Yıldız Seçen
@Secen
Yazar
Ünüversite
Istanbul
Istanbul, 4 Kasım 1973
17 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Cevabını bulamadığın soruların mı var?
Gönlüne sor!
İçinden çıkamadığın kör düğümlerin mi var?
Gönlün ile çöz!
Isıtamadığın üşümüşlüklerin mi var?
Gönlüne sarıl!
Kendini yalnız, kimsesiz mi hissettin?
Gönlün ile konuş!
Öğrendiklerini, gördüklerini, duyduklarını yaşatmak mı istedin?
Gönülden tut! ★
Yıldız Seçen
imza ve söyleşi
1 Ekim Cuma ve 2 Ekim Cumartesi günleri 12:00 16:00 saatleri arasında Sirkeci Garı, Divanyolu Dergisi standında buluşalım...
"Kaplan, aslan ve panter zararsız hayvanlardır.
Öte yandan tavuklar, kazlar ve ördekler son derece tehlikeli hayvanlardır." dedi bir solucan, çocuklarına..."
Bertrand Russell
Okur Takip Önerileri
Âtıfet bekleme kimseden sakın
Misâlin Hâtemü’l-Enbiyâ olsun
Riya ve süm’adan şiddetle kaçın
Maksûdun Cenâb-ı Kibriyâ olsun
Size nasılsın diye sorulduğunda, iyiyim deyiniz;
Hem isyana girmemiş olursunuz, hem de iyileşirsiniz...★
Yıldız Seçen
Dünyaya gözümüzü açtığımız ilk andan itibaren, bir sürü insan geçer hayatımızdan. Ama yalnız ağlarız,
Yalnız pişman oluruz,
Vicdanımızı yalnız hesaba çekeriz,
Acılarımızı yalnız öğütürüz...
Ve en nihayetinde; yalnız ölürüz...
Ben bu yüzden en çok da yalnızlığımı severim.
Yanımdan hiç ayrılmaz... ★
Yıldız Seçen
Sevgiliye Mektup
Bulutlu havalarda dahi güneş gibi olun!
Mutsuz olduğunuzda dahi gülümseyin!
Başkaları size baktığında, hayat görsün kahır değil!
Kırıldıysanız da kırmayın!
Pes etmeyin!
Umutsuz olmayın!
Hayat güzel ve çok kısa!
Birbirinize destek verin!
Ve unutmayın!
Hayat, kahvenizi paylaşacak birileri varsa güzel! ★
Yıldız Seçen
Ah ile geçti ömür...
Öyle uzun uzun da değil üstelik, sadece iki harf... ★
Yıldız Seçen
Öyle yap, bu şekilde davran. Şöyle yürü, aman sakın böyle konuşma diyenleri dinlemeyin. Hatta mümkünse, onlardan olabildiğince uzaklaşın...
Unutmayın!
Herkes en çok da kendisi gibi olduğunda güzeldir... ★
Yıldız Seçen
Hadi herkes 10 yıl önce yahut 10 gün önce, olmadı 3 gün önce çekildiği bir fotoğrafını önüne koysun!
Bakın bakalım o insan nerede?
"O insan o gün öldü" dedi kadın...
Gömmediğimiz için yaşıyor var saydık...
Her gün yeni bir güne yeni bir insan olarak doğuyorduk aslında, çünkü dünü gömüyorduk hatıralarımıza...
Hele de aynaya bakmamışsak, o günkü insan nasıl görünüyordu, anımsamıyorduk...
Mütemadiyen tarih oluyorduk...
Oturup düşünürsek, öyle uzun uzun da değil üstelik, sadece bir an akletsek fark edecektik. Her gün mütemadiyen ölüyorduk. Sadece bedenimiz hala yeryüzü cehenneminde olduğundan öldüğümüzün farkına varmıyorduk...
Bir şizofren kusuyordu içindekileri, "şizofren işte" diyorduk. Öyle ya biz ya kusma cesareti gösteremiyorduk yahut ne olduğumuzun farkında bile değildik...
