Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsmail Sait

İsmail Sait
@Saitaln
Sıkı Okur
Hâl bil Ahvâl bil Gönül bil
Dik bir yamaçtan aşağıya kayan, tutunabileceği bir ot, bir çalı arayan ama eli boş kalan biri gibiydim.
Sayfa 201 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sonradan bulduğun bir şeyi yitirmek, her zaman daha zordur.
Sayfa 192 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
En küçük bir kuşkum yoktu: Elime bir tüfek alıp önüme gelene ateş etseydim bile, o beni bir an sendelemeyen bir sevgiyle sevmeyi sürdürürdü. Çünkü ben onun yüreğindeki en ciddi hastalığı sağaltmıştım.
Sayfa 163 - Everest YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama o artık yoktu. Bana yolu gösteremezdi artık; bundan böyle yolu kendim bulmak zorundaydım.
Sayfa 160 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Şefkat artık sona ermeli, toprak onu alıp bağrına basmalıydı. Ne güzel bir dinlenme olacaktı! Sadece otları eğen kuş ayaklarının hafif seslerini duyacaktı. Kimse başının üstünde yürümeyecek, sonsuza dek rahatsız edilmeden yuvasında yatacaktı. Bu, üzerinde güneşin parladığı bir ölüm, kırların dinginliğinde sonsuz bir uyku olacaktı.
Sayfa 37 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ralph, gölgeler arasında diz çöktü; yalnızlığını hissetti acılar içinde. Gerçi onlar vahşiydiler; vahşi oldukları doğruydu. Ama insandılar ne de olsa ve derin gecenin korkuları pusu kurmuş, saldırıya geçmek üzereydi.
Sayfa 228 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Çünkü insan, lamba yanınca ortalık aydınlanacak, ışıyacak sanıyor. Tersine, ölü gözü gibi sönüksü lambalar, karanlığı daha çok belirtmekten başka işe yaramadı.
Sayfa 105 - Nesin YayıneviKitabı okudu
Buralarda hep şaşılası, hep kötü, hep ilkel şeyler görmek için hazırlıklı gelmişiz. Her gördüğümüz şeye, "Aaa!.." diye ağzımızı açıp şaşacağız. Sonra da birbirimize yazdığımız mektuplarda bunları bire bin katarak, ballandıra ballandıra anlatacağız. Neden böyle?
Sayfa 100 - Nesin YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hayır, bize kimseler etmedi, biz bize ettik. Bilesin, hem de öyle oldu. Elin yaban kopuğunu, beyim sen şöylesin, beyim sen böylesin, diyerek zorla başımıza bey ettik. Şimdengeri iş işten geçti. Nice yansak yakılsak, boş. Bizi yakıp kül edip, külümüzü yele savurmada namussuz. Artık nice yansak yakılsak, bu kudurmuşun elinden amanımız yoktur.
Sayfa 79 - Nesin YayıneviKitabı okudu
Malum ya, memur kısmı, ekmeğinden olur korkusuyla, içi alaca dışı karacadır. Herkesin yanında, "Allah bu hükümeti başımızdan eksik etmesin," derse de, yalnız kalınca kolunun yenine, "Yıkılasılar, Allah alsın başımızdan böyle hükümeti," der. Siz de memursunuz, öyle değil mi? Allah'ın bildiğini kuldan niye saklamalı...
Sayfa 39 - Nesin YayıneviKitabı okudu
"Her şey bozulmakta. Neden bilmiyorum. İyi başlamıştık, mutluyduk. Sonra..."
Sayfa 96 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ağırlıksız bir şeysin, bulut gibi, buğu gibi, koku gibi, hatıra gibi hafifsin...
Sayfa 99 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Zaman bazı hasarlar yaratmıştı, gündelik hayat bazı şeyleri biraz yıpratmıştı, karşılıklı rahatsızlıklarımız artmıştı, bazen birbirimizden nefret ettiğimiz olurdu ama uzun sürmezdi. Hep birbirimize dönerdik. Bizim aramızda elektrik akımı devam ediyordu. Sen pozitif kutuptun bense negatif kutup. Böylece ışık yanıyordu ve sık sık da kıvılcımlar çıkıyordu.
Sayfa 86 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
405 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.