Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burak Sabancı

244 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Araştırma bakımından yeterli bulduğum, anlatım ile birlikte çizginin dışındakileri anlatan farklı bakış açılarıyla başarı kavramına yaklaşan bir kitap. Gelin biraz inceleyelim çizginin dışındakileri. Kanada'daki hokey oyuncu gruplarının incelendiğinde aynı yılın ilk aylarında doğanların sivrilip başarılı olduğuna değiniyor önce kitap. Yani
Outliers
OutliersMalcolm Gladwell · MediaCat Yayınları · 20228,1bin okunma
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"Uçmayı anımsa/ kuş ölümlüdür"
Bize uçmayı anımsatıyor adeta Füruğ Ferruhzad bu kitabıyla birlikte. Ölümü anlatıyor, yalnızlığı, büyümeyi, toplumu ve hatta düşlerini. Kitabın konusu neden bu kadar geniş diye soracak olursanız, başlığa bakmanız yeterli: Yeryüzü Âyetleri. Yeryüzüne dair her şey, bize dair her şey. Şiirin önemini vurgulamak içinse: "Benim için en önemli şey
Yeryüzü Ayetleri
Yeryüzü AyetleriFuruğ Ferruhzad · Can Yayınları · 20193,382 okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Gittikçe geliştiğimizi düşünüyoruz değil mi? Teknolojiler, altyapılar, inovasyonlar gözümüzü kamaştırıyor. Peki insanlık, insanoğlu nereye gidiyor? Bunun farkında mıyız? Kazançlarımızın bize kaybettirdiğinin, zaferin kaybetmeye eşit olduğu bir ilerlemenin. H.G. Wells tam da buna ışık tutuyor aslında. Bilim adına sağlam temellerle zaman
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202429bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
113 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Böyle derin bir kitaba da, böyle derin bir başlık yakışırdı doğrusu. Küçük bir de hatırlatma; kitap Aytmatov'un bir diğer kitabı Gün Olur Asra Bedel'in tam anlamıyla devam kitabı olmasa da, konusunu ve olayını bütünlemesi açısından devamı niteliğinde. Yani Gün Olur Asra Bedel Kitabını okumanız, bu kitaptaki kahramanımızı ve olayı daha net anlamanızı sağlayacaktır. Kitaba dönecek olursak: Gün Olur Asra Bedel kitabında suçlu bulunup, evinden ailesinden koparılan bir öğretmenin tutuklanma sürecinde yaşadığı olaylar ve zorluklar ele alınıyor. Kitapta dönemin Sovyet Rusya siyasal yapılanmasına ve komünizme eleştiri bulunmakla beraber sıkılmadan okuyup devam edebiliyorsunuz. Tabi Aytmatov'un eserlerini okuyanların da bildiği üzere olay bir efsane ya da eskilerden kalma hikayeler ile bağdaştırılır her seferinde. İşte Cengiz Han'a Küsen Bulut da bunun bir örneğidir: Geniş topraklarda hüküm süren Cengiz Han bir yabancı tarafından uyarılmıştır. Tepesinde bir bulut olacağı ve onu koruyacağı yönünde. Cengiz Han inanmak istemese de buna ilginç bulmuştur, üstelik bulut hep oradadır. Otoritesini korumak adına yaptığı olaylar sonucu bulutu kaybeden Cengiz Han seferleri bırakmış ve inzivaya çekilmiştir. Bilir ki o bulut korumayacaktır onu artık. Gök Tanrı böyle istemiştir. Her insanın bulutu vardır aslında. Onu koruyup kollayan, aslında insanın kendi yarattığı bir bulut. Kimileri kaybeder o bulutu ve bulutla birlikte inançlarını da. Bulutunuzu küstürmemeniz dileğiyle. Keyifli okumalar...
