"Hiç bırakmadım kardeşimin elini. Hiç... Resim yapmayı öğrettim ona. Harfleri, notaların bazılarını, bebek elbisesi dikmeyi, köpeklerden kaçmayı, pilav yapmayı, evcilik oynamayı, kendini korumayı, kedi sevmeyi, yarasını iyi etmeyi, ayakta kalmayı, kayısı toplamayı, çamurdan ev yapmayı...
Hastalandık, düştük, yaralandık, aşık olduk, hata yaptık, başardık, diplomalar aldık... Kavga ettiğimiz de oldu ama hiç küsmedik. Biz kocaman dünyada üç kardeştik... Ah, biz nasıl büyüdük..."
Kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, Evren'in Ruh'nda bu istek oluşur.
Bu senin yeryüzündeki özel görevindir.
Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar.
Bir ŞİİR kitabından çok daha fazlasını bulacaksınız. Ben şiirlerini dinledikten sonra aldım. Okuduğum hiçbir şiir kitabına benzemiyor. Cümleleri inanılmaz uzun ve anlamlı aynı mısraları anlayabilmek için defalarca okumak zorunda kaldım. İşin ironik kısmı en sevdiğim mısraların bazılarında hala ne demek istediğini anlamadım. Ve bu beni çok etkiledi çünkü bu kitabı defalarca okumamı sağlıyor. size şu kadarını söyleyeyim. bu karantinada bu karantina sürecinde en sevdiğim hayatta benim için iz bırakan bir kitap oldu. belki bu duruma şaşıracaksınız ama bu kitabı ben çantamda taşıyorum ve ne zaman bunalsam açıp okuyorum ve her seferinde farklı hissediyorum. Arkadaşlarımdan biri şiir hiç sevmediği halde kitabı aldı. ben kolay kolay inceleme yapmam ama bu kitap ha ediyor
Aklında kalbine iyi gelen bir
başkasının gülüşleri varken
Mutlu sanılan her hikâyede
olduğu gibi kapı gıcırtısında
vedalar seyrini değiştirebilir miydi?