Seval çakıl

Seval çakıl
@Seval_Casper
Sana ait olan seni bulur.
Felsefe Öğretmeni
Master
Düzce
18 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Lâleli Aksaray
…Yine akşam, yine gurbet, yine başımda efkâr. Ve yine içimde şarkılı sesin. Gözlerimde çizgi çizgi duraklar Duraklarda hayâl meyâl sen misin? … Yavuz Bülent Bakiler
Reklam
Bazen iyimser düşler de güç vermez mi insana?
Bir ada arıyorum. Lodostan, basınçtan, elektrikli havadan, çevre kirlenmesinden uzak. Ilık bir rüzgârı eksik olmuyor yamaçlarında. Silip süpürerek ilahi bir vantilatör gibi tüm düşmanlıkları havadan. Adanın iklimi: Dostluk. Hiç fırtına göstermiyor barometresi. Ve de meteoroloji raporu her gün şu sözlerle bitiyor: “Yağmur da olsa, kar da olsa aldırma. İçindeki güneş var ya. O yeter de artar sana. O aydınlatır, ısıtır seni, gökteki eksilince.” Evet böyle bir ada arıyorum dostlarım. Temelli kalmak için değil. Biliyorum bırakmazlar nasıl olsa. İki gün, sadece iki gün. Havasız kalmış bir insanın burnuna geçici olarak bir oksijen maskesi takması gibi, boğuşmaya, dalaşmaya yeniden katılabilecek taze bir direnç stoku kazanmak için ihtiyacım var buna. Dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir ada, biliyorum. Olamaz da. Tabiat-ı eşyaya aykırıdır. Biliyorum, olmadığı için de bari iki gece üst üste o adanın düşünde avunayım istiyorum. Bazen iyimser düşler de güç vermez mi insana?
“ Her şey atılıyordu. Bitmiş sigaralar. Otobüs biletleri. Kullanılmış pamuklar muayyen zamanlarda. Tarifeler. Yaz gümrükleri. Gaz ocağı iğneleri. Kötü çıkmış resimler. Bir yatma. Bir evin 12 yıllık badanası. Bir tarih kitabı. Kazanılmış bir savaş ve sonucu. Bir anlamsızlık… Ölü bir çocuk ve pabucu. Kibritler. Sinemalar ve ben sevgili, ben tüm bunların arasında sen yokken kayboluyorum…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Denize karşı bir bankta , omzuna başımı yaslayıp , sesinden şiirler dinlemek gibi çocukça isteklerim oldu.. Bağışla… Nazım Hikmet
Sevgili dost, Sevginin eli, Midas’ın elleri gibi dokunduğu her şeyi altına çeviriyor. Simitlerin susamlarını, balıkların pullarını, dolmakalemlerin uçlarını parlatan o el işte. O elle düğmeye dokunuyorsunuz, ışık yanıyor. O elle veda ediliyor hüzne. Bir kilimi üzerinde sevgiliniz gezinecekmiş, kaşkolu çocuğunuz boynuna dolayacakmış gibi dokur, bir binayı içinde anneniz oturacakmış gibi yaparsanız ; ne o kilim eskir, ne o kaşkol solar, ne de o binalar yıkılır.
Reklam
196 öğeden 136 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.