Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selin

Selin
@Selinksc
Çok sır barındıran bir zihin asla dinlenemez.
Reklam
Ah beklenti, sen ne korkunç şeysin, hele bir de ümitten ziyade korkuyla beslendiğinde! Nasıl da kalbin etrafına dolanıp o her attığında işkence çektiriyorsun. Nasıl da çelimsiz düzeneğimize kancalarını takıp kâh bizi cam kırıkları gibi parça parça ediyor, kâh içimizde tazelediğin ama hiçbir işe yaramayacak bir güç hissiyatıyla işkence ediyor, böylece prangalarını büken ama kıramayan güçlü adamlar gibi hissetmemize sebep oluyorsun.
Sayfa 53 - DönüşümKitabı okudu
Kudret hangi şekilde gelirse gelsin insanda saygı uyandırır.
Sayfa 50 - DönüşümKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çünkü eğitim ve koşullar zihnin ham maddesini yönlendirmek, şekillendirmek için yeterli olsa bile; alıklığın, amaçta tereddüt etmenin, rezil arzuların tabiat tarafından damgalandığı bir yerde zekâyı, asil tutkuları, diri bir azmi yaratamaz.
Sayfa 36 - Roger Dodsworth - Dirilen İngilizKitabı okudu
Ölüm! Zayıf insanlığın gizemli, tekinsiz arkadaşı!
Sayfa 25 - Ölümlü ÖlümsüzKitabı okudu
Reklam
Fırtınalı denize atılmış, dümeni veya pusulası olmayan bir denizci; görünürde bilinen bir yer veya kuzey yıldızı olmadan, büyük bir ormanda kaybolmuş bir yolcu; böyleydim işte, ikisinden de daha kayıp ve daha umutsuz.
Sayfa 25 - Ölümlü ÖlümsüzKitabı okudu
Ölüm yaşayanlara karşı öyle korkunçtu ki, alışkanlığın zincirleri, onları bağlayan şey sevgi değilken bile öylesine kuvvetliydi ki kırıldıklarında yürek ıstırap içinde kıvranıyordu.
Sayfa 41 - İthakiKitabı okudu
"Öyle bir an geliyor ki, dünyaya ait her şeyden kopmayı öğrenmek gerekiyor."
Sayfa 249 - PegasusKitabı okudu
Bilinçleri uyanıncaya kadar asla isyan etmeyecekler ve isyan edinceye kadar da asla bilinçli olamayacaklar.
Sayfa 78 - Anonim YayıncılıkKitabı yarım bıraktı
En amansız düşman insanın kendi öfkesi, diye düşündü.
Sayfa 71 - Anonim YayıncılıkKitabı yarım bıraktı
Reklam
Çenesi aşağı yukarı durmadan hareket eden gözsüz yüzü seyrederken, Winston'da, bu gerçek bir insan değil, bir tür kukla diye garip bir his vardı. Konuşan adamın aklı değil, gırtlağıydı. Ağzından kelimeler çıkıyordu ama bunlar gerçek anlamda söz değildi. Ördeğin vakvakı gibi, bilinçsizce ortalığa atılan bir yaygaraydı.
Sayfa 61 - Anonim YayıncılıkKitabı yarım bıraktı
"SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CEHALET KUVVETTİR"
Sayfa 8 - Anonim YayıncılıkKitabı yarım bıraktı
Yemek hayattır ama gücün kaynağı inançtır, besin değil.
Sayfa 838 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
Ölmek istemiyordu. Kendisi evrendeki yegane "gerçek" kişiydi, ölemezdi. Ölürse evren de ölürdü.
Sayfa 783 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
Sizi incitmeyeceğini söyleyen ama inciteceğini bildiğiniz bir yetişkinle nasıl savaşırsınız? Size komik sorular soran ve bu iş fazla uzadı gibi belirsiz ama karanlık cümleler söyleyen bir yetişkinle nasıl savaşırsınız? Ve farkında olmadan, tüm bu düşüncelerin varlığını hissettiren başka bir düşünceyle Eddie çocukluğunun en önemli gerçeklerinden birini keşfetti: Gerçek canavarlar yetişkinler.
Sayfa 727 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
İnsan yazdığında daha çok düşünüyor...
Sayfa 492 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
Reklam
Ama herkesin, hayatını gölgeleyen birkaç kabusu vardır.
Sayfa 434 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
Ben önce sarılıp rahatlatmak için kıza doğru gidecek oldu ama sonra durdu. Kız fazlasıyla güzeldi. O güzellik, Ben'e kendini çaresiz hissettiriyordu.
Sayfa 394 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
Zamanın da bir gün altında kalıp ezileceği bir ağırlığı olduğunu hissederdi bazen.
Sayfa 271 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
"(...) Ne alırsan bedelini ödersin, ancak bedelini ödediğin şeyin sahibisindir... Ve sonunda, sahip olduğun şeylerin acısını senden çıkarırlar."
Sayfa 88 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
"Gerçekten yapman gerektiğinde, her şey uzaktan göründüğünden çok daha zordur. O zaman tıkanıp kalırsın. Gerçekten yapman gerektiğinde."
Sayfa 49 - Altın KitaplarKitabı yarım bıraktı
(...) Ertesi akşam, kaderim boyunca bana kapalı olan hayatının önünde beklediğim gibi yine evinin önünde bekliyordum.
Sayfa 38 - OlimposKitabı okudu
Reklam
Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor.
Sayfa 148 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?
Sayfa 82 - Remzi KitabeviKitabı okudu
İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor.
Sayfa 42 - Remzi KitabeviKitabı okudu
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
Sayfa 27 - Remzi KitabeviKitabı okudu
İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.
Sayfa 6 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Çok şeyim var, ama ona karşı duyduğum sevgi her şeyi emiyor. Çok şeyim var ama o olmadan hiçbir şeyim yok.
Sayfa 131 - RenKitabı okudu
Reklam
''... Huysuzluk içsel bilincimizden, bir niteliğe sahip olma dileğimizden, hoşnutsuz olduğumuz ve hiçbir zaman başaramadığımız, gıpta ettiğimiz, aptalca kibirimizin doğurduğu şeylerdir. İnsanları mutlu görürüz, onları kendimiz mutlu etmediğimiz için bu görüntüye katlanamayız.''
Sayfa 51 - RenKitabı okudu
''O gözleri açık gördüğüm süre boyunca benim uykuya dalmama imkan yok.''
Sayfa 40 - RenKitabı okudu