Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yıldız Seçen

Yıldız Seçen
@Secen
Yazar
Ünüversite
Istanbul
Istanbul, 4 Kasım 1973
17 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Her taş sanıldığı gibi değerli olmayabiliyormuş. Her kabuğun içinden inci çıkmayabiliyormuş... Kimse görüldüğü gibi olmayabiliyor. Olduğu gibi kalamayabiliyormuş... ★ Yıldız Seçen
Reklam
Kitap gibi konuşan adamlar var, bir de şiir gibi bakan kadınlar. Orada bir yerde, yalnızlıklarına saklanmışlar... ★ Yıldız Seçen
Herkes mutlaka aşk hakkında en az bir kaç cümle söylemiştir... Lakin, çok az kişi gerçek aşkı yaşamaya cesaret edebilmiştir... ★ Yıldız Seçen

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Trenler geçer! Trenler içimden geçer, hiç durmadan, hızla... Maviyi örtercesine, gece çöker günün ortasına...★ Yıldız Seçen
Ufak bir çatlağı olduğu için sulardan uzak tutulan. İskeleye bağlı kalmak zorunda bırakılan, Kayıp bir sandal gibiyim bu aralar... Kimse tamir etmeyi düşünmedi... ★ Yıldız Seçen
Reklam
Nasıldı o aşkın modeli? İki yalan, bir doğru... ★ Yıldız Seçen
Çok da büyütmeye gerek yok... Kışmış, soğukmuş işte ve üşümüşüz, hepsi bu...★ Yıldız Seçen
Ertelenmiş bir hayatın, ertelemiş oyuncularıydık. Hiç bir zaman aynı sahneyi paylaşamadık... ★ Yıldız Seçen
Adının olduğu her yerde parmak izlerim var. Sana dokunmak gibiydi adına dokunmak... ★ Yıldız Seçen
Biz, "ben ne yapabilirim" demeyiz... Biliriz ki, bir başkası için umudun en güzel yerindeyiz... Dilimizde dua, sevdiklerimiz için Allah'tan güzelini dileriz... ★ Yıldız Seçen
Reklam
Mesnevi Şerhi
Sel suyu deryaya gelince, derya olur. Tane tarlaya gelince, ekin tarlası olur...
Ben nazlanmak istiyorum demeyiz de; Başım ağrıyor, bu gün çok yoruldum, canım konuşmak bile istemiyor. Karnım aç ama ne yesem bilemedim. Saçlarımı mı kestirsem acaba, gözlerimin içi yanıyor ağladım ağlayacağım. Tırnağım kırıldı, yediğinin ucundan biraz verir misin? Diye uzatırız da, uzatırız... ★ Yıldız Seçen
Sevgiliye Mektup İlla ki Aşk
Ölmüyorsun hasretten, yok etmiyor acılar, yaşıyor da sayılmıyorsun pek... Ruhunu çıkartıp bedeninden, asıyorsun portmantoya. Kalbin masanın üzerinde ki boş vazoda. Atıyor mu, sen dahi anlamıyorsun... Özlem iliklerine kadar işliyor. Habis bir tümör gibi sarıyor bedenini de, Bir nebze olsun acı duymuyorsun. Zamanda kaybolup gidiyorsun... Gözlerin, önüne set çekilmiş azgın bir nehir oluyor. Sıkışıp kalıyor yaşların. Aksa, ağıt olacak masalların... Gün yirmi dört saat karanlığa gebe, Aydınlığı unutuyorsun. Yıldızlar sönük, parlamıyor gecene. Güneşi görsen, kavrulacaksın... Öldürmüyorsa hasret, yok etmiyorsa acılar, bırakıyorsun kendini boşluğa... Hiç olmazsa, yuvarlandıkça büyüyen çığ oluyorsun yamaçta... Üstelik! Öyle gel deyince, yada sabredip bekleyince gelecek bir yolcu değil vuslat...★ Yıldız Seçen
69 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.