Sen neden devam ediyorsun
Bu yobazlık karşısında
Seni tutan ne bırak bu halde kalsın
İnsanları anlamanın en önemli noktası onlarla iletişime geçmemektir
İnsanlık adına bir şey kalmamışsa bu kadar uğraşmanın anlamı ne
Halk olarak yobaz olmuşlar
Bunu değiştiremezsin
Kimin adına yürütüyorsun bu haklı davayı...
Yaşadıklarım ve yaşayacak olanlarım hepsi bir bilinmezlik içindedir. Nereye nasıl ve ne zaman gideceğimi bilmeden yaşıyor, kiminle yaşlanacağı mı da bilmiyorum sadece yaşıyor ve nefes alıyorum. Sanki sadece nefes almak için yaşıyorum. Umudum yok hayattan bir beklentim de yok aslında. Sadece dünyada bu kadar insanın nasıl hayatta kaldıklarını merak ediyorum. Yoksa onlarda benim gibi sırf nefes almak için mi yaşıyorlar. Belkide hepsinin bir amacı bir umudu olduğu için yaşıyorlar. Kazanmaları gereken bir savaşları vardır. Ama benim hayattan bir beklentim yok.
Hayatın amacı nedir? Bunu arayan yada sorgulayan var mı? Benden başka soran vardır. Ben bu hayata sadece yeme içme için gelmemişiz diyorum. Ama nasıl bunu gerçekleştireceğimi bilmiyorum. Bu şartlar altında bulamayacağımı biliyorum. Keşke dünya bu kadar anlamsız olmazsa bu kadar acı olmazsa... insanlar günlük hayatlarını devam ederken daha fazla para kazanmak daha fazla mal mülk kazanma çabası içindedir. İnsanın sadece dünya malına göz dikmesi ve dünya güzelliklerini görmemesi ne kadar acı ne kadar bahtsız bir durumdur.
Bu şehrin mahzenleri
İrin kokar, kan kokar.
Şehrin mahzenlerinde,
Cinayet var, ölüm var.
Anne girmem bu oyuncak dükkanına
Orda toplar, tayyareler, tanklar var.
Seviyorum soğut dalı atımı
Tekme atmaz, ısırmaz.
Ben yaşamak istiyorum,
Bir ağac gibi,
Serile serpile, boylu boyumca.
Karınca kararınca değil ama.
Anne girmem bu oyuncak dükkanına
Orda toplar, tayyareler, tanklar var.
Aklımda tek bir soru kaldı. Ne için savaşıp hayatlarımızı söndürüyoruz? Ve bu savaşı savunanlar neden savunuyor? Cevap yaşamak içinse birinin hayatını söndürerek mi yaşayacaksınız kanlı bir yaşam bunu da istemiyorum. Cevap dinse ben sizin dininizi bilmiyorum ama benim dinim öldürmemeyi emrediyor. Cevap sevgiyse benim sevgim bir ait olma sevgisi değil özgür ruhlu bir sevgi. Akıl ve duygulardan gelen bütün cevaplar bu sorunun cevabını karşılamıyor.
İnsanlara güvenini kaybeden bir insan ne yapar nasıl davranır? Ninelerimiz Dedelerimiz; eskiler, eski zamanlar daha güzeldi dedikleri zaman ne dediklerini tam anlayamazdım. Eksik kalırdı bir şeyler yerini dolduramazdım. İnsan neden sürekli geçmişini özlemle çekerken geleceğe özlemle bakamıyor? Bu sorunun cevabı aslında çok basit. Gelecek zaman ve gelecekte tanışacağımız insanlar umut vadetmiyor. Her tanıdığın insan, iletişime geçtiğin her yol seni biraz daha eksiltiyor.
Dört yanını kalabalıklar sarmış ama yalnızsın, kör duvarlarla çevirmişler seni. Ne yana baksan karanlık ne yana baksan anlamsız bir yolculuk görünüyor. Güçlü olmak değildi derdim ama güçlü olmak zorunda bırakıldım oysaki ne kadar muhtaçtım bir gram sevgiye...
Sosyal bir varlık olarak dünyaya gelen insan pek sosyal olamıyor. Olduğunu düşündüğü zaman da sadece kendini düşünüyor. Çıkar ilişkisinden ibaret bir sosyallik. Bazen düşünüyorum da bu kadar şey niye, bir insanın mutlu olması zor değil. Bir insana gülümsemek bile bazen mutluluk hissi uyandırıyorsa neden esirgiyoruz o gülümsemeyi. Hep kötü olmak insanı çok mu başarılı yüksek yerlere çıkartıyor? Bence özellikle bu çağda insanlık dediğimiz şey çok az kişiye ulaşmış...
Toplum yalanı, riyakarlığı, insanları aldatmayı karakter haline getirmiş. Savundukları kötülüğü kendileri için bir şan şeref zanneden aciz bir toplum. Böylesi bir toplumda doğruluktan dürüstlükten ayrılmayanların vay haline...
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Kendini ihmal etme. Hayat o kadar güzel ki, karşımıza iyi insanlar çıkmasa da, ve üzülsek de bir gün sevinecek ve hayatı severek yasayacağız.
(Yanılmam dışında her şey doğru gitti)