Dönemediğimiz her zaman, verilmiş her nefes ölmüş demekti!!!
Biz hiç ölümü bilmiyormuş gibi, yaşıyorduk...
Hiç yerine getirme çabası göstermeyeceğimiz hayaller kuruyorduk üstelik...
Yetmiyor, birbirimizin kalplerini kırıyorduk!
Yetmiyor, kırdığımız kalpleri onarma çabası dahi göstermiyorduk!
Yetmiyor, kırmadığımızı iddia ediyorduk!
Hadi şimdi bir kaç gün önceki bir fotoğrafı koymadan önünüze hatırlamaya çalışın, nasıl görünüyordunuz?
Yeni gelen günü bir öncekinin aynısı zanneden ahmaktır!
DÜN ÖLDÜ!!!!
Yarın yeni bir gün....
Her günün ölmeden önce hakkını vererek yaşayın... ★
Yıldız Seçen
Her Yusuf'un kuyusu başka;
Herkes bir Yusuf ve herkesin içinde bulunduğu bir kuyusu var...
Herkesin kuyusu, kendi boyu (gücü) kadar... ★
Yıldız Seçen
Herkes kendi ışığını kendi içinde barındırır...
Hep birilerinde arar görünürüz yahut aşkı canlandırmaya çalışırız.
Ama herkes aslında sadece kendisini arar ve sadece kendisini bulduğunda aşkın hakikatine ermeye başlar...
Ve aşk bütünüyle, kendini kaybettiğinde sarar... ★
Yıldız Seçen
Yalanı yalanla örtmeye kalktıkça, gerçek neydi şaşırırsın...
Hatayı hatayla örtmeye kalktıkça da, doğru yaşayamazsın...★
Yıldız Seçen
Anneannem Derdi Ki
Anneannem derdi ki;
Umudu olanın her şeyi tastamamdır kızım...
Hani derler ya, ''umut fakirin ekmeğidir'' külliyen yalan, umut nefes alan her canlının ekmeğidir...
Günlerce kar yağsa, diz boyu kar kaplasa, hükmü, güneş yüzünü gösterene kadardır...
Gece yıldızları saklasa, ayın önüne buluttan perde çekse, onunda hükmü sabah aydınlığı ile doğana kadardır kızım...
Toprak yeşermese, kuruyup çatlasa, bir ufak ota hasret bıraksa da, hükmü yağmur gökten düşene kadardır...
Sonbaharda kurusa ağaç, bütün kış tek bir çiçek vermese, rüzgarda bir oyana bir buyana sallansa da, hükmü ilkbahar gelene kadardır...
Hiç bir şeyim yok diye üzülme...
Umudun varsa, umduğunu verecek Rabbin var...
Sabaha gülümse, ateşe odun at, çayını demle, varlığına, sağlığına şükret kızım... ★
Yıldız Seçen
Çocuktum;
Rengarenk kelebeklerin ardında koştum,
Ne zamanki öğrendim ömürleri kısa, ölmesinler diye kollamaya çalıştım...
Ölümü engelleyebilirim sanırdım...
Büyürken;
Yarına umutlar, birde yastığımın altına hayaller doldurdum...
Ne zamanki öğrendim yastığın altında biriktirmekle olmuyormuş hayaller, elimde olanları süslemeye çalıştım...
Süslemeyi murada ermek sandım...
Derken aşkla tanıştım;
Gözlerini gördüm, göz bebeklerini, yüreğinin ışıltısı yüreğime doldu,
Ne zamanki öğrendim, göklerde birleşmemişse kaderin, yerde vuslatın imkanı yoktu, o büyük aşkla yanmaya çalıştım...
Dünyadan vazgeçmeden, aşkla yanacağımı sandım...
Sevdiğim;
Ben senden, en sevgili için caydım... ★
Yıldız Seçen
Kahramanlar aradık hep ve kahramanımız olmasını istediklerimizin, kendini kahraman sanmalarını sağladık... ★
Yıldız Seçen