Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Umut borakçin

Umut borakçin
@Selectrays
Başkalarının hayatına meraklıysanız roman okuyun
Bir insana değer vermek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi benimseyebilmektir. Ama birçok kişi diğer insanlara değer verdiği sanısıyla aslında kendi narsisist ihtiyaçlarına doyum sağlar.
Reklam
Dünyada iki tür insan vardır: yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler. Seyretmek ölümü , katılmak ise yaşamı simgeler.
Eğer bir insan, abartılmış bazı davranışlar gösteriyorsa gerçekte o davranışların tam karşıtı duygular yaşamakta olduğunu da düşünmek gerekir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nasıl da bu feci durum usuldan usuldan, sinsice gelip çullandı üzerime, bu tutukluk, kendime ve herkese karşı bu nefret, tüm duygulardaki bu tıkanıklık, bu koyu, bu lanet olası bezginlik, yürekteki boşluğun ve umarsızlığın bu pis cehennemi?
“Dinleyin şu cümleyi: ‘Gerçekte çekilen acılardan gurur duymak gerekir, her acı bize yüksek bir aşamada bulunduğumuzu anımsatır.’ Ne ilginç, değil mi! Nietzsche’den seksen yıl önce söylenmiş! Ama benim size göstereceğim cümle bu değil, bekleyin bir dakika - işte buldum. Okuyorum: ‘İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez.’ Ne anlamlı bir söz, değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil! Evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelir suda boğulur.”
Reklam
Bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. Bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır.
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "tecrübe" dediği budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş birine tecrübeli denir.
“Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz anlamına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.”
''Düşününce diyoruz ki, insanın bir objeye karşı olan libidoyu kendisine doğrultması doğruysa, bu bir istisna ya da saçma bir olay olamaz. Tam aksine, narsisizm muhtemelen evrenseldir, orijinaldir ki, ondan obje sevgisi daha sonra gelişir, narsisizm o zaman ortadan kalkar. Aslında obje-libido olayları, kişinin kendi bedeninden zevk almasıyla ilgili pek çok olay bilinir. Biz buna oto-erotik diyoruz ve bu oto-erotizm kapasitesi, gerçeklik prensibi eğitimi sürecinde cinselliğin gerisinde kalmanın temelini oluşturur. Bu durumda oto-erotizm, libido tahsisinde narsisizm aşamasında cinsel aktivite olacaktır.''
"Fantezilerin itici gücü tatmin edilmemiş isteklerdir ve her bir fantezi bir dileğin yerine getirilmesi, tatmin etmeyen gerçekliğin düzeltilmesidir. Bu motive edici dilekler fantezi kuran kişinin cinsiyetine, karakterine ve koşullarına göre değişir fakat onlar doğal olarak iki ana gruba ayrılır. Onlar ya öznenin kişiliğini yücelten büyük isteklerdir ya da erotik arzulardır. Genç kadınlarda neredeyse yalnızca erotik arzular ağır basar çünkü onların hırsları genellikle erotik eğilimler içerir."
Reklam
''İnsanlar büyüdükçe oyun oynamayı bırakırlar ve oyundan aldıkları hazdan da vazgeçmiş gibi görünürler. Fakat insan aklından anlayan herkes çok iyi bilir ki insanın daha öncesinde deneyimlediği zevkten vazgeçmesinden daha zor bir şey yoktur. Aslından hiçbir şeyi bırakmayız; sadece bir şeyi diğeriyle değiştiririz.''
Psikanaliz bizlere baskılama sürecinin özünün bir içgüdünün düşünsel yansımasının yok edilmesi ya da geçersiz bir hale dönüştürülmekten değil, bilinçli bir hal almasının engellenmesinden ileri geldiğini göstermiştir.
Benim içimde de, daima var olacağını zannettiğim birçok şey yok oldu, onların yerini alan yenileri ise, o sırada tahmin edemeyeceğim yeni üzüntülere ve yeni mutluluklara yol açtılar; buna karşılık, eski üzüntülerimi ve mutluluklarımı da şimdi anlamakta güçlük çekiyorum.
"Tanıdığımız birini görmek" diye adlandırdığımız basit eylem bile, kısmen zihinsel bir eylemdir. Baktığımız insanın dış görünüşünü ona ilişkin bütün kavramlarımızla doldururuz ve gözümüzde canlandırdığımız bütün içinde, hiç şüphesiz bu kavramlar daha fazla yer tutar.
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.