''Ah, ben ruhumun içindeki o ikinci ruhu bilirim; esrarı gören gözleriyle ve esrarı duyan kulaklarıyla her şeyi sezer ve bana sezdirir ve beni aldatmaz; ah içim beni aldatmaz.''
...o halde on altıncı yüzyıla gidin, gerçekten korkunç olan, her türlü işkenceye verin kendinizi, Farinacci olun, işkenceci olun, darağacı olun, çark işkencesi olun, odun ateşi olun, direk işkencesi olun, kulak kesin, uzuvları parçalayın, canlı canlı insan gömülen çukur olun, canlı canlı insan kaynatılan kazan olun; Paris'in her köşe başında diğer dükkanlar arasında bir dükkan da siz açın, sürekli taze etle süslenen celladın iğrenç tezgahı kurulsun orda.
Halbuki Türk’ün haysiyeti, kendine güveni ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!
O halde, ya istiklal ya ölüm!