterse, diğer denizcilerin kullandıklarından daha iyi bir gemi inşa etmek zorundadır. Matematikçinin icat ettiği yeni kavramlar da, kâşifi düşüncenin görkemli denizinde daha ileriye ulaştıran gemilerdir.
Sayfa 23
Bizim yarattığımız kavramlar, kendi doğaları gereği, bizim tarafımızdan tamamen bilinebilirler. Ayrıca, onlar hakkındaki doğruları tümüyle ortaya çıkarabiliriz, çünkü onlar bizim zihnimiz dışında hiçbir gerçeklik taşımazlar. Ancak, gerçek dünyada var olan nesneler, bizim onlara dair tasarımlarımızla özdeş değildirler, çünkü tasarimlarimiz daima eksik ve yaklaşıktır. Sonuç olarak, bizim gerçek varlıklar hakkındaki bilgimiz, hiçbir zaman tam ve kesin olamaz.
Sayfa 20
Yalnızca zihnimde var olan kişiler hakkında, yaşayan insanlar hakkindakinden çok daha sağlam bir bilgiye sahibiz.
Sayfa 19
Bir insanın, var olmayan şeyler hakkında, var olan şeyler hakkındaki bilgisinden daha çoğuna sahip olabilmesi gizemli bir şey değil midir ?
Sayfa 17
Sokrates: Benimle diğer insanların çoğu arasındaki fark şu: Ben gerçekte bilmediğim şeyi bildiğimi hayal etmiyorum.
Sayfa 10