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Cengiz Han'a Küsen BulutCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201515,8bin okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ah Hayri Irdal Bey! Keşke yanılsaydınız bu dünya ve insanlar hakkında... Hayri bey için kullanılacak bir çok tabir vardır belki ama en uygunu da gariban olacaktır sanırsam. Talihi gülmeyen, hayatın biraz iyi şeyler verdiğinde fazlasıyla geri aldığı, umut etmekten korkan, yaşamaktan korkan bir adam Hayri Bey. Farklı insanlar sever, farklı ortaklıklar yapar ama yine de değişmez. Karşılaştığı her insandan bir başka etkilense de, farklı yerlere sürüklense de her seferinde ama yine de hiç tatmin olmaz. Aile hayatı olmayan, yakınlarını bir bir kaybeden, hayattan zevk almayan, devamlı kaygıları olan biri Hayri Bey. Bizden biri.. değişemeyenlerden.. Fakat beklenmedik bir karşılaşma olur ki bu farklıdır her birinden. Hayri Bey öyle anlatiyor, hayatının dönüm noktalarından biri olan Halit Ayarcı ile tanışmasını. Pek bir kibar, pek bir dolu dolu geliyor Halit Bey. Hayri Bey'in durumunu farkediyor sonra. Bir hâl çare düşünüp bir enstitü kuruyor. Saatleri Ayarlama Enstitüsü. İş kaygısı, çevre, maddiyat, sevgi.. Hayri Bey'in bu kaygılarını dindirmeye, onu düzeltmeye, değiştirmeye çalışıyor. Böyle ilerliyor romanımız. Okumaktan keyif aldığım, dönemi, insanları, aileyi çevreyi oldukça iyi ele alan ölümsüz bir eser Ahmet Hamdi Tanpınar'dan. Eminim ki bu kitabı okuyacak olan sizler de Hayri Bey ile hüzünlü, bir o kadar da keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız. Bununla birlikte artık saatlere daha çok dikkat edeceğinize eminim. Ne de olsa eserde de bahsedildiği gibi: "Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Bu da gösterir ki, zaman mekân, insanla mevcuttur."
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201541,9bin okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yürümenin felsefesi mi olurmuş?
Sadece fiziksel bir aktivite olarak bakmadığımız sürece evet, olurmuş. Kitap Nietzsche, Rousseau, Thoreau gibi önemli kişilerin yürümek analizlerinden yola çıkmış diyebiliriz. Yürümek kimine ilham, kimine sağlık, kimine yalnızlık vermiştir. Olay bizim yürümeye nasıl baktığımız, nasıl yürümeyi tercih ettiğimizdir. Bazen planlı yürürüz, bazen plansız, bazen tek iken bazen grup halinde, yürümek o kadar alışılagelmiştir ki dikkat etmeyiz sadece yürürüz. Oysa bu kitapta birçok yönüyle aydınlatılmış yürümek. Genel anlamda başarılı bulduğumu, ilgimi çektiğimi söylemeliyim içinde yer alan Gandhi, Nietzsche bölümleriyle birlikte. Ama gereksiz uzatılmış bir kitap izlenimi verdi bir yerden sonra, biraz daha kısa ve öz olsaydı daha farklı bir izlenim de bırakabilirdi tabi. Yine de okunması gereken, farklı düşünce ve bakış açıları sağlayan bir kitap. Tavsiye ederim tüm okurlara. Yürümek lazım sakince ve kaygısızca. Ne de olsa: "Tek seferde bir adımdan fazla ilerlemeyiz aslında." Charles Péguy. Bol kitaplı ve yürüyüşlü günler diliyorum..
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,9bin okunma
339 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Okumak iki ruh arasında aşıkâne bir mülâkattır." diyor Cemil Meriç ve sizi bir mülâkata davet ediyor. Her sayfasında, her cümlesinde düşündüren, tekrarlamak isteyeceğiniz bir mülâkat. Tabi kitabı anlamak için önce Cemil Meriç'i anlamak lazım. Otobiyografisine değinilmiş kitabın başında. 38 yaşından sonra gözlerinin görmediğine. Kendi kendine okuyup, yazamamasına rağmen ne eserler vermiş, ne katkılarda bulunmuş Türk tarihine ve insanına. "Bir adamı tanımak için düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lazım, hiç değilse" diyor. Sayfaları çevirdikçe daha iyi anlıyorsunuz Cemil Meriç'i. Her sayfasında farklı bir not almak, farklı düşüncelere kapılmak, bazen insanlıktan utanırken, bazen yaşama tutunmak. Farklı ve önemli yazarlara ve sözlerine değinen kitapta, bir bakış atılıyor Batı'ya ve Avrupa'ya da. Sağ sol kutuplaşmasına, okuyanından okumayanına, bize hitap ediyor. İncelememi de kitaptan bir alıntıyla bitirmek istiyorum. "Denize atılan bir şişe her kitap. Asırlar, kumsalda oynayan birer çocuk. İçine gönlünü boşalttığın şişeyi belki açarlar belki açmazlar."  Şişeyi açınca gördüm Cemil Meriç'in gönlündeki 'Bu Ülke'yi...
