Merhaba arkadaşlar! Bugün size #birihtimaldahavar
adlı bir eser ile geldim.
Kitabımız Semih’in sevgilisi tarafından terk edilmesinden sonra intihar etme isteğinin artmasıyla başlıyor. Semih bir gece çok içer, o kafayla sosyal medyada bir çok kişiye “pazar günü saat on için kendi evinde randevu verip, gelin hep birlikte ölelim demişti”…
Mesajları fark edince sildiği halde görenlerin bir kısmı olmuştu. Ve pazar günü kapısı çalınır intihar etmek için gelenler günün ilerleyen saatinde kendi dahil 8 kişi olurlar evin içinde. Konuşurlar plan yaparlar ve bir kaç intihar denemesi yaptıkları halde başaramayan ama denemeye devam eden bu 8 kişinin hikayelerine ve verdikleri son kararı hayatlarının nasıl bir yöne doğru ilerlediği görüyoruz.
Her zaman bir ihtimal daha var diyor yazarımız. Kesinlikle doğru, bu ihtimal hep vardır. Onlar da buna inandıkları anda “intihar grubunun” yerini “kırık kalpler çiftliği” alır. Sizleri de yaşadıkları bu psikolojik sınava konuk ederek, görmediğimizi görmemizi sağlıyor eserimiz.
Yazarın akıcı dili sohbet tarzında ilerlerken okuyucuyu asla sıkmıyor. Güzel bir okuma yaparken, hayatın içinden ders çıkartmış oluyoruz. Türü sevenler bir göz atabilir. Yazarın kalemi daim olsun.
#alıntı ;
İnsanın hayatından sevdiği birinin çıkması kötü bir duyguydu, bunu insan olabilen herkes bilirdi.
@enversendur35 @klarosyayin
#leylanınkitapütopyası #okudumbitti
Merhaba arkadaşlar! Bugün size #kanat adlı
bir eserin yorumu ile geldim.
Size kitabın direkt konusundan bahsetmek istiyorum. Erkan ve Beyza çifti. Aşklarını ve bu yolda birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini okumak çok güzeldi. Aşkın sonucu olarak güzel bir taç ile evlenmişlerdi. Aşk evliliği, onlar için günler güzel bir şekilde ilerlerken hayat
Kadına şiddetin sosyal sınıfı yok! Zengini, fakiri de yok! Ben kendi adıma şunu öğrendim ki hatayı kendimizde aramayı bırakmalıyız artık. Morluklarımızı saklamak için çabalamayı da bırakmalıyız. Çünkü bu bizim ayıbımız değil.
Merhaba arkadaşlar! Bugün size #güzyaşları adlı bir eser ile geldim.
18 öyküden oluşan bu kitabın benim açımdan çok fazla artısı bulunuyor. 2024 yılına girdiğimizden bu yana kaç kadın öldürüldü, kaç kız çocuğu zorla evlendirildi, kaç sağlık çalışanı şiddete uğradı ve kaç erkek çocuğu ata erkil bir evde erkek adam baskısı ile büyümeye devam etti?
Evet bu soruların cevaplarında daha önce yıllara oranla hiçbir değişiklik yok. Geçmişte yaşanan olayların sanki az görünüyor olmasının sebebi yaşanmıyor olduğunu göstermiyor. Gizli kapılar ardında yaşanınca olmadı sayıyorlardı.
Bu 18 öykü aslında toplumda o kapalı kapılar ardında yaşanan hayatların bir kısmını göstermek için yazılmış hayat hikayelerinden oluşuyor. Okurken keyif alıyoruz kitapları ama ben bu kitabı okurken keyif alamadım. Her karakterde kendimi onların yerine koyduğum için mutlu olamadım. Evet her masalın mutlu sonla bitmediği gibi her hayat hikayesi de mutlu sonla bitmiyor.
Eminim benim gibi kitabı okurken gerçeklikle tekrar tekrar karşı karşıya kalan okuyucular olmuştur. Okumanızı tavsiye ederim çünkü bazı gerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor.
#alıntılar ;
Kadına şiddetin sosyal sınıfı yok! Zengini, fakiri de yok! Ben kendi adıma şunu öğrendim ki hatayı kendimizde aramayı bırakmalıyız artık. Morluklarımızı saklamak için çabalamayı da bırakmalıyız. Çünkü bu bizim ayıbımız değil.
@nurselcengiz @herdemkitapyayin
#leylanınkitapütopyası
Güz YaşlarıNursel Özçelik · Herdem Kitap · 202314 okunma
Merhaba arkadaşlar! Bugün size #sahipsizdalgalar adlı bir eser ile geldim.
Nefise henüz on yedi yaşında çok güzel bir kız çocuğuydu. Tarlaların arasında dolaşırken saçlarının uçuşu ona ayrı bir güzellik katardı. Yeni yerlere gitmeyi hep çok isterdi farklılıklara meraklıydı. En çok da Sultan Suyu denilen yeri çok severdi. Sürekli gider orda sensizliği ve denizin dalgalarını dinleyip hayallere dalardı. Yine bir gün Sultan Suyu’na gitmişti. Ansızın bir delikanlı ile karşılaştı ve ilk defa gördüğü Recep hayallerine girmeye başladı. Tek dileği onunla yeniden karşılaşmaktı.
Ada da mutlu mesut yaşayan halkın apar topar bir başka adaya götürmeye karar veren hükümet o halka hiç acımdan topraklarından alıp hiç bilmedikleri yabancı topraklara götürdüler. Halk mecbur ayak uydurdu ve kendilerine yeni bir düzen kurdular. Nefise Receb’i adadan götürüldükleri gün bir daha görmüştü ve heyecandan kalbi duracak gibi oldu.
Nefise’nin aklı hep Recep’te olarak günler geçiyordu. Sonra mektuplaşmaya başladılar. Öyle naif öyle güzel duygularla kaleme aldıkları satırları vardı ki okuyunca bu uzaktan bile olsa yaşadıkları aşka hayran kaldım. Sonra ansızın mektuplar kesildi Nefise çok üzgündü ve bir umut gelir diye çok bekledi.
Nefise Recep’le bir daha karşılaşıyor mu? Hayatları nasıl bir sonla bitiyor? Bu sarf aşk sadece hayallerde mi kalıyor? Soruların cevabını eseri okuyarak bulabilirsiniz.
Eserin içeriği naif ve özgün bir dil ile yazılmış. Güçlü satırlarla buluşuyor ve her duyguyu hissederek okuyoruz. Adet eserin içinde yaşıyoruz. Yazarın kalemi daim olsun.
Sahipsiz DalgalarHakan Demirbaş · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20239 okunma