Okur

Okur
@Sadece_kitaplarr
Sahte kişiliklerinizi benden uzak tutunuz. Kütüphane amaçlı bir hesap.
"Tanrı size istediğiniz insanları değil, ihtiyacınız olan insanları verir. Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, size acı verecek, sizi terk edecek, sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır..." - Lao Tzu
Reklam
Marcus Aurelius
"Eğer bir dış etken seni üzüyorsa, duyduğun acı o şeyin kendisinden değil, senin ona verdiğin değerden gelir. Onu da her an ortadan kaldırma gücün vardır."
Doğan Cüceloğlu bir seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve “Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?” diye sormuş salondakilere. Hiç ses çıkmamış tabi. “Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim” diye devam etmiş. Salondan yine çıt yok… Fiyatı artırarak 5.000 dolara kadar getirmiş. Bu sırada salonda bulunanlardan birisi, ─''Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma!'' demiş. Doğan Hoca da, “İşte değerler eğitimi budur” diye noktayı koymuş… Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken, bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi?

Reader Follow Recommendations

See All
Enflasyon insanları ahlaksızlaştırır. Çok uzun bir serzeniş...
Hücre gibi evlere faiş fiyat verdikleri yetmezmiş gibi; sağdan soldan buldukları kıytırık eşyaları hücreye koyup "eşyalı daire" adı altında daha da faiş fiyata satanlara Gebze'de insan deniliyor... Hayatı boyunca kirada oturmamış ya da babasından kalan sermaye ile geçinen insanlara yorum yapması çok kolay arkadaşlar, çünkü
Seattle Özel Olimpiyatlarında tümü fiziksel ve zihinsel engelli olan dokuz yarışmacı 100 metre koşusu için başlama çizgisinde toplandılar. Başlama işareti verilince hepsi birlikte başladılar bir hamlede başlamadılar belki ama yarışı bitirmek ve kazanmak için istekliydiler. Yarışa başlar başlamaz içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. Diğer sekiz kişi oğlanın ağlamasını duydular. Yavaşladılar ve geriye baktılar. Sonra hepsi yönlerini değiştirdiler ve geriye doğru oğlanın yanına geldiler. İçlerinden down sendromlu bir kız eğilip oğlanı öptü ve "Bu onun daha iyi olmasını sağlar." dedi. Sonra dokuz yarışmacı kolkola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep beraber yürüdüler. Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp dakikalarca onları alkışladı. Orada bulunan insanlar hala bu olayı anlatıyorlar. Neden mi? Çünkü şu tek şeyi derinden bilmekteyiz: Bu hayatta önemli olan şey kendimiz kazanmaktan çok daha ötede olan bir şeydir. Bu hayatta önemli olan, yavaşlamak ve yönümüzü değiştirmek anlamına gelse bile diğerlerin de kazanmasına yardım etmektedir. Kendisinden güçsüzü ezmeyi ilke edinen, daha güçlünün kendisini ezmesine davetiye çıkarmış olur.
Reklam
Reklam
875 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.