"Bir umudun insandan neler götürebileceğinin farkına varacak kadar yaşadım sanırım.
İlla mutlu olunurdu ömre yazılan tünelde...
Kimi erken barışır avuç içiyle,
Kimi geç tanışır yastığının yaşlı köşesiyle...
Ellerini bağdaştırıp kendine sarılan insanları bilir misiniz?
Ne acıdır değil mi? - kendine kendinden başka yakın edemediği insanın olmayışı
Ben buna kalıbına sığmayan yalnızlıklar diyorum.
Eğer bir kalıba sığsaydı yalnızlık,
İçimde onlarca cesedin sessiz feryadı duyulmazdı, köse başı herhangi bir şehirde..
Aslında aynı Dünyanın farklı karakterlerinde yer bulmuş insanlarız hepimiz.
Biraz ötede bir dünya olsa bu kadar kırgınlığın bir arada toplanmasına anlam verilebilirdi belkide.
Şimdi ise yaşantılar farklı, hüzünler aynı yolda kuyruğa durmuş, sıra bekliyor gibi.
Senin anlam vermediğin hayatın bir başkası için muazzam olduğunu görebiliyorsun bir süre sonra!
Buda hayatın sen daha güzel mutluluklara layıksın deme şeklidir,
Bi bakıma teselli ikramiyesi, bunu düşünmekle yetin der gibi..."