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
504 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Kaybettiğiniz birçok şeyin telafisi vardır. Yeniden sevebilir, yeniden bulabilir, yeniden hissedebilirsiniz ama yeniden yaşayamazsınız. Hayat ölene kadar değil de yaşama tutkusunu kaybedene kadardır aslında. Bir denizcinin serüvenini, kitaplarla tanışmasıyla birlikte değişen hayatını anlatıyor kitap. Martin Eden toplumun kesin yargılarına karşı duruşun temsilcisi oluveriyor birden. Verdiği savaş farkında olmadan onu hasta yapıyor. İyileşemeyecek kadar hasta.. Zamansız gelen mutluluğun, mutluluk olmadığını anlıyor daha sonra. İş bitti diyor Martin, çoktan bitmişti.. Okunacak kitaplar listesinde yerini alması gereken bir kitap. Keyifli okumalar.
Martin Eden
Martin EdenJack London · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 201792bin okunma
375 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir Derviş'in dediği gibi "Bizler yolcuyuz, bu dünyadan göçüp gidecek." Hasan yazgısı onu bir kentte büyütmüş, diğerine mahkum etmiş ve sonuncusunda olgunlaştırmış. Ama her gittiği kent Hasan'a bir ünvan ve türlü özellikler kazandırmış. Farklı inançlar insanları farklı kılmaz. İnsan kendini farklı kılıyor inanış biçimi ile, Hasan da bunu öğrenecekti. Nice ayrılıkların hayırlı olduğunu, kaderden kaçarken aslında yürüdüğü tek şeyin kader olduğunu görmek insanı bir teslimat duygusuna yönlendiriyor. Sonsuz, giden kimsenin geri dönmediği o diyara, huzura teslimat! Kitapta din, kültür unsurları başarılı bir şekilde işlenmiş olup dönem olayları üzerinden ilerlenmekte. Tavsiye ediyorum.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,4bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Romanın başlangıcındaki karakterin uyanışıyla gercek bir uyanışı simgeliyor aslında Kafka. Anlamayışımızdan dem vuruyor dünyayı kimi zaman. Kimi zaman da insanlari çok fazla, bilinçsizce dikkate aldığımızdan. Kendi davamızda hapsolmuşuz sanki. Bir adalet terazisi var ama insan hangi kefede olacağını bilemiyor çoğu zaman. Ağır basan bir taraf oluyor ama mutlaka her seferinde. Kimin elinde bu terazi, hangi zeminde ki böylesine hareket halinde sürekli. Kim, bu davanın yargıcı, suçlusu kim? Her insan hata yapıyor, herkes mi suçlu o halde. Bu davayı haklı kılan ne. Suçsuz birinin kendini bilmediği bir davanın içinde bulduğu, yargılandığı bu eseri okumanızı tavsiye ederim. Beynimizin yargıç, kalbimizin suçlu olduğunu unutmadan..
Dava
DavaFranz Kafka · Panama Yayıncılık · 201553,6bin okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Nikola Tesla
Hayattayken olduğu gibi günümüzde de geri planda kalmıştır. İlkokulda Edison deriz elektrik denince, ampulün mucididir çünkü. Fakat Tesla'nın yeri çok ayrıdır. Öğrenmeli ve öğretmeliyiz, doğruları aydınlatmalıyız onun nice karanlıkları aydınlığa kavuşturduğu gibi. Onun ön plana çıkmak, kendini göstermek gibi bir derdi yoktu günümüzde de böyle değil midir daha çok işi yapan değil yaptığını gösterenler kazanır. Birçok projeleri vardı evlerimizde kullandığımız Alternatif akımla(AC) tanıştırdı bizleri, bobinler, manyetik alanlar ve daha niceleri. İmkanlar yoksunluğunda bir arayıştaydı sürekli, sponsorlar kaynaklar lazımdı. Fakat anlaşılmadı o da çoğu diğer mucitler gibi. Engellenmek istedi bizim dilimizden düşürmediğimiz Edison tarafından bile. Amacı dünyaya bedava elektrik sağlamaktı mümkün olduğunu da biliyordu fakat destek alamadı, ilgi görmedi. Yine de vazgeçmeyip devam etti her seferinde. Çünkü ona göre bilim adamı gelecek içindir, hemen bir sonuç çıkarmayı amaçlamaz, özümsemeyi beklemez. Onun görevi, gelecek olanların temelini atmak ve yolunu açmaktır, der. Nitekim öyle de oldu..
Nikola Tesla’nın Sıra Dışı Hayatı
Nikola Tesla’nın Sıra Dışı HayatıNikola Tesla · Martı Yayınları · 2019698 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kitap bize heyecan, akıcı bir kurgu sunmasa da çıkarmamız gereken bir çok şey var. O dönemde devlet işlerinin yanı sıra kitaplar toplatarak Geometri gibi önemli ve bilgi gerektiren bir alanda, yeni bir lisan ile bu kitabı yazmış olması Atatürk'ün her fırsatta vurgulamış olduğu bilim alanında da ne denli etkin olduğunu bir kez daha bizlere gösteriyor. Onun misalleriyle ve cümleleriyle Geometri'yi okumak ise bambaşka bir his ve deneyim sunuyor. Önsözde de bahsedildiği gibi, o içten, özden, yüreği açık bir Ata idi, kılıcı ile ulusunu kurtaran, kalemi ile de onu yükselten.
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Panama Yayınları · 20181,780 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İnsanlar çoğu zaman yazgılarını yaşarlar. Bu beraberinde pek çok şeyi getirir. Kimisi yazgısını yaşamayı pek güvenli bulurken, kimi ise bunu yadırgar. Peki yazgısını değiştirebilir mi insan? Onu yaşarken ona müdahale edebilir mi? Kendini çok sonra anlayacak çağın ötesinde bir filozof ve çağın en iyilerinden biri olan tanı ustası bir doktor. Kendi yalnızlığını onu yücelten bişey olarak yoran ve 'Neysen o ol.' diye vurgulayan Nietzsche de, hayatında belirli başarılar yakalamış ve çöküş döneminin geldiğini düşünmekte olan Dr. Bruer de, birleşecekleri ortak payda olan kullanılmışlık. Nietzsche'i muayene etmekte kararlı olan Dr. Bruer'in kendinin hastalığını farketmesi ile kitap biz okurlarını da bu ilişkinin içine çekiyor ve okurlarını bir dizi düşünsel sorgulamaya davet ediyor. Onları kurtaracak olan ise ihtiyaç duydukları samimi bir dostluk. Ne de olsa hepimizin ihtiyacı vardır dinlenilmeye, anlaşılmaya. İnsanca,Pek İnsanca..
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,7bin okunma
126 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
İyi olan her insan akıllı olmak zorunda mıdır, akıllı olan her insanın iyi olmadığı yerde ? Kitabın beni içine çektiği bu düşünce sayfalarını daha ağırdan çevirmeme sebep oldu. Yazarın, karakterleri olduğu gibi anlatması ise kimin iyi, kimin kötü olduğu ayrımını okura bırakmak ister gibi bir etki yaratıyor. Böylelikle kimin iyi, kimin kötü, iyinin mi kötünün mü kazanacağı gibi soruların cevaplarını ararken kendinizi hikayenin içinde buluyorsunuz. Bu bakımdan kitabın 'mutlaka okunması gereken kitaplar' arasında yerini aldığını düşünüyorum.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,9bin